@JungKookie : Bojogae?
Dün geldiğimde evde kimse yoktu.
Hizmetli hastaneye gittiğinizi söyledi.
İyi misin?
Lütfen iyi ol...
Bulmuşken kaybedemem bir daha...
@Bjgaeee : Jungkook....
Be-benim Hyun Ri.
@JungKookie : İyi değil mi?
O İYİ Mİ?!
@Bjgaeee : İyi...
Sadece şuan cevap verecek durumda değil.
Annesi....
Minik bir kaza geçirdi.
@JungKookie : Ge-geleceğim.
@Bjgaeee : İstemiyor gelmeni.
Onu bu halde görmeni.
@JungKookie : Hyun Ri!
Hangi hastane dedim!
@Bjgaeee :Busan Eğitim ve Araştırma Hastanesi.
(Y/N : Kafadan attım illa vardır eğitim ve araştırma hastanesi yanii.)
*Yazar'ın Ağzından*
Jungkook hiç bir şey demenden telefonunu yatağa attı.Üstünü değiştirip arabaya atladı.
O hastane 1 saat uzaklıktaydı. Ama Jungkook 120-150 gibi gitse yarım saate inerdi.
Yolların sabah sabah boş olması işine gelmişti.
Yaklaşık yarım saat sonra oradaydı arabayı belli belirsiz bir yere park etti.
Arabanın anahtarlarını cebine attı ve koşarak danışmaya ilerledi.
Annesinin ismini bilmediği aklına gelmişti.
Hemen Bojogae'yi aradı.
2 çalıştan sonra açıldı.
-Jungkook?
-Hyun Ri?
-Evet.
-Ben geldim de danışmaya gelebilir misin?
-Peki.
Kapatıp cebine attı telefonu.
3-4 dakika sonra Hyun Rİ gelmişti.
Jungkook tanımıyordu yani görmemişti. Ama Hyun Ri Jungkook'u görmüştü.
-Jungkook? Ben Hyun Ri.
-Memnun oldum.Ama tanışmayı sonra da yaparız nerede Bojogae?
-Kantine indi.
-Peki.
Jungkook Hyun Ri'yi arkasında bırakarak kantine gitti.
Oradaydı Bojogae. Elinde kahvesi. Gözlerinden akan yorgunluk ve uykusuzluk. En son onu bıraktığı kıyafetler vardı üstünde.
Yanına doğru hızlıca ilerledi.
-Bojogae?
-J-jungkook?
-İyi misin?
-Değilim.
Kızın gözlerinden akmaya hazır olan yaşlar süzüldü yanağından.
O her bir yaş Jungkook'un sol tarafını acıtıyordu.
Jungkook sandalyesini Bojogae'ye oldukça yakınlaştırdı.
Ve yüzünü avuçlarıyla birleşterdi.Ardından o çilek tadında ki dudaklara kısa ama etkisinde bırakacak bir öpücük kondurdu.-Şimdi iyi misin?
-Oh...
-Neler oldu anlatacak mısın?
-A-annem... Beni eve bıraktığında onu salonda göremedim odasına çıktım.Y-yerde yatıyordu.Başından akan kanlar...
-Şşhh..Tamam anlatma. Annen iyi olacak. Benim gibi bir damadı kaçıramaz. Torunları olacak onun ona bırakacağız ha?
-Jungkook şu halde iken bile beni güldürtme.
-Ağlama o zaman sende.
Dedi Jungkook. Bojogae'nin elini aldı ve kendisinin -Jungkook'un- kalbine koydu.
-Bak.Burası acıyor.Ağlama.
Bojogae sessiz kalmayı tercin etti ve Jungkook'a onu bırakmak istemiyormuşçasına sarıldı.
Jungkook'ta bir eli kızın belinde diğer eli saçlarını okşuyor ve öpüyordu.
Jungkook birazda olsa Bojogae'nin acısını dindirmişti.
338 kelime.
Akılma neden böyle bir şey geldi bilmiyorum Allah korusunda.
Geç geldi ama evde tek olduğum için evin temizliği + valiz hazırlığı falan yoruldum ve yb atacak zamanım yok. Olsun ama sjmkjz.