Kendimi yarasaya kan yapsın diye domates veren çocuk gibi hissediyorum öylesine boş.
Derse bile giremedim, her önüme gelene bu olayı anlatmaktan, bir erkekle basılmadığımı söylemekten yorulmuştum çünkü. Eve doğru yol aldım.Gözlerimden alev fışkıra fışkıra öfkeyle eve doğru yürüdüm. Kapıyı açtığımda o kadar ağır bir hipo kokusu vardı ki umuyorum zehirlenmişlerdir diye dua ettim ama onların ölümsüz olduğunu aklımdan çıkarmışım. Salonda koltuklara yayılmış beni bekliyorlardı resmen. Kızlara neden böyle bir yalan attıklarını sordum, onlarda o şokla ne diyeceklerini bilemediklerini söylediler. Bende güzel güzel anlattım Ali ile aramda hiç bir şey olmadığını, salonda uyuduğunu. Zaten evde bir sürü kız olduğumuzu söyledim. Teyzemlerden gelen cevap ise " zaten o çocuk sana bakmazdı" oldu. Ardından meyvelerimizi aldık, televizyon karşısına oturduk. Teyzemlerin bire bin kattıkları dedikoduları dinleyip duruyordum ki kapı çaldı. Elif gelmiştir umuduyla kapıya doğru yöneldim ama içimde de kötü bir his vardı ve bingo!
Bir gün içerisinde başıma daha kötu ne gidebilirdi yani, kapıda o kocaman Kenan Imirzalıoğlu kabanıyla Kuzey duruyordu. Onu orada görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı, hemen dışarı çıktım, kapının oraya terlik sıkıştırdım, birbiri ardına soracağım soruları sıraladım.
" K Ku Kuzey ne işin var burada, nasıl buldun beni?"
Çocuk daha sorulara cevap bile verecek vakti bulamamışken bu kez teyzemlerden biri geldi kapıya al işte başına belayı!
Sonra nasıl oldu bir anda anlamadım ama yine teyzemler üçlü koltukta oturuyordu, bu kez tekli koltukta Ali değilde Kuzey oturuyordu. Hayatında evimizi bile görmemiş adamın bugün bize gelesi tutmuş. Heyecandan elim ayağım bir birine dolanmıştı. Karşımda sevdiğim adam Kuzey oturuyordu. Ne işi vardı burada? Niye gelmişti ki?
Benim kapı önünde sorduğum soruları aynı hızla üçü birden sorunca çocuktan çıkan tek kelime " teyzenlerle baya ortak noktanız varmış" oldu. Sonrası derin sessizlik, teyzemler bana bakıyor, ben Kuzey'e. Neden burada bilmiyorum bile, savunma yapacak durumda da degilim. Kuzey' in ağzından bir kaç kelime çıktı sonunda.
" Bugün bir şey duydum, Aleyna'yı okuldan alacağınıza dair."
Benimki böyle başlayınca teyzemlerden bir tanesi saçlarını attıra attıra bana dönerek " Oğlanlar da üzülmüş bak gideceğine. Aleyna giderse kimin evini kullanırız diyorlarmış " dedi. Ahh teyze!!
Bir dakika bir dakika Kuzey benim için mi geldi yani? Benim için teyzemlerle mi konuşuyor? Peki bunu niye yapıyor? Yoksa aklımdan geçen şeyler mi? En yakın nikah dairesi nerdeydi acaba???
Çocuk anlatmaya devam etti, kibar kibar beni okuldan almamaları için konuştu. Zaten okuldan alınmayacağım için açıkçası bu konuşma beni pek etkilememişti. Ya resmen gitmemem için teyzemleri ikna etmeye çalışıyor. Yaa yiceemm. Ben böyle içten içten çocuga kurulurken ortanca teyzem , " Sevgilin seni savunmaya gelmiş , orada kös kös oturuyorsun" dedi. Sevgili mi???
Sevgili mevgili deyince bu benden daha çok panik oldu, yanlış anladınız falan diye başladı ama yok yani iş işten geçmişti. O an tek istediğim vardı teyzemleri de onu da evden kovmaktı. Tabii teyzemlere böyle bir şey yapmak göt isteyeceği için ayağa kalktım, Kuzey'in kolundan tuttum " Lütfen git halledeceğim ben " dedim. Ben böyle yapınca bu kez çocuk değerli oldu, teyzemler bana bir kızdı " Gelmiş sevgilin buralara , senin okumanla ilgili bizle konuşuyor. Ne güzel ne efendi çocuk sana yakışıyor mu hiç? " diye. Allah'ım sen şu aklıma mukayyet mi oluyorsun , beni yanına mı alıyorsun ne yaparsan yap kurtar beni. Beyin kanaması ha geçirdim ha geçirecegim. Kuzey de öyle şaşkın şaşkın bakıyor.
" Kuzey benim sevgilim falan değil yanlış anlıyorsunuz" dedim. Teyzemler hep bir agızdan: " Öyledir canımm, sevgilinn değildir, hııı... Sende aynı bölümde misin yavrum? "
Ne yavrusu ya, ne sevgilisi? Allahım heyecandan ölmek üzereyimm. Kuzey de öylece kalakaldı. Büyük teyzem kolumdan bir cimcikledi, " Bulup bulabileceğin en iyisi işte. Sus değerini bil" dedi. Evet bulup bulabileceğim en iyisi de bir çuval inciri mahvettiniz be. Nasıl bakıcam Kuzeyin yüzüne artık?? Off teyze off.
Çocuk nasıl evden gitti, ben nasıl ölmedim bilmiyorum ama mutluluktan ölmek üzereydim. Benim için gelmişti beniimm içiinn ayhh. Kesin o da beni seviyor. Umrunda olmasa zaten buralara kadar gelmezdi. Acaba düğünü nerede yapsam??
Mutluluktan karnımda kelebekler uçuyor sanıyordum, meğer gazım varmış
sbsgsjaj
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK APTALIN DÜNYASI
Teen Fiction"Seninle ilk tanıştığımda iyiliğine inanmıyordum, ayrıldığımızda ise kötülüğüne. Şimdi sanki seninle onca şeyi yaşamamış, hatta hiç tanışmamış gibiyim..."