Dazed Boi

-19Y

Baekhyun'un tepkilerini daha çok bana kızması yönünde bekliyordum. Hatta ne olur ne olmaz diye yanıma yara kremi ve patronumdan bir günlük izin aldığımı itiraf edebilirdim. Tabii ki Baekhyun, bütün düşüncelerimi çöpe atmış ve büyük babasının bahçesine girdiğimiz andan itibaren kızarıp bozarmaya başlamıştı. İzin boşa gitmesin diye orada kalmayı önerdiğimde Baekhyun bana biraz kızsa da sanırım mutlu bile olmuştu. Bilemiyorum, o Baekhyun.

Büyük babasının her zamanki ama ona şu an bel altı gelmeye başlayan imalarına kaşılık sadece yüzünü daha fazla saklıyordu ve bu da Büyük babaya daha çok malzeme vermesine neden oluyordu.

Xby DNSUnlocker

"Baekhyun-ah siz birbirinizle iç içe olmaya alışkın olabilirsiniz ama ben sadece yaşlı bir adamım ve sevgiyi her ne kadar desteklesem de iç içe olmaya pek göz yumamam, evlat. Lütfen benim yanımdayken doğru otur." Bana göz kırpmayı ihmal etmeden söylendi ve geri yaslandı.

Baekhyun ise vücuduma yaslayarak sakladığı kafasını benden ayırdı ve pembe çiçekli, yeşil yastığa yapıştırdı. Bunu her ne kadar hızlıca yapmış olsa da temin ederim ki Baekhyun'un kırmızı biberden bir farkı yoktu. Kırmızıyı geçmişti ve bordolaşıyordu.

Acaba, bu duruma gülsem kaç hafta temas etmekten kaçınırdı.

"Özür dilerim büyük baba." Elimi 'sorun yok' anlamında sırtına koyarken beni tekmeleyerek mırıldandı. Byun ailesi cidden acımasızdı ve büyüdükçe daha beter oluyor gibiydiler.
Baekhyun'un büyüdüğünde büyük babaya benzemesini istiyordum çünkü büyük baba şu an bile sevimliydi. Yola gördüğünüzde yardım etmek, alıp evde beslemek isteyeceğiniz şirin ve huysuz bir adamdı.

"Büyük baba onu utandırıyorsun ve bana sataşıyor." Baldırını sıkarkan güldüm ve büyük babadan küçük bir homurdanma kazandım. Baekhyun ise tekrar tekme savurdu.

Biz büyük baba ile derin bir sohbet içerisine girmişken Baekhyun yastığın arkasından bizim ne hakkında, neden konuştuğumuzu düşünür gibi bir hali vardı. Konuştuğumuz konuda algılanmayacak bir şey yoktu. Evini yeniden dekore etmek istediğini, ona yardımcı olmamı istiyordu. Bunu biraz eski dil ve göz yordamı ile yapıyor olsa da anlattıkları belli ve düz şeylerdi. Baek'in surat ifadelerinden ise konuşmaya sonradan kulak verdiğini ya da tam bir aptaldı. Her iki koşulda da bizi izlerken büzdüğü dudakları ve çatık kaşları ile büyük babanın karşısında onu yememek için kendimi zor tutuyordum.

"Ama ben iç mimar değ-" Üçüncü tekrarımdan sonra büyük baba Byun nereden çıkarttığını bilmediğim bir sinek öldürme aleti ile beni sertçe dürttü. Tanrı şahit Byun ailesinden yediğim azarı ve dayağı Kyungsoo'dan bile yememiştim.

"Yardım edeceksin değil mi oğlum?" Tekrar sorduğunda pes etmiş bir şekilde iç çektim ve başımı aşağı yukarı salladım. Birilerini ayarlar ya da Baekhyun ile kafa kafaya verir bir şeyler düşünürdük. Sonuçta beni büyük babasına yem etmezdi. Daha benimle işinin bittiğini sanmıyordum çünkü benim onunla daha işim bitmemişti.

Yıllardır homurdanarak zar zor bir şekilde Baekhyun'u öpüp koklamak ile 'seninim' diyerek kollarının arasında sana sırnaşan bir Baekhyun'u öpüp koklamak çok ayrı şeylerdi. Hele içlerinden biri çıplaksa bu işi başka bir boyuta bile sürüklüyordu.

Ne var? Baekhyun'u banyoda yıllardır taciz etmeye meyilli biri olarak azmadan da bu işleri halledecek kadar deneyimliyim ve arkadaşken de Baekhyun'u cıbıl cıbıl seviyor, öpüyor ve kokluyordum.

"Chanyeol! Aptal, ne düşünüyordun öyle? Büyük baba ona cevap vermediğin için darıldı ve yatmaya gitti. Kesin harçlık vermeyecek. Bak göreceksin benzine paramız yetmeyecek!" Baekhyun sonunda yastıktan kurtulmuş ve söylene söylene etraftaki gözüne takılan yerleri topluyordu. Yerde gördüğü kumandaya bir tekme de kendi savurduktan sonra bana dönerek yapabileceğinin en iyisi pis bir bakış attı.