Bölüm5 "Kurtarış"

46.8K 246 63
                                    

Ne yapacağımı düşünürken, olduğum yerde ses çıkarmamaya özen gösteriyordum. En sonunda yan tarafımdaki çekmeceyi karıştırırken, altın rengi parlayan birşey gördüm. Dikkatlice baktıktan sonra bunun bir silah olduğunu anlamıştım. Daha önceden eğitimim olduğundan, silahı elime aldım ve olduğum yerden sessizce kalktım. Adamı takip etmeye başladım.
" Olduğun yerde kal!" Dedim. Adam arkasına döndüğünde beni görünce ilk afalladı ama sonra alaycı bir şekilde, sırıtmaya başladı.
"Sende kimsin?"
"Seni ilgilendiren kısım bu değil. Aras beyle olan sorunun ne?"
"Aslına bakarsan bu kısımda seni ilgilendirmiyor,"
"Gayette beni ilgilendiriyor. Açıklama yapmak için üç saniyen var. Yoksa elimde gördüğün bu silah ile seni alnının çatından vuracağım." Dediğim sırada dış kapı büyük bir gürültü ile açıldı. Yabancının ve benim gözlerim aynı anda kapıya döndüğünde gelenin Aras bey olduğunu gördüm. Nefes nefese kalmış bir şekilde yabancıya bakarken, bende onun kutsal yüzüne bakıyordum. Ela gözleri, kalkık burnu, çok hafif dolgun ve siyah saçları ile iştahımı açıyordu. Konu bu değildi fakat, yine de yüzü çok kutsaldı.
"Açıkla." Dedi Aras bey. Yabancı ona bakarken gözlerinde korkmuş bir ifade vardı.
"Neyi açıklıyayım, her şey belli değil mi, Kılıç?"
"Evet, her şey açık. Orospu çocuğu. Mesela bunun gibi," dedi ve bir aslanın avına atlıyormuş gibi, yabancının üstüne atıldı. O sırada yabancını belinde olan silahı gördüğümde, son hızla oraya gittim ve belindeki silahı aldım. Aras bey, yabancıyı yumruklarken, hiç acımıyordu. Yabancı, bayıldığında, onu yumruklamayı kesmiş ve hiç bir şey olmamış gibi ayağa kalkmıştı. Bana döndü ve,
"Burada bekle şunu bir yere atıp geleceğim." Dedi ve yabancıyı kollarında tutarak sürüklemeye başladı. Çok değil, iki dakika sonra gelmişti.
"Gel, Gece seni eve bırakayım,"
"Olabilir, teşekkürler." Dedim. Yürümeye başladıktan sonra bende onu takip ediyordum. Arabaya gelince kilitleri açtı ve o şoför koltuğuna bende yanındaki koltuğa kurulduktan sonra, arabayı çalıştırdı ve ana yola çıktık.
"Evin nerede?"
"Ben tarif edeceğim, siz devam edin."
Evin önüne gelince Sezgi'nin evde olmadığını hatırladım. Bir süreliğine şehir dışında idi. Bir kahve ikram edebilirdim.
"Müsaitseniz Aras bey, bir kahve ısmarlıyayım?"
"Müsaitim. Bir kahve iyi olurdu."
"Tamam." Dedikten sonra, önden giderek kapıyı açtım ve içeri girdim. Arkamdan geliyordu.
"Aslına bakarsan, iş dışında resmiyeti bırakabilirsin."
"Olabilir, sen şöyle geç ben kahveleri yapıp geliyorum." Dedikten sonra mutfağa ilerledim. Gerekli malzemeleri çıkardıktan sonra, sütü cezveye koyup kaynamasını bekledim. Süt kaynadıktan sonra fincanlara döktüm. Üzerinede kahveleri döktükten sonra ikişer şeker attıktan sonra arkamı döndüm, dönmez olaydım. Azımdan çıkan çığlık ile fincanları yere düşürdükten sonra. Aras, hafif bir şekilde inledi. Adamı yakmıştım.
"Eyvah! Hemen üzerini çıkar, soğuk suya girmelisin." Aval aval bana bakmaya devam ederken, kolundan tutarak onu yukarı çekmeye başladım.  Duşa kabinin önüne gelince suyu soğuğa ayarladım ve,
"Aras, üzerini çıkar."
"Sen çıkarmalısın kolumu kaldıramıyorum." Dedi. Tshirtünün eteklerinden tutarak çıkarttım ve yere fırlattım. Onu itekleyerek duşa kabine soktuktan sonra suyu üzerine tuttum. Birden kolumdan çekip benide duşa kabinin içine soktu.
"Ne yapıyorsun? Dondum." Bana garip bir şekilde bakarken, ne olduğu hala çözmüş değildim.
"Teşekkür ederim,"
"Ne için?"
"Annemden kalan son fotoğrafları koruduğun için,"
"Kim olsa yapardı Aras."
"Tekrar söyler misin?"
"Neyi?"
"İsmimi,"
"Aras,"
"Ses tonun neden böyle. Titriyor gibi. Ve kalbin, o çok hızlı atıyor."
"Çünkü su çok soğuk."
"Olabilir, o zaman suyu sıcağa ayarlayalım." Tek elini belimden çekerek arkamdaki su ayarlama bölümüne uzandı. Şimdi dahada yakındık. Ve kalbim cidden hızlı atıyordu.
"Şimdi nasıl?"
"Çok daha iyi, ama çıkmalıyız."
"Neden?"
"Çok soru soruyorsun,"
"Bunu diyen ilk kişisin," derken gözleri siyaha dönüşmüştü. Şuan çok yakın olduğumuzdan dolayı kasıklarında atan nabzı hissediyordum. Bundan utanmamıştım. Nedensizce garibime gitmemişti. Belkide ondan cidden etkileniyordum.

ŞehvetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin