Kaybedince Anlarsın...

Paparazziler

Lucy'nin ağzından

(Gece saat 12.30 )

James'le birlikte güneşin batışını izliyoduk ki saatin çok geç olduğunu fark ettim. Güneşin batışını bırak artık yıldızları saymaya başlamıştık.

- James hadi gidelim çok geç oldu sevgilim.

-tamam
Dedi. Ve motoru park ettiği yere doğru gittik. Kaskları taktıktan sonra motora bindik. Kollarımı James'in beline doladım ve başımı beline  yasladım. Çünkü çok uykum vardı. Oracıkta uyuyabilirdim. Kısa bi süre sonra eve gelmiş olmalıyız ki James motoru durdurdu. Ve motoru park etti. Sonra ikimizde inip kasklarımızı çıkardık. Ve benim daireme doğru yürüdük. Dairenin önüne geldiğimizde

- yarın öğleden sonra Gustavo ile kayıt seansımız var yeni bi şarkı kaydedip klibini çekicez akşama doğru işimiz biter. Sen ne yapacaksın?
Dedi James.

- ben de heralde ilk albumumu çıkarmak üzere olduğum için stüdyoya gidicem 2 tane şarkı kaydedicekmişim şimdiden çalışsam iyi olur yarın görüşürüz sevgilim.
Dedim ve onu yanağından öptüm. Sonra daireme girdim. 2 gün önce Jo ve Camıelle buraları ben James'le çıktığım için toplayıp çıkmışlardı. Ve o yüzden ev topluydu. Aslında biraz küçük bi evim vardı ama bana yeterince büyüktü. Gidip bi duş aldım. Ve üzerimi değiştirip pijamalarımı giydim. Ve yarın söyliceğim iki şarkıya çalıştım. Çok heyecanlıydım ilk albüme kavuşup ünlü olucaktım. Bu benim hep hayalimdi. Annem ve babam gitarlardan ve rock dan nefret ederlerdi çünkü onlar klasik müzik eğitmenleriydi. Ve en son onlara saçımın kırmızı siyah olduğunu ve rock yaptığımı söylediğimde bana kızmışlardı ama yinede Palm Woods'da kalmama izin vermişlerdi. Bu yüzden üvey olsalar bile  onları çok seviyodum. Kendime sıcak çikolata yapıp şarkıları aldım ve ikisini de ezberledikten sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah

Sabah alarmın sesiyle kalktım. Saat 10.45di. Kalktım. Bi duş aldım. Ve gardolabımın önüne geçtim ve ne giyceğme karar vermeye çalıştım. Stüdyoya 12'de gidicektim. Siyah bi tayt giydim üstünede kısa ve biraz geniş bi t-shirt giydim. Üzerinde bi kuru kafa resmi vardı. Telefonuma şarja taktım ve ayakkabı olarak da beyaz siyah olan adidas'larımı seçtim saçımı da üstten bağlayıp at kuyruğu yaptım. Sıra geldi makyaja göz farımı açık kahverengi tonu gibi bi renk seçtim rimelimi de sürdüm. Ve dudaklarıma da açık pembemsi rengi olan bi ruj seçtim. Ve birazda fondoten sürdüm işte hazırdım ben bunları yaparken saat 11.15 olmuştu. Gerçekten bi saate hazırlanıyodum. Hemen kendime gevrek koydum ve yedikten sonra da mutfağa attım. Gitarımı sırtıma taktım ve telefonumu elime aldım. Ve evden çıktım. Stüdyo biraz uzak olduğu için kulaklığımı taktım ve müzik dinlemeye başladım. Hem yürüyodum hem de müzik dinliyodum. James'in şarkılarını dinliyodum.çünkü onunla çıkmaya başladığımızdan beri onu dinler olmuştum. Sonunda şarkı değişti ve Taylor Swift çıktı. Ben bunları böyle düşünürken stüdyoya varmıştım. Hemen kulaklığımı ve telefonumu gitar çantamın bi kenarına sıkıştırdım ve gitarı çıkarıp çalmaya başladım hem gitar dersi alıyodum hem de şarkı söylüyodum. Aslında menajerime göre sesim çok güzelmiş ama ben normal buluyodum neyse şarkıları kaydettikten sonra gitar dersimi de tamamladım ve eşyalarımı toplayıp stüdyodan dışarı  çıktım ki karşımda paparazziler vardı ve internet basını daha ilk albümüm bile çıkmadan James Maslow'un sevgilisi olduğum için şöhret olmuştum. Ve kaza haberini her şeyi biliyolardı. Onlara ne diycemi bilmediğim için hemen James'i aradım ve motorla buraya gelmesini söyledim. Sonra paparazzilerden bi şekilde kurtulup bi bankta James'i bekledim.

Kısa bi süre sonra James geldi hemen kaskı takıp motora bindim ve

- James beni Gustavo ile konuşmam için stüdyoya bırakır mısın ?

- tamam zaten ben de oraya gidiyorum.

Dedi ve sürmeye başladı. Kısa bi süre içinde gelmiştik ve hemen stüdyoya girdik. Bu da çok zor oldu çünkü paparazziler ve internet basını oraya da gelmişti. Zorluklarla içeri girdik ve Gustavo'nun odasına gittik. O da bizi bekliyomuş. Bi süre sessiz durduk ve bu sessizliği bozan ben oldum.

- Gustavo her yerde paparazziler ve internet basını var ve James'in kaza geçirdiği hakkında saçma saçma yalanlar uyduruyolar sonra da bizi rahat bırakmıyolar. Ne yapıcaz?
Dedim.

Gustavo:  tamam eğer paparazzilerin ve basının sizi rahat bırakmasını istiyosanız bi basın toplantısı düzenleyelim ve orda her şeyi anlatın. Aynı zamanda siz de kurtulun ben de kurtuluyum. Anlaştık mı?
Dedi.

James: iyi de basın toplantısında ne yapacağımızı ve ne anlatıcağmızı bilmiyoruz ki
Dedi. Ona katılıyodum. Sonra Gustavo elinde kocaman bi yazı tahtasıyla yanımıza geldi ve tahtanın üzerinde bişeyler yazıyodu. James'le aynı anda okumaya başladık
"Basın toplantısında yapılıcaklar ve söylenicekler " yazıyodu. Ve Gustavo'da " bakın yapıcağınız şeyler şunlar:
1.si basın toplantısına gelen herkes sizin ikinizin hayranıdır o yüzden onların yanında ne biliyim el ele tutuşun birbirinize sarılın yani onlara sevgili olduğunuzu gösterin.
2.si onlara anlatmak istediğiniz şeyleri anlatın yani ben toplantıyı bugüne ayarlamaya çalışıcam ayarlayana kadar izinlisiniz gidip ne söyliceğinizi düşünün ben ayarlayına size haber veririm. "Dedi. Bizde başımızı sallayıp stüdyodan dışarı çıktık.