Evdeki İlk Gün

661 27 16
                                    

SeverusunAsigi SebnemSD
Bakanlığın emrine göre evlenen çiftler 2 çocuk yapmadan boşanamıyordu. Tabi Hermione ile Snape bunu bilmiyordu. Bunu öğrendiklerinde şok içinde birbirine baktı. Onlar boşanamıyordu. Görevlinin gür sesini duydular.
-Gelini öpebilirsiniz.
İkiside birbirine baktı ve bir birine yaklaştılar. Dudakları birleşti. İçlerindeki alevi hissettiler.
########################################
Düğün bittikten sonra Hermione ile Snape Snape'in evine cisimlendiler. Hermione hemen evi incelemeye koyudu.
Evin salonu Gryffindor ortak salonu gibi dizayn edilmişti.Snape konuşmaya başladı.

Snape:

-Sağ köşede en sondaki oda senin şu görmüş olduğun sol köşedeki ilk kapıda benim odama açılıyor. Ve birde odamın hemen yanında iksir ofisimin var.Tabiki

iksinede girmen yasak." her şeyi bir çırpıda söyleyen Snape başka hiçbir şey söylemeden sandığını alıp odasına girdi ve kapıyı gürültüyle çarptı. Hermione 

onun uyuzluğuna aldırmayarak odasına girdi. Kapıyı açınca yine kendisini kırmızı sarılarla döşenmiş odasında bulurken gülümsemeden edemedi. Sandığını açıp

eşyalarını yerleştirirken bütün gerçeklik nedense ilk defa o an yüzüne çarptı. Snape ile aynı evde tek başına yaşıyorlardı. Eşyaları yerleştirme işlemi bitince

büyük bir merakla cama koştu ve geldiğinden beri ilk defa etraflarının yoğun ağaçlarla çevrilmiş olduğunu farketti. Camı açıp havasız odayı biraz havalandırırken

Hermione içindeki çocuksu merakına yenik düşüp evi keşfe çıktı.

Karşısındaki Snape'in göstermediği odanın kapısını açtı ve büyük bir kütüphaneyle karşılaşırken neden bir kütüphaneye ihtiyaç duyacaklarını anlamayarak içeri

girdi. Her türden kitaplar vardı. Kesinlikle Hermione'nin seveceği türden odanın içinde ilerlerken parmaklarını istemsizce raflarda duran kitaplarda gezdirdi.

Sayfa kokuları arasında ilerlerken odanın ortasına geldiğinde önündeki engelle durdu. Buradan sonrasına bir bariyer konulmuştu ve üstünde de bir levha vardı.Levhada

'Kısıtlı Bölüm-Parolayı Söyleyin' gibi bir şeyler yazılıydı. Hermione buradaki kötü enerjiyi sezerek nefesini tutup oradan uzaklaşmaya başladı. Bunu Snape'e sorup

sormaması gerektiğini düşündü bir an. Eğer Snape'in huysuzlanmadığı bir an bulabilirse sorardı. Büyük tuhaf kütüphaneden çıkıp kendi odasının yanındaki tahta

ama beyaz kapıyı açtı. İçerinin banyo olduğunu görünce rahatladı. En azından burası normal bir yerdi. İçeri girip kapıyı kapattı ve ellerini lavabonun üzerinde

gezdirirken beyaz mermerin parlaklığında Snape'i düşündü. Onun huysuz ve haşin halleriyle nasıl başa çıkabilecekti. Hermione'nın içinde yanan ateş onun bu haliyle

daha da harlanırken Snape'in mantıklı davranmasını diledi ve çeşmeyi açıp yüzünü serin suyla yıkadı. Serin su nedense ürpermesine neden olmuştu.

Hermione üst kattaki sıkıcı ve tuhaf gezintisini tamamladıktan sonra aşağıya indi ve guruldayan karnına ne cevap vereceğini bilemeden minik bir Gryffindor ortak

salonu olan oturma odasını geçip mutfağa doğru ilerledi. Kahvaltıyı hazırlayıp hazırlamamak konusunda kararsız kalsada ilk adımı atmayı kabul edip iki kişilik

bir kahvaltı hazırlamaya başladı. Mutfak dolaplarını karıştırırken neyin nerede olduğunu hafızasına kazıdı. Çay için ocağa su koyarken üst kattan bir kapı

sesi duyuldu ve Hermione dudağını ısırmadan edemedi. Düşüncelerini unutup işine konsantre oldu ve tost makinesini çıkartıp tezgahın üzerine koydu. Snape aşağı indiğinde Hermione'ye neden hâla gelinlikle olduğunu ve neden kahvaltı hazırladığını sordu. Hermione cevap olarak
-Dalgınlıktan üzerimi değiştirmeyi unutmuşum. Ve ben açım seninde aç olabileceğini düşündüm. Sonuçta sende insansın değil mi?
-Kuralları çiğniyorsun. İğneleyici laf yok.
Daha fazla atışmadan masayı "Beraber" kurdular ve yemeğe başladılar. Sonra ise odalara dağıldılar. Hermione odasına girdiğinde odasını yeteri kadar inceleyemediği odasına göz gezdirdi. Yatağı pembe ve beyaz detaylarından oluşuyordu. Yatağın başı kalp şeklindeydi. Gardolabı tam bir Gryffindorlunun dolabı gibiydi. Dolabın kapakları Sarı-Kırmızı (En büyük Galatasaray) detaylarından oluşuyordu. Tokmakları aslan işlemeliydi. Duvar kağıtları beyaz renkti. Bir tane çalışma masası vardı. Üzerinde Gryffindor arması işlenmişti. Birde yanında küçük bir iksir masası vardı. Masada kazan, iksirler ve şifalı otlar vardı. Lamba ise kalp şeklindeydi.
Snape'in odası ise kendi odasının tam tersiydi.
Simsiyah duvar kağıtları Siyah yatak çarşafları ve yastığı ile Hermione'nin odasının tam tersiydi. Gardolabı Slytherin renkleri ile boyalıydı. Tokmağı ise Slytherin simgesi ile kazınmıştı. İksir masasında her şey vardı. Çalışma masası ise Siyah renk üzerine Slytherin simgesi kazınmıştı.
*Ertesi Sabah*
Sabah kalktıklarında ne kadar zor bir karar verdiklerinin farkındalardı. Snape'in kendisine acıyıpda bu kararı verdiğini zannediyordu. Aslında olan ise şuydu.
Bu sabah Granger ve Weasley gittikten sonra içip sızmıştı ve rüyasında Lily’i görmüştü. Spinner’s Ends’deki o parktaydılar. Koşuyor, gülüyor ve arkadaşı Severus’a bakıyordu Lily. Sonra yüzü aniden değişmişti ama saçları aynı kalmıştı ve artık Lily değil, Hermione Granger’dı. O ise Lily’nin aksine gülmüyor, ağlıyor ve yalvarıyordu.

“Yardım et…”

Tuhaf olan, bunu Lily’nin sesiyle söylemiş olmasıydı ve uyandıktan sonra bile Severus’u en çok bu etkilemişti. Biraz bu saçma sapan rüya yüzünden buradaydı, biraz da Hermione Granger’a acıdığı için.
Ama bunu Hermione'ye söylemeyecekti. Bilmesine gerek yoktu. Hermione uyandığında üzerinde Muggleların giydiği tarzda bir pijama vardı. Pijama yünlü ve lacivert rengindeydi. Üzerinde Always said Snape. yazıyordu. Sağ ve sol bacağında 2 tane gümüş maral patronusu vardı. Snape Hermione'ye bu konuşmayı nereden bildiğini sordu. Snape hakkındaki her şeyin bilindiğini biliyordu. Ama bu konuşmanın bile bilindiğini bilmiyordu. Bu pijamayı niye giydin diye sordu Hermione'ye.
Hermione ise
-Bütün mugglelar bunu giyiyor. Muggle dünyasında bile ünlüsün hakkında kitap yazılmış herkes seni hayal kahramanı zannediyor. Herkes senden "Tanıdığım en cesur adam" diye bahsediyorlar.
Snape şaşkınca gülümsedi. Belli ki baya ünlüydü. Snape Hermione'yi şaşırtarak
-Yakışmış. Dedi kısaca.
Ayrıca ekledi.
-Artık seninle Ksks, Zihnibend ve İksir çalışacağız. Lord düşmüş olabilir ama hâla sadık ölüm yiyenleri tehlike arz ediyor. O yüzden yarın derslere hazırlan. Şimdi Serbestsin. Televizyonda Muggle kanalları var. Birde senin için kütüphane var. Ben bu gün biraz geç gelebilirim. Bir işim var.

♥♡Snape'in Mucizesi♥♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin