Stiles'dan
10 saat önce
Uykumdan tuhaf fısıldamalar sayesinde uyandım. Odama bakındığımda yalnız olduğumu gördüm ama lanet fısıldamalar bitmek bilmiyordu. Hızla odanın ışığını açmaya çalıştım ama burası benim odam bile değildi! Hemen kendimi cimcikledim ama hissetmiyordum. Bu bir rüyaydı. Daha çok kâbus gibiydi. Dizimi kendime çektim ve başımı sakladım "Uyan,uyan,uyan" deli gibi sayıklıyor ve sallanıyordum. İçinde bulunduğum odanın kapısı yavaşça açıldı. En başta beynim bu durumu idrak edemedi. Tam karşımda Nogitsune duruyordu. "Sen geri dönmüşsün" eğleniyor gibiydi "Ah tatlım ben hiç gitmedim" bu beynimin bana oynadığı aptal bir oyundu ve oda gerçek değildi. Tekrar sayıklamaya başladım "Uyan uyan uyan" "Sana bir sorum var stiles" hızla kafamı çıkardım "Sorularının canın cehenneme,defol" "Beni kırıyorsun stiles" tısladım "Bunu hakediyorsun" sinirlenmişe benziyordu "Scott senden nefret ediyor üstelik Lydia da eskisi gibi değil artık. İnsanlar senden uzaklaşıyor Stiles. Kaybedecek neyin kaldıki? Seni baştan inşa edeyim. Her zaman bir tilkiye güvenebilirsin." Beni hassas olduğum konudan vurmaya çalışıyordu. "Scott beni seviyor." Yanıma yaklaştı "En son ne zaman sarıldınız? Ben sana söyleyeyim 2yıl önce, o senin bilinçsiz olduğunu bile bile senden nefret ediyor. Zavallısın stiles" "HAYIR kes şunu sana güvenmeyeceğim" artık tamamen dibimdeydi "Kolaylıkla değilse zorla" elleriyle başımı tuttu ve anlamadığım dilde bişeyler söyledi. Gözlerimi açtığımdaysa yatağımın içindeydim "Sakin ol stiles sadece bir rüya sakin ol" o sırada bir fısıldama kanımı dondurdu "O kadar emin olma"