Bölüm 7- Asistan

18 3 0
                                    

         Bütün yemek boyunca aklımda Aras beyin şirketin sahibi olması vardı. Bütün olanlar aklıma gelince hala şirkette çalışabildiğime şükretmem gerekiyor sanırım.. sonuçta şirketin sahibine kafa tutmuştum. Ah aklım cidden neredeydi benim!   Tamam belki bütün olanlar unutulurdu falan sonuçta kovulmamıştım ama bu son olaydan sonra durum yine böyle mi devam eder onu bilemiyorum işte. Sonuçta Kerem denilen kişi Aras beyden rica ederse eminim stajımın sonlanması hiçte zor olmaz. Acaba Kerem denilen kişinin holdingle bir bağlantısı var mı? Yarın ilk iş olarak bunu öğrenmeyi kafama not ettim. Bir an önce uyumak istiyorum çünkü yarın yapacak çok işim var. Bunlardan biride Aras beyle konuşup stajımda sorun olup olmadığını öğrenmek, her an stajım bitecek mi endişesiyle yaşayamam değil mi? Zaten yemekte bir tuhaftı ama kafamı bide ona yoramayacağım yani babamın geçen akşamki kokteylde çalıştığı kadın ve birkaç arkadaşını yemeğe çağırmasını hem de evimize!

         Asansördeki yansımama bakınca fena görünmediğimi düşündüm. Mor kalın askılı elbisem dizimden bir karıştan biraz daha yukarıdaydı. Biran kısa mı acaba diye tereddüt etsem de  boş verip kaçıncı katta olduğumuza baktım. 4 ve evet 5. Asansörden inince Aras beyin odasına doğru emin adımlarla yürümeye çalıştım çünkü tereddüt edersem geri döneceğimden eminim. Müge’nin masasının önüne gelince gülümseyip “günaydın” dedim. O da aynı şekilde gülümseyip “günaydın, nasıl yardımcı olabilirim, Aras beyle mi görüşmek istiyorsun?”  dedi. Bir an tereddüt etsemde “evet” dedim. Aras beyin kapısın açıp içeri girdi ve bir şeyler söyleyip bana dönerek “girebilirsin” dedi.

      Bu tarz lükslere babamdan babamdan alışkın olsamda vay canına içerisi cidden harika. Uzun uzun nasıl tarif edeceğimi bilemiyorum ama camlar, duvardaki raflar ve çerçeveler, bi kenardaki koltuklar, diğer kenardaki mini bar, ortada kalan büyük bir masa ama önemli olan bunların olması değil bunların bir arada nasıl bu kadar hoş gözüktükleri, masanın üzerindeki Aras beyin isminin yazılı olduğu tablet ve bana bakan Aras bey. Ah tanrım etrafı incelerken Aras  beyin burada olduğu birkaç saniyeliğinde aklımdan çıkarmışım. Bana tuhaf bir şekilde bakıyordu. Dalga geçer gibi değil ama değişik.

    “Merhaba” dedim hafifçe gülümseyerek. “evet” diyerek karşılık verdi. Bu mudur yani, EVET mi? Nasılsınız diye soracak samimiyeti bulamadığım için direk konuya girmeye karar verdim.

  “Sizinle konuşmak istediğim bir şey vardı.”

  “Ya ne tesadüf benimde, oturabilirsin” dedi sesini hafifçe yükseltip alaycı  bir hava takınarak.

  “Buyrun dinliyorum” dediğimde, “Yo hayır, önce siz söyleyin asıl ben dinliyorum.” Dedi yine aynı alaycı havayla.

  “Sorun olmazsa en baştan başlamak istiyorum. Size kulüpte yaşanan tatsız olayda tek suçlunun kendim olmadığını söylemek istiyorum. Sonuçta ordayken sizin şirketinizde staj yapacağımı bilmiyordum ki bilsem de vereceğim tepkinin değişeceğini sanmıyorum ama neyse. Ayrıca  o akşam sizde de biraz suç vardı” dedim çekinerek. “Sonuçta beni duvara iterek şiddet uyguladınız” dediğimde yüzünde bir anlık bir ifade değişikliği gördüm ama anında eski haline döndü. “Devam et” dediğinde derin bir nefes alarak tekrar başladım.

 “Daha sonra toplantıya geç kalmam benim hatamdı bunu kabul ediyorum, yatmadan önce mailimi kontrol etmemiştim ama bunun için sizden zaten özür dilemiştim. Son olarak asistanlığınız için başvurmamıştım yani sonuç olarak burada yaşanan sorunlarda benim hatam değil.” Yüzüme beklentiyle bakmaya devam edince asıl konuya geldim. “ bütün bu olanlardan dolayı kaç gündür şirkete tereddütle geliyorum acaba stajıma son verilecek mi diye ama sonuçta iş hayatımızla diğer yaşantımızı birbirine karıştırırsak profesyonelce davranmış olmayız değil mi? Demek istediğim diğer herkes gibi staja devam edebilecek miyim?”

MADALYON ( ASKIDA )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin