Ve arkasından gelen birisini Snape'i. Hemen arkasını dönüp açıklama yapmaya çalışacakken bir baktı ki arkada kimse yok. Aynaya baktı birisi var. Arkasında kimse yok. Sonra olanları anladı. Bu bir dilek aynasıydı. Snape onun yanına geliyordu. Onun saçını okşuyordu. Sonra Hermione kendi kendine konuşmaya başladı.
-Snape gerçekten böyle olsa. Bana böyle davransa. Onunla böyle mutlu olsak.
Hermione duyduğu sesle irkildi.
-Burada ne işiniz var Bayan Granger.
-Şey ben evi geziye çıkmıştım.
-Doğru yatağınıza.
-Profesör siz bu aynaya bakınca ne görüyorsunuz.
-Size ne
Snape aynanın karşısına geçmişti. Hermione tam o sırada asasını Snape'e doğrultarak
-Zihnifendet!
Snape'in duvarları çok sağlamdı. Ama Hermione bir açık buldu ve girdi. Snape gençken aynaya bakıyordu. Ve Lily'i görüyordu. Hermione daha fazla dayanamadığı için zihninden çıkacaktıki Snape'in dün aynaya baktığı anı gördü. Kendisi vardı. Çocuklu bir şekilde kendisi.
🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽
Hermione bu gördükleri karşısında dengesini kaybetmişti. Snape yere yığılmış olsa bile ani bir hareketle koşarak Hermione'yi yere düşmeden yakaladı. Eğer şu an baygın olmasaydı ona acayip bir şekilde bağıra bilirdi. İyki bayılmıştı. Snape sonra kendine geldi. Hermione'yi yatağına yatırdıktan sonra kendisi orada patronus yapmayı denedi. Patronusu su samuru şeklindeydi. Bu kimi- ah tabi. Neyse bunu düşünmemeliydi.
🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽
*Ertesi Sabah*
Hermione sabah kalktığında saatin 12:00 olduğunu ve kendisinin dünkü kıyafetleriyle duruyordu. Ne olmuştu. Dün geceyi hatırlamaya çalıştı. Eyvah hatırlamıştı. Snape'in anılarına mı girmişti. Kesin Snape eve gelince onu öldürecekti. Hermione aşağı inmeye karar verdi. Bir de baktı kl sofra özenle hazırlanmış ve bir not bırakılmıştı.
Yemeğini ye
Evet sana eve gelince çok kızacağım. Evet seni öldüreceğim.
SsHermione kahvaltısını yaptıktan sonra kapı çalındı. Eyvah Snape çok erken gelmişti. Hemde çok erken. Hermione gözlerini kapatıp kapıyı açtı. Snape'in bağırışını beklerken birden alaycı bir kahkaha duydu. Bir kadın kahkahası. Kadın cok güzeldi.Kadının koyu renk saçları güzel bir kıvrımla taranmıştı ve doğal bir parıltısı vardı ışıkta. Gözleri de gecede oldukça koyuyken güzel, zarif fiziğiyle dikkat çekiciydi. Eğer biraz daha solgun teni olsaydı tam bir femme fatale* (Ölümcül güzellikte olan kadınlar için kullanılan genel tabir) olabilirdi.
Kadın, bir basamak çıktı ve yaklaştı. O da Hermione'yi süzüyordu.
"Doğru mu? Severus'un karısı sen misin?"
Hermione daha da şaşırırken gergindi, neler olduğunu kavrayamıyordu. Ağzı bir karış açık kalmış, kalbi çarparken hızla düşündü. Bu da kimdi? Daha soruya yanıt veremeden başka bir soru geldi yabancıdan.
"Çocuk ondan mı?" Yabancı'nın gözlerinde düşmanca bir bakış vardı sanki. Hermione iyice gerilirken kapının ardına neredeyse sığındı.
"Evet... Yani hayır! Onunla evliyim demek istedim ama çocuk ondan değil. Siz kimsiniz?"
Ama yabancı hemen cevap vermemişti. Birkaç saniye dik dik baktı, basamaktan geri indi ve arkasını gitmek üzere dönerken onu uyarırcasına; "Severus benim aşığım," dedi. "Piçini doğur ve ondan uzak dur..."
-Ne neden bahsediyorsunuz.
-SEVERUS BENİM YATAK ARKADAŞIM. Kadın her kelimenin üstüne basa basa söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥♡Snape'in Mucizesi♥♡
Fiksi RemajaSnamione. Hermione Granger savaştan sonra herkesin beklediği gibi Ron Weasley ile çıkmaya başlamış ve ondan hamile kalmıştır. Ron çocuktan korkup kaçtığı için Hermione kimseye söyleyememiştir. Ailesi yani Weasley ve Potter'lar daha bilmedikleri içi...