Hermione kahvaltısını yaptıktan sonra kapı çalındı. Eyvah Snape çok erken gelmişti. Hemde çok erken. Hermione gözlerini kapatıp kapıyı açtı. Snape'in bağırışını beklerken birden alaycı bir kahkaha duydu. Bir kadın kahkahası. Kadın cok güzeldi.Kadının koyu renk saçları güzel bir kıvrımla taranmıştı ve doğal bir parıltısı vardı ışıkta. Gözleri de gecede oldukça koyuyken güzel, zarif fiziğiyle dikkat çekiciydi. Eğer biraz daha solgun teni olsaydı tam bir femme fatale* (Ölümcül güzellikte olan kadınlar için kullanılan genel tabir) olabilirdi.
Kadın, bir basamak çıktı ve yaklaştı. O da Hermione'yi süzüyordu.
"Doğru mu? Severus'un karısı sen misin?"
Hermione daha da şaşırırken gergindi, neler olduğunu kavrayamıyordu. Ağzı bir karış açık kalmış, kalbi çarparken hızla düşündü. Bu da kimdi? Daha soruya yanıt veremeden başka bir soru geldi yabancıdan.
"Çocuk ondan mı?" Yabancı'nın gözlerinde düşmanca bir bakış vardı sanki. Hermione iyice gerilirken kapının ardına neredeyse sığındı.
"Evet... Yani hayır! O söylüyordu. Evliyim demek istedim ama çocuk ondan değil. Siz kimsiniz?"
Ama yabancı hemen cevap vermemişti. Birkaç saniye dik dik baktı, basamaktan geri indi ve arkasını gitmek üzere dönerken onu uyarırcasına; "Severus benim aşığım," dedi. "Piçini doğur ve ondan uzak dur..."
-Ne neden bahsediyorsunuz.
-SEVERUS BENİM YATAK ARKADAŞIM. Kadın her kelimenin üstüne basa basa söylüyordu.
🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽🔽
Hermione doğru mu duymuştu. Yatak arkadaşım mı demişti. Snape onun yata-. Kendisini niye sevmediğini anlamıştı. Hermione kapıyı kadının yüzüne kapattıktan sonra sofrayı hazırladı. Sonra ise hemen odasına koştu. Ve kapıyı kilitledi. Hermione bütün bir gün ağlamıştı. Bütün gün. Akşam olunca kapı açıldı. Anlamıştı Snape gelmişti. Sesizce ağlamaya devam etti. Snape ona sesleniyordu. Sofra hazırdı. E peki kız neredeydi. Beklemeye karar verdi. Bir şey mi oldu diye patronusunu yolladı. Patronus Hermione'yi gördükten hemen sonra Snape'in yanına koştu. Hermione iyiydi. Ama ağlıyordu. Hemde sabahtan beri mi. Ne oldu acaba düşüncesiyle yukarı çıktı. Hermione'nin odasının önüne geldiğinde kapıyı 3 kere tıklattı.
Ses yok. Bir daha. Yine ses yok. Snape endişelenmeye başladı. Kapıyı bir büyü ile açtı. Hermione'nin yatak boyunca uzandığını gördü. Rahatlamıştı. Tam odadan çıkacakken komidinin üzerinde haplar gördü. Birden beyninden vurulmuşa döndü. Hemen Hermione'nin yanına koştu. Hermione'nin ağızında bir kaç hap vardı. Geri kalanı miğdesindeydi. Hemen nefesini kontrol etti. Kalp atışları yavaşlamıştı. Onun kusturmaya çalıştı. Nasıl yapacaktı. Önce onu tuvalete götürdü. Saçlarını bir tokayla topladıktan sonra başını tuvalete doğru eğdi. Ve kusturan pastillerden yedirdi. Kız dakikalar sonra kusmaya başladı. Hemde nasıl kusmak. Kusmuğunun içinde kan vardı. Snape endişelenmişti. Sakin olmalıydı. Hemen onu kıyafetleriyle bir duşa soktuktan sonra bornoza sardı. Ve yatağına yatırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♥♡Snape'in Mucizesi♥♡
Teen FictionSnamione. Hermione Granger savaştan sonra herkesin beklediği gibi Ron Weasley ile çıkmaya başlamış ve ondan hamile kalmıştır. Ron çocuktan korkup kaçtığı için Hermione kimseye söyleyememiştir. Ailesi yani Weasley ve Potter'lar daha bilmedikleri içi...