2.BÖLÜM

272 11 0
                                    

Sabah kulaklarımı rahatsız eden bi sesle gözlerimi açtım.
Bu ne yaaaa sesin geldiği tarafa baktığımda yatağımın başında duran saatten geldiğini anladım.
Nasil ya ben alarm kurmadim ki dedim kendi kendime ağlamaklı bir sesle.

"Miraaaaaaçççççç"diye bağırdım olduğum yerde sabah kalkiyim diye alarm kurmuş.
Kafami çevirip saate baktığımda saat 07:45'ti hadi ama bi insan bu saatte kaldirilmaz ki yaaaa.

Yataktan mizmizlanarak kalkip odamdaki banyoya gidip dus aldiktan sonra tekrar odama döndüm.
Dolabimin karşısına geçip aynadan kendime baktim bi süre.
Daha sonra dolabın kapağını açıp giymek için birşeyler cikarip yatağımın üstüne koydum.
Dolaptan yırtık siyah yüksek bel pantalonumla üzerime yapışan dar bir tişört giydim.
Makyaj olarak eyeliner göz kalemi ve rumel sürdükten sonra başka bişey sürme gereği duymadım.saçlarım dalgalı olduğu için acik bıraktım ve aşağı indim.

Aşağı indiğimde nazife abla kahvaltı hazırlıyordu beni görünce ilk once şaşırdı daha sonra masum bir gulus attıktan sonra işine geri döndü.

"Nazife abla miraç nerde" diye sordum.

"Daha kalkmadı galiba güzelim bilmiyorum"dedi arkası bana dönük.

İçimdeki picimsi duygularım birden harekete geçti ah ben yokmuyum ben diye düşünürken nazife abla lafa girdi

"Noldu kız niye kendi kendine siritiyosun ne geldi aklina"dedi gülerek

"Hiç dun okulda bisey oldu da o geldi"dedim gülerek

Yukarı çıkıp odamdan telefonu aldıktan sonra miraç'ın odasına girdim.Hala uyuyordu.Telefonumun ekranını acip müziklere girdim.En sesli müziklerden birine tiklayip miraç ın kulağının dibine bıraktım.
Müzik çalmaya başladığı gibi miraç yerinden fırladı ne olduğunu anlamadığı için etrafa bakınıp duruyordu.Ben de de picimsi bir siritisla karşısında duruyordum beni oyle gorunce ne olduğunu anlayip yastigini bana fırlattı ben de yastığı ona geri fırlatıp telefonumu aldığım gibi aşağı kaçtım.

Aşağı indiğimde öykü gelmiş kahvaltı ediyodu.

"Oooo öykü hanım keyfinize dicek yok bizsiz kahvalti etmek heee"dedim sırıtarak.

Ağzı dolu bi şekilde"konko vollo cok ocom komseyo boklocok doromdo dogolom goc otor sondo" dedi.

Bu hali cok komikti bi kahkaha atip karşısına oturdum.
Nazife abla hemen cayimi doldurup yerine oturdu.

10 dakka sonra miraç aşağı indi.
Herkese günaydın dedikten sonra yerine oturup kahvalti etmeye başladı.
Herkes kahvalti ettikten sonra kalkip okulun yolunu tuttuk.Bu gün bizim soförümüz birakicakti bizi okula.

Okula vardığımızda Miraç herzamanki gibi arkadaşlarının yanina gitti.Gözüm direk dün bana çarpan çocuğa takıldı bize bakıyordu.
Onu takmadan sınıfa ciktik.

"Bak farketmedim sanma şu çocuktan gözlerini alamiyosun bi bakismalar mal mal kendi kendine gulumsemeler noluyo kızım sana" dedi öykü sırıtarak.

"Ne olcak bana yaaa benim ona hissedicam tek duygu nefret olur yani ne aşkı lütfen ama"dedim kizararak.

"Ben ask demedim ki sana aha anlamıştım hoşlandın dimi lan çocuktan"dedi biraz sesini yükselterek ama ayni anda da sırıtıyodu.

"Offf tamam bee ya bilmiyorum noldu ama dün gece birden aklıma geldi kemdimi mal mal siritirken buldum"dedim ki baya ani olmustu öykü icin nerden anladiniz derseniz şaşkın bir sekilde bana bakiyodu.

"Kiz cidden mi kanka ne yalan söyleyim yakışıklı çocuk da ben okulda onun hakkında pek iyi seyler duymadım dedi.
Öykü'nün bu söylediği beni şaşırtmıştı.

"Ne duydun ki merak ettim"dedim ona ki benim şansım öğretmen sınıfa girdi. Ne ara zil çaldı yaa o kadar dalmisiz ki konuşmaya zili duymamıştım.

"Sonra anlatırım hoca kızmasın"dedi.
Ders kimyaydi ve bu hocadan nefret ediyodum geçen sene bana takmıştı.
Gözüm yan siraya kaydığında o yeni gelen çocuk yoktu hoca yoklama alıyordu.

"Demir korkmaz"dediği an sınıfın kapısı açılıp o ukala tavrıyla içeri girip "Burda"dedi.

Hoca ona sinirli bir sekilde bakip
"Neden gec kaldin ve iceri girmeden önce kapıyı calman gerekiyor" dedi sert bir şekilde.

"Birincisi kimseye açıklama yapmak zorunda değilim ikincisi canım öyle istedi kapıyı çalmadim"dedi ses tonunda hic bir ifade yoktu.

Hoca ona sertçe bakip"gec yerine bir daha olmasin"dedikten sonra yoklama almaya devam etti.

Demek adi Demir mis vayy güzel isim diye dusuncelere dalmışken ismimi duymamla kendime geldim ismimi soyleyen kimya hocasiydi
"Buyrun hocam "dedim.

"Devam et arkadaşının kaldığı yerden"dedi

"Hocam seyyy eee"derken kapi çaldı içeri nöbetçi öğrenci girdi elinde bir kağıtla hocayla beraber masada biseyle uğraşıyorlar derken önüme bir kitap geldi atan kişi Demirdi ona baktığımda çok az bir gülümsemeyle önüne bakıyordu.
Kitabın açık olan sayfasında yazan yazıyla birden gözlerim büyüdü yazida.......

ILK BÖLÜMLER OLDUĞU İÇİN KISA KISA OLUYO AMA YORUMLARINIZI. BEKLIYORUM.

KARANLIK YAŞANTIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin