GECENİN İÇİNDEN

SALGIN

Yaşanılan tüm herşeyin aksine, bedenim rahat bir uyku çekmişti. Gözlerimin içine sızan şiddetli bir ışıkla göz kapaklarımı araladım . Ortalık fazla sessizdi , gözlerim istemsizce lucifer 'ı arıyordu. Yataktan kalkıp üzerimi düzenledim ve ahşap kapıya yöneldim . Dün geceyi saymazsak odayı daha önce hiç tam manası ile görmemiştim ve gördüklerim beni buranın oldukça eski bir yapı olduğunu varsaymaya itmişti . Beyaz geniş üste doğru kubbeli tavana sahip ve altın işlemeli barok tarzı eski bir mimariydi , odanın giriş yerlerinden yukarı doğru iki uzun sütun uzanıyordu . Pencere pervazlarında oldukça iyi bir işçilik gerektiren beyaz oyma aslan freskleri burayı adeta eski zaman otoritelerinin yatak odasına benzetmişti . Aşşağı kattan duyulduğuna emin olduğum tanıdık bariton erkek sesi beni oraya yönlendirmeye yetmişti bile. Hızlıca kapıdan çıkıp geniş hole adım attım.  Iki üç saniyelik bir bocalama sonucu gözüme çarpan uzun ahşap merdivenlere yöneldim ve ruhsuz , korkak adımlarla aşşağı inmeye başladım.  Son basamakta eğdiğim kafamı hızlı bir reflesk ile kaldırdığımda burnumu lucifer 'ın burnuna çarpmıştım,  acıyla inleyip geri çekildim.  Lucifer katı bir surat ifadesi takınıp mırıldandı,
" bu şekilde karşılaşmaya bir son vermemiz gerekiyor "
Burnumu tuttuğum elim yüzünden garip çıkan sesimle ona onay verdim .
" kesinlikle katılıyorum , yakında iç organlarım için de endişe duyacağım "
Yarım ağız gülümseyip arkasını döndü ve eliyle gel işareti yaptı , peşinden yürümeye başladım,  yada sadece denedim . Yüksek tavanlı yapıyı incelemekten adımlarım birbirine giriyor , her saniye bir düşme tehlikesi atlatıyordum . Lucifer duraksadığında , bende durdum fakat geniş omuzlarından etrafı göremiyordum .kafamı hafifçe sola eğdiğimde minik bir çığlık koyverip luciferin sırtına yapıştım alelacele.  Lucifer eliyle beni yanına çekti . Karşımda duran şeye baktım , evet şey çünkü insan olamayacak kadar tuhaf görünüyordu . Aslında tamamen insandı fakat uzun gümüşi kanatlarının , zavallı hayalgücümün bi miktar ötesinde durduğu kesindi . Bana bakıp zarifçe gülümsedi ve az once duyduğum bas bariton sesin ona ait olduğunu kanıtlayacak kelimeleri mırıldandı .
" Korkuttuğum için üzgünüm , bu halde görmeni istemezdim fakat bu şeyleri bir süreliğinede olsa yoketmek acı verici ."
Tam ağzımı açıp birşeyler diyecektim ki lucifer 'ın tok ve emredici sesi yankılandı odada .
" sohbeti bırakın yapacak işlerimiz var . Bu kardeşim , Uriel *. Eminim tanıştığına memnun olmuşsundur fakat bu umurumda değil , şimdi ana konumuza dönelim , beni takip edin "
Bu beklenmedik ve kaba tavrını es geçip dediğini yaptım nede olsa beni saniyesinde öldürebilecek kadar donanıma sahip olan oydu ve ben kesinlikle yaşamayı seviyordum .yüzümdeki solgun ifadeden ödün vermeden uriel ve lucifer 'ın peşine takıldım .geniş kapı hızla açıldığında tüm bu eski görkemli yapıdan çokdaha düz ve ihtişamsız bir oda karşılamıştı beni.  Aslına bakarsanız hayatımda gördüğüm en büyük televizyona ev sahipliği yapması dışında bir numarası yoktu . Lucifer 'ın baş hareketi ile derin , deri koltuklardan birine yayıldım , Uriel ise ayakta bekliyordu . Korkudan bayılacak gibi hissediyor , her saniye gözlerim çıkış kapısına meylediyordu . Neden ben sorusunu daha önce sormamış olduğumu farkettim . Neden buradaydım , hiç bir özelliğim yoktu , basit sıradan bir insanoğluydum .Gözlerimi lucifer 'a diktim cevap ararcasına . Bakışlarında dolanan bıkkınlık aklımı okuduğunun bir göstergesi gibiydi .

O da hemen yanımdaki tekli koluğa kurulup gözlerini gözbebeklerime sabitledi ve aklımda dolanan sorulara bir netlik kazandırmaya başladı,  yada ben öyle olmasını umuyordum .
" Haklısın sıradan bir insanoğlundan bir farkın yok Fabienna,  fakat seni benimle tutmamın nedenleri var , öncelikle hayatın tehlikede , hemde birine yapmak istediğin bir yardım yüzünden . Bana yardım ettiğinden , gerçi biraz zorunda bırakmışta olabilirim ama herneyse sadece bak ailem , babam , kitab-ı mukaddesin tanrısı,  beni bir hiç gibi köşeye attı enna , ben kalıcı sevgiye inanmam , sakın aklından saçma film senaryoları kurma , buradasın çünkü sana en azından kendini savunmayı öğretmem gerekiyor.  şimdi sessizce dinle , korkmaya , kaçmaya hakkın yok , Şansında. Seni koruyacağım en azından bir süre ama giderken bıraktığımbir enkaz değil silah tutmayı bilen bir kadın olacak , şimdi Uriel herseyi daha net kavraman için bir kaç şeyi açıklayacaktır , ben mahzende olacağım . " cümlesi biter bitmez , ben açık ağzımı kapatamadan koltuktan kalkıp gitmişti bile yerimde gerildim ve kafamı ürkekçe Uriel 'e çevirdim bana sıcak gülümseme verdi ,
" Bakma ona o hep böyledir , hani şu ben cehennemin efendisiyim hepinize bir pislikmişsiniz gibi davranacağım tavrından bahsediyorum "
Muzip tavrı bile gergin kaslarımı gevşetmeye yetmiyordu ellerimin titremesini durdurmak için birbirine kilitledim.ellerime biraz bakıp anlayışla kafasını salladı ve elini kaldırıp geniş ekranın açılmasını sağladı .
Karşımda ilk beliren uzun siyah saçları ve irisleri tuhaf bir sarı olan , kireç renginde ki bir uzak doğuluydu . Yüzünde hastalıklı bir gülümseme vardı ve boynunda eski bir dile benzeyen tuhaf bir sembol taşıyordu.
" Bu kadın kim ? " diye sordum , sesim havadaki gerginliğe karışıp yok olmuştu. "
Uriel hafifçe öksürdü ve uzun konuşma yapacağını belli eden bir nefes aldı ,