Bir adamın yolda giderken arabası bozulmuş ve yolda gördüğü ilk tamirciye girmiş. Tamirci arabanın bir güne kadar yapılacağını söylemiş. Adamın kalacak bir yeri yokmuş ve yakınlarda kalacak bir otel falanda yokmuş. Etrafına bakınırken uzakta bir ev görmüş. Gidip ev sahibine durumu anlatayım belki onlarda bir gün olabilirim diye düşünmüş. O eve gitmiş ve kapıyı açan yaşlı adama durumunu anlatmış. O da tabii ki bizim misafirimiz olabilirsiniz çok memnun oluruz demiş. Adamcağız yaşlı karısıyla birlikte dağın başındaki o evde yaşıyormuş.
Adama kalacağı odayı göstermiş, "bu odada kalabilirsin" demiş ve eklemiş. Kalacağı odanın bitişiğinde bir oda daha varmış. "Aman yavrum bu odaya sakın girme ve asla kapısını dahi açma" demiş.
Tabii adam çok meraklıymış, yaşlı adama; "siz merek etmeyin efendim" demiş, ve gece herkes uyuduktan sonra kalkıp odanın kapısına yaklaşmış, yavaşça eğilip anahtar deliğinden odanın içini görmeye çalışmış. Ancak kıpkırmızı bir ışık görmüş. Sonra gidip yatmış.
Sabah olunca yaşlı adama odayı sormuş. "Bu oda ya neden girme dediniz merak ettim," demiş. Yaşlı adam "o oda benim ölen kızımın odası." Demiş.
O da hemen "kızınızın odasının rengi çok güzelmiş" demiş.
Yaşlı adam;
Hayır odanın rengi değil o, benim kızımın bir gözü kırmızıydı demiş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇOK ÖZLEDİM BE.
Roman d'amourGit diyorsunda olmuyor işte "git"demekle,her şeye rağmen gidemiyor insan... Bende sana "sev"diyorum mesela, Sevebiliyor musun? -CEMAL SÜREYYA-