Multi İdil
İyi okumalarr :)
Su savaşından sonra, Ada'yla üstlerimizi değiştirmek için, spor salonunun içindeki soyunma odasına girdik. Güzel bir duş aldıktan sonra kıyafetlerimizi giyip çıktık.
Daha sonra çok yorulduğumuzu ve acıktığımızı farkettik. Eh tabi bizim gibi yemeğe düşkün insanlar hemen acıkıveriyor haliyle.
Ada sıraya girdi bende bir masaya oturdum ve telefonla oynamaya başladım. Azıcık sosyal medyalarda gezdim. Biraz yakışıklı kestim. Kantin sırası biraz uzundu. Daha Ada'nın önünde 6-7 kişi vardı. Aradan iki-üç dakika geçmişti ki biri masaya oturdu.
"Kanka nerde kaldın ya midem sırtıma yapıştı " dedim gözüm telefondayken. Bir öksürme sesi geldi. Bende kafamı kaldırdım. Hassiktir. İyi de bu Ada değil ki amk.
"Ne işin var senin burda ya" diye tersledim. Şu asabi çocuğu, biraz da yakışıklı olanı hani. Aman neyse.
"Okulun malı bu masa. Oturamaz mıyım" dedi çarpık çarpık sırıtırken. Çarpacağım ben şimdi sana. Gerizekalı.
"Ben oturuyosam oturamazsın ismini bilmediğim çocuk" dedim bende düz bir sesle kızmaya başlıyorum. Açım yorgunum. Bir de bu çocuk çıktı başıma.
"Ata" dedi. "Efendim" dedim. Bende
"Salak mısın? İsmim Ata." dedi. Bide rezil oldum ya neyse artık.
"Sensin salak . düzgün konuşsana oğlum" dedim kaşlarımı çatarak . o sıra da Ada geldi. "Nerdesin lan sende acıktım" dedim ve elindeki tostla kahveyi alıp önüme koydum ve yemeye başladım.
"Yüce su börekleri adına, sen bu gün İdil tarafından kafasına iki tane su balonu yiyen çocuk değil misin?" dedi. Valla hiç oralı olmadım. Açım olum. Boru mu?
"Evet benim de artık şu İdil dediğin kız tarafından kafama iki tane su balonu yediğim çocuk, gibi anılmak istemiyorum. Ata benim isimim" dedi sıkılgan bir tavırla.
"Hah göçüm, sen ben tarafından
kafana ik tane su balonu yiyen bir çocuk olarak kalacaksın akıllarda" dedim alaylı bir şekilde gülerken.
Kaşlarını çattı. Kaşlarını çatınca da baya korkunç oluyo hani.
"Dediğim gibi, bunun intikamını çok güzel alacağım. Burnunun dibindeyim bundan sonra." dedi ve kalktı gitti.
Bizde onu hiç takmayarak tostlarımıı bitirdikten sonra sınıfa çıktık. İkinci derse girecektik. Malum, ilk ders su savaşı olmuştu.
Dersleri bir şekilde bitirdik. Düşündümde hiç özlememişim okulu. Ada'yla çıktıktan sonra. O kendi evine gitti ben kendi evime. Yemeğimi yedikten sonra biraz teen wolf izledim gözüm gönlüm açılsın diye.
Daha sonra ışıkları kapatıp yattım. Ata'yı kantindeki olaydan sonra bir daha görmedim zaten. Nerden çıktı bu şimdi ya. Manyak mıyım neyim.
Kendi kendime biraz konuştuktan sonra kendimi uykucuğuma bıraktım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Allah seni alsın!" diye bağırdım Ada'ya resmen buzlu suyla uyandırdı beni mal.
Hayır yani neden beni bulur ki bunların. Manyak bir kankam, narsist bir kardeşim,
kolumu her gün
katleden bir annem var .
"Kanka lan deme öyle. Alt tarafı suyla uyandırdım. Biraz soğuk bir suyla. Birazda buzlu. Oha baya da acımasız olmuş ha" dedi salak ya
"Vicdansız. İnşallah sevdiğin çocuk gay çıkar, inşallah matematikçi olursun. Rabbim bana göster bu günleri çok aminn" dedim
Ada'nın gözleri kocaman oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PORTAKAL ZAMANI
Fiksi RemajaHayat bize ne getirir bilemeyiz . İyi mi Kötü mü ? Yoksa başımıza gelen en kötü şey mi ? Ya da ' onsuz bu zamana kadar nasıl yaşamışım acaba?' dedittircek kadar önemseyeceğimiz biri mi ? Okuyup göreceksiniz . Onu kocaman sevmek istedim. Çok kocaman...
