Bölüm 5- Patron

27 3 0
                                    

Bazen hiçbir şey yapmasanız bile bütün gün yorulmuşsunuz gibi hissedebilirsiniz.İşte bende taksiyle evime dönerken aynen böyle hissediyordum.Hiçbir açıklama yapma gereği duymadan odadan çıkmıştım.Daha sonrada yarın için gerekli bilgileri sekreterden alıp şirketten çıktım.Sadece bir toplantı yapılmıştı ve ben onun yarısına katılabilmiştim.Yine de çok yorgun hissediyordum.Neden bu kadar yorgundum emin değildim.Tamam bugün biraz gerilmiştim.Sonuçta bütün gözler üzerinde gibi hissetmek hiçte rahat bir durum değildi.Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de bütün gün bana ateş püsküren Aras Bey vardı.Bir ara gerçekten iyi biri mi diye düşünmeme fırsat tanımıştı ama o fırsatta içimde sönmüştü.Acaba hiç gülüyor muydu? Belki arkadaşlarıyla birlikteyken gülüyordur.Bugün o barda tartıştığım çocuğun gelip herşeyi hatırlatmasıyla bana hiç gülümsemeyeceği kesindi artık.Yarın o toplantıya katılıp onunla göz göze gelmemeye çalışmak beni bugün olduğundan daha çok yoracak gibiydi.O gece onun karanlık ve soğuk  yönünü yeteri kadar görmüştüm.Bir insan hiç tanımadığı birine nasıl öyle davranabilirdi ? Üstelik benim ona karşı koyamayacağım bir şekilde bana nasıl şiddet uygulayabilirdi ve bu adam en saygın şirketlerden birinde üst düzey bir yöneticilik yapıyordu.Yani sanırım..O adam müdür yada yöneticiydi sanırım.Bunu yarın öğrenecektim.Şimdilik bu konuyu kapatıp sadece dinlenmek istiyordum.Düşüncelerim beni ele geçirmiş bu sırada eve geldiğimizi farkedememiştim.Ücreti ödeyip taksiden indim ve eve girdim.Evde kimse yoktu .Saat 2'ye geliyordu.O yüzden evin bomboş olması doğaldı.Kendimi birşeyler yapacak kadar iyi hissetmiyordum.Üst kata çıkıp odama girdim ve üzerimi değiştirdim.Gri eşorfmanlarımı giyip saçlarımı da rahatca at kuyruğu yapıp aşağı indim.Yiyecek birşeyler bulmak için mutfağa girdim.En sonunda tost yapmaya karar verince malzemeleri çıkarıp tost makinasına yerleştirdim.Şekersiz kahvemi de hazırladıktan sonra tostumu da alıp salona geçtim.Telefonumu odada bıraktığım için Emir'i çıkınca arayacaktım belki de akşam arardım.Çalışıyor olabilir.Televizyonu açıp kendime bir kanal seçtikten sonra tostumu yemeye başladım.10 dakika sonra tostum bitmiş kahvemi de içmiştim.İzlediğim dizi ilgimi çekmeyince kapatıp elimdekileri mutfağa bıraktım.Hep böyle oluyordu .Evde tek başıma yapacak hiçbir şey bulamıyordum.Şu an üzerimi değiştirip dışarı çıkmakta zor geliyordu.En iyisi Miray'ı arayıp bize çağırmaktı.

Odama çıktığımda dayanamayarak önce Emir'i aradım.Uzun bir süre çaldıktan sonra açtı;

''Efendim '' dedi

'' Emir napıyorsun? ''

''Hiç şirketteyim.İnan çok sıkıcı.''dedi oflayarak.

''Al benden de o kadar.Boşuna gittim gibi bir şey, hem de ilk günden geç kaldım.''

''Bir şey dediler mi peki?''

''Evet hem de nasıl.Neden bu kadar önemsediklerini anlayamadım yani ilk gün değil mi sonuçta?'

''Bebeğim ciddi şirketler bilirsin.Prensiplerinden ödün vermezler.'' dedi alay ederek.

''Bakıyorum da sen baya alışmışsın.Yakında müdürü koltuğundan edersen şaşırmam .'' dedim aynı tonla.'' Biliyorsun Derin heran herşey olabilir.''dedi her zamanki çapkın sesiyle.

''Sen yaparsın gerçekten , korkulur senden canım.''

''Neyse sen anlat neler yaptınız.''

''Ya aslında çok bir şey yapmadık ama anlatacaklarım var sana .Ama şimdi olmaz sen çalış ben akşam ararım seni Emir.''dediğimde ''Saçmalama ,sıkıcı iş hayatıma renk kattın bu telefonunla.'' dedi gülerek.Ona o gece bardaki olaydan itibaren tabi Aras'ın bana yaptığı çirkinlikten çok bahsetmeden anlatmıştım.Bugün bana takındığı tavrı ve geç kaldığımda söylediklerini söyleyerek '' Geç kalmış olabilirim ama daha ilk günüm Emir ve neden bu kadar olay yapıldı anlamıyorum.'' dedim.

''Ben de anlamadım ama demek ki bu tarz olaylara çok önem veriyorlar.Sen yine de zamanında git bebeğim.'' dedi.''Evet öyle yapmalıyım bir daha bütün herkesin beni dikkatle ve ayıplayan gözlerle süzmesine dayanamam.'' dedim o anı yeniden hatırlayarak.

''Takma kafana, birbirinize alışırsınız zamanla.'' beni teselli edercesine konuşuyordu.''Umarım, kaçta çıkıyorsun akşam bize gelir misin?''diye sordum.Miray'ın da geleceğini ekleyerek. ''Bebeğim bu akşam beni yok sayın yarına erkenden bir çalışma yapacağız biliyorsun erken kalkmam için dinlenmem gerekiyor.'' dedi sıkıntıyla.'' Pekala,tamam ozaman başka bir gün olsun.'' dedim.''Tamamdır.'' dedi neşeli sesiyle.'' O zaman kapatıyorum şimdi Miray gelecek dedim ama daha onu aramadım .'' dedim gülerek.'' Gelir o dedikoduyu kaçırır mı ? Tamam canım konuşuruz yine.' diyerek kapattı.

Miray'ı da arayarak davet ettim ve şansıma onun işi de benim gibi erken bitmişti.Onun gelmesini beklerken bende üzerimdeki uzun kollu hırkamı çıkarıp kısa kollu beyaz bir t-shirt giydim.Kapının çalmasıyla koşarak aşağı indim ve kapıyı açtım.Miray elinde büyük paket çantayla bana gülümseyerek bakıyordu.'' Kutlama yapıyoruz Derinciğim .'' dedi paketin içinden çıkardığı şişeyi göstererek.Şişe mi ? Şarap mıydı o elindeki? ''Ne yani ,kutlama yaparken şarap mı içeceğiz,şampanyaya ne oldu Miray ?'' dedim şaşırarak. '' Şampanya mı? Hadi ama Derin ben bu kız şarap içer mi ki diye düşünürken sen şampanyadan bahsediyorsun.'' dedi gözlerini devirerek.Ne  yani,herkes alkol kullanmak zorunda mıydı?İçeri geçip kendimizi koltuğa bıraktıktan sonra gözlerini bana diken Miray'a odaklandım.Ne?Cevabımı mı bekliyordu gerçekten?''Tamam,tamam ama sadece bir kadeh Miray abartmanın alemi yok.Hem yarın iş var.'' dedim ona sırıtarak.'' Tamamdır bayan işkolik.'' dedi ve mutfağa girdi.Döndüğünde elinde iki kadeh ve tirbuşon  tutuyordu.Eve çok sık geldiği için herşeyin yerini bilirdi.Emir'den de Miray'dan da hiçbirşeyimi gizlemezdim .Buna evim,odam ve mutfağım da dahildi.''Hadi bakalım.'' dedi ve şarap mantarını açıp bardaklarımıza doldurdu.Şarabın kırmızılığı ve şeffaf camla oluşturduğu görüntü hoşuma gitmişti.

''İlk iş günümüze ve yakışıklı patronlara.'' dedi kadehini bana yaklaştırarak.Yakışıklı patronlarımıza? Bir an kendi patronumu düşündüm.Tabi benim patronumsa...Aras Bey! Yakışıklı olduğu kesindi ama bir o kadar da ürkütücü.Nese diyerek kadehlerimizi tokuşturduk ve kahkaha atarak ,birbirimize günümüzü anlatarak şaraplarımızı içtik.Ben kendime söz verdiğim gibi tek bir kadeh içmişken Miray üçüncüsünü içiyordu.''Yeter be kızım sarhoş olup başıma iş çıkarma.'' dedim sahte bir kızgınlıkla.''Tamam ,bıraktım işte.'' dedi elindekini masaya koyarak.Biraz daha konuşup birbirimizi dinledikten sonra saatin 10'a doğru geldiğini  gördük.Zaman çok çabuk geçmişti ve biz hiç farketmemiştik.Böyle olurdu zaten hep.Onlarla zaman nasıl geçer anlamazdım.

''Ben kalkıyorum canım ya geç olmuş .'' dedi Miray ayaklanarak.

''Tamam canım sen bilirsin.'' dedim bende onunla birlikte kalkarak.Birbirimizi öperek vedalaştık .Salonda kalanları mutfağa bırakıp odama çıktım.Sabah 8.30 da hatta ondan biraz daha erken şirkette olabilmem için erken kalkmam gerekiyordu.Bu yüzden duşumu şimdi almaya karar verdim.Üzerimi çıkarıp banyoya girdim .Çabucak ve kısa bir duştan sonra saçlarımı kurutup pijamalarımı da giyip yatağıma yattım.Telefonumu kontrol ettikten sonra alarmımı kurup gözlerimi kapattım.Yine gözlerimi kapattığım bu saatlerde aklıma o delici buz mavisi gözler geliyordu.Kendi kendime saçmalama Derin diyerek uyumaya çalıştım.Yarın yorucu ve zor bir gün olmaması için dua ederek....

MADALYON ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin