Gördüğüm şey sanırım gerçekti. Tanrım bu adam benim patronumdu. Şuan çok mutlu oldum.
"Merhaba Aras Bey, Gece Soylu geldi." Dedi kadın. Biz Aras Bey ile bakışıyorduk. Sonunda,
"Tamam sen çık, Su."
"Pekâlâ efendim." Deyip dışarı çıktı. Aras Bey ayağı kalktı ve yanıma yürümeye başladı. Önümde durduktan sonra beni süzdü ve etrafımda turlamaya başladı. Tek kelime etmeden karşıma bakıyordum.
"Ee merhaba. Patronun olmalısınız?"
"Öyle görünüyor." Ses tonu güzeldi.
"Ayrı bir odan olmayacak benim odamda çalışacaksın."
"Tamam."
"Resmi bir tanışma yapmadık sanki ha? Ben Aras Kılıç." Dedi ve elini bana uzattı.
"Bende Gece Soylu tanıştığıma memnun oldum Aras Bey." Uzattığı eline baktım ve bende ona elimi uzattım. El sıkıştıktan sonra,
"Bu günlük evine gidebilirsin. Senin için odama yer seçeceğim."
"Teşekkürler, Aras Bey. İyi günler." deyip son kez ela gözlerine baktım ve dışarı çıktım. Asansöre yürüdüm ve düğmeye bastım. Asansör gelince bindim ve aşağı inmeye başladım. Kapı açıldı ve ben holdingden tamamen çıkınca bir taksi çağırdım ve galerinin ismini verdim.
Taksi galerinin önünde durunca parayı ödedim ve taksiden indim. İçeri girince bir "oo" sesi duyuldu. Bu Demir'den başkası değildi. Erkeklerin yaptığı o selamlaşmadan biz de yaptık ve ben kollarımı beline dolayıp bir süre öyle durdum. O da kollarını boynuma doladı ve hasret gidermeye başladık.
"Kanka nerelerdesin sen ya?"
"İşe başladım Demir o yüzden gelemedim."
"Hayırlı olsun."
"Araba var mı verebileceğin?"
"Senin Volvo'yu kiralatmıyorum. Alacak mısın?"
"Alayım o Zaman Sezgi'yle gezeceğiz. "
"Pekâlâ, anahtarları getireyim." Dedi ve ilerlemeye başladı küçük bir dolaptan anahtarı alıp yanıma geldi ve anahtarı bana uzattı.
"Al bakalım."
"Saol Demir, hadi ben kaçtım." Dedim ve arka kapıya ilerlemeye başladım. Soluk karamel rengi Volvo'ya yürümeye başladım. Arabayı açıp içine yerleştim ve arabayı çalıştırdım. Trafiğe çıktım ve eve sürmeye başladım. 15 dakika sonra evin önünde durdum ve kornaya bastım. Sezgi bunu büyük ihtimalle anlardı. 5 dakika sonra dış kapı açıldı ve Sezgi dışarı çıktı. Bana doğru yürümeye başladı. Kapıyı açıp yanıma oturdu.
"Hoşgeldin kanka." Dedi ve elini radyoya attı. Rastgele bir şarkı çalmaya başladığın da bende yola çıkmıştım. Sezgi'yle en sevdiğimiz şarkı çıkınca birlikte bağıra bağıra söylemeye başladık. Şarkı bitince ikimizde kahkaha attık ve sustuk.
"Nereye gidelim Sezgi?"
"Ada Kafe?"
"Tamam." Ada'nın önünde durunca beraber kapıları açıp dışarı çıktık. Cam kenarında bir yer bulunca oraya geçtik iyi araba gözümüzün önündeydi. Kitlemeyi unutmuşum. Burdan düğmeye basıp kapattım. Sezgi'yle bir şeyler sipariş edip yiyip içtik ve arabaya ilerlemeye başladık. Arabaya bindik. Evin önüne gelince gece olmuştu bile üzerimi değişmek üzere odamın yolunu tuttum. Odaya çıkınca pijamalarımı giyindim ve kendimi yatağa bıraktım. Yorgun olduğumdan hemen uyuyacağımı biliyordum. Yarın içinse sabırsızlanıyorum.
• • •
