Kadim Kan

73 5 2
                                    

          Gözler mi görür kulaklar mı? Hangisine güvenebilirsin... Karanlıkdaki gözler mi yoksa hiçlik ortasındaki her şeyi duyan kulak mı daha güvenilir? Belkide her ikisinin yokluğu en iyi çözüm; ne ses ne de görüş... Ölümü hisset, yaşam bu...

          Hilltop Kalesi'nde sıradan bir gündü. Kalenin içerisindeki insanlar günlük yaşamlarına devam ediyorlar, yiyip içiyorlar, meydandaki tezgahlarda alışverişlerini yapıyorlardı. Sıradan insanlar için sıradan bir gündü. Herkes kendi yaşantısına odaklanmış, günü kurtarma derdindeydi. Preston ve hamile eşi Morrigan güneş tam tepede olduğu vakitlerde kendilerini evlerinden dışarı atmışlardı. Avludan günlük rutin işlerini yapan insanları izliyorlardı. Preston Morrigan'ın karnında ki çocuğun bir gün büyüyüp bu insanlar arasında gezdiğini, avlu da özel kılıç eğitimleri alacağı, belki de Hilltop kalesinin lordu olacağı günleri düşlüyordu. Bu düşlerden Morrigan'a sık sık bahsederdi. Preston'un yüzündeki bu heyecanlı gülümseme Morrigan'ın tahmin etmesini zorlaştırmamıştı.

          "Hadi ama Preston yine mi aynı şeyleri düşünüyorsun" diyerek gülümsedi Morrigan.

          Preston heyecanlı bir şekilde; "Bir gün gerçek olacak bu düşlerim. Oğlumuz gerçek bir lord olacak" dedikten sonra birlikte gülümsediler. Her şey onların için gayet sıradandı ama aynı zamanda da oldukça güzeldi. Mutluluğu her zaman hissediyorlardı, birbirlerine oldukça bağımlı bir çiftlerdi.

          Her şey gayet normal ilerliyordu. Günler, haftalar, aylar geçiyordu, bebek artık doğmuştu. Düzende herhangi bir değişiklik yoktu, alıştıkları hayatı yaşamayı sürdürmeye devam ediyorlardı. Ta ki o geceye kadar... O gece hava herzamankinden daha soğuk ve ürperticiydi. Ara sıra esen sert rüzgarlar evlerindeki insanları bile tedirgin ediyordu. Kışın bu sezon çetin geçeceğini düşünüyordu herkes, belki de sert gece bu durumun habercisiydi. Morrigan ve Preston da evlerindeydiler, evde bir tane misafirleri vardı. Preston uyuyordu, Morrigan ise endişeli bir şekilde uyanıktı. İçinde bir sıkıntı vardı. Her şey sanki büyülü gibiydi. Kafasındaki kötü düşünceleri atmaya çalışıyordu. Kapıdan gelen ses ile irkildi, üç tık ard arda ve bir saniyelik aradan sonra gelen tek tık. Bunun muhafızlar tarafından geldiğini anlamıştı ve sakin bir şekilde kapıya yöneldi.

          "Baş Büyücü sizi görmek istiyor Lady Morrigan"

          Bu saatte babası onu çağırdığına göre önemli olmalıydı. Hızlı bir şekilde hazırlanarak evden muhafızlar eşliğinde çıktı. O esnada Preston uyanmış ve tuhaflık sezmişti, abisi Gabriel'e minik bebeğe göz kulak olmasını söyleyip evden ayrıldı. Morrigan Kuleye doğru hareketlendiğinde içindeki sıkıntı giderek daha da artmıştı. Havadaki büyüyü hissediyordu. Kuleye yaklaştıkça tuhaf sesler duyuyordu. Baş büyücü olan öz babasının ve tanımadığı bir adamın sesini duyuyordu. Kuleye gelmişti, karşısında duruyorlardı. Kulenin tam ortasında büyük bir kadeh, kadehin hemen yanı başında ise dizlerinin üzerinde tanımadığı bir adam duruyordu.

          "Hoşgeldin kızım! Bu gördüğün adam uzun yıllardır peşinde olduğum zamanın en iyisi olan büyük bir büyücü. Soyumuzun uzun yıllar hayatta kalabilmesi ve mutlak gücü elimde tutabilmek adına belkide nice güçler uğruna kendi kanımdan birini feda ederek bu adamın hayatına son verip büyük bir kehaneti gerçekleştirmiş olacağım!"

          Babasının yüzünde tuhaf bir ifade vardı, sanki bu söylediklerini kalbiyle söylüyormuş gibiydi, aklını yitirmiş gibiydi.

          "Ve sen Morrigan! Bu kehanetin gerçekleşmesi için seçilen kurbansın! Mutlak gücü elimde tutmak için kendi kanımdan olan seni bu uğurda kurban ediyorum!"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son Mum IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin