ŞAKACI ÇOCUK 2 -Pandalı İkizler

İKİZ SAVAŞI 1

Multimedyada Zey,Yedizlerin oğlanları ve bizim ikizlerimiz var. ♡

Renandan

Sınıfa girer girmez Gökhanı aradı gözlerim. Onu gördüğüm ilk  yerde kend ellerimle öldürecektim. Gökhan sırada iki karışık tostu aynı anda ağzına deperken gördüm. Onu yakalarından tutup ayağa kaldırdım. Ağzındakileri çiğnemesini bekledim. Ağzındakiler bitince iyi bir yumruk geçirdim suratına.

"Ulan 17 yaşındasın azıcık adam ol sorumluluk al lan! Ne şerefsiz ve iğrenç bi adamsın sen! Adam mısın lan söyle! Ulan sevdim dedim sana! Kaç sigara yaktım lan kaç! Sevdim ulan.. Seninle bırak ikiz olmayı kardeş olsuğum için utanıyorum!" Ayağa kalkerken bir yumruk daha atacaktım ki iki el kolumu kavradı. Arkamı dönünce Zeyi gördüm.

"O soktuğum elinle bir kez daha Gökhana vurursan bırak sırdaş olmayı aramızda ki kuzen bağını bile beceririm" Zey beni itip Gökhana ilerledi. Sinirle çantamı Gökhanı ayağımla iterek aldım ve sınıftan çıktım. Doğruca Alyanın okuluna gittim. Çıkışlarını beklerken sakinleşmeyi ve yumruk olmaktan beyazlaşan ellerimi gevşetmeyi denedim. Çıkış zili çalınca ayağa kalktım ve Alyanın beni görünce gülerek ve koşarak yanıma gelişini izledim. Ona çok sıkıca sarıldım. Ondan aniden ayrıldım. Dudaklarına sert bir öpücük bıraktım.

"Dudaklarında ki Gökhanı temizleyebildim mi bari! Kollarınla kucakladığın Gökhanı silebildim mi! Onun kadar mutlu ettim mi ulan seni!" Alyayı kendimden ittim. Alya ağlayarak beni izliyordu. Hızla oradan uzaklaşırken delimiş gibi hissediyordum.

"Renan!" Arkama bile bakmadan yürümeye devam ettim.

"Dinlesene! Dur!"Alya kolumu tutarken

"Aptal olmayı kes ve beni dinle"

Eylülden

Sınıfa girdiğimde tek istediğim Gökhanı görmekti. Kalbimi ve ruhumu rahatlatan mükemmel sesini duymak istedim. Sınıfa girince Zeyin Gökhanın yanındad dz çöktüğünü ve Gökhanın burnunun ve dudağının kanadığını gördüm. Canı acımıştı... Kalbim sızlarken ona koştum ve kan dolu dudaklarını öpmeye başladım. Kan tadı ağzıma dolarken umursamadan onu öpmeye devam ettim. Ondan ayrılıp ona sıkıca sarıldım. Kalbim acıyordu. Onun bu halini görmek kalbimi yaralıyordu. Ondan ayrılıp cebimden peçete çıkardım. Fazla kanı alırken

"Revire gitmemiz lazım. Pansuman yapsın" peçeteyle yüzünü temizlerken ellerimi elleriyle durdurdu.

"Iyiyim. Sadece Renanın sözleri ağır geldi ki daha ne yaptığımı bile bilmiyorum." Ellerimi öperken acıyan kalbimin acısının biraz dindiğini hissettim. Kafamı çevirdiğimde gözleri kızarmış ve dolmuş Zeyi gördüm. Sol gözünden bir damla yaş düştü.

"Revire git de pansuman yapsın. Sonra git de şu aptalın gönlünü al. Her ne bok yediysen işte" Zey ayağa kalkıp koşarak gitti. İşte o zaman anladım Zeyin gerçekten Gökhanı sevdiğini. Bana çıktıklarını söylemesinin de Beni tehdit etmesinin de nedeni de buydu.

Zeyden

Tuvalette ağlamama engel olamazken Gökhanın gözleri geldi gözlerimin önüne. Eylüle nasıl aşkla baktığı geldi gözlerimin önüne. Bana asla o gözle bakmayacağı geldi. Ben ve Gökhan diye hiçbir zaman birşey olmayacağı geldi. Sol yanıma bir yumruk attım.

"Sızlamayı kes!" Hıçkırıklarıma engel olamazken sol tarafıma bir yumruk daha attım.

"Yeter!" Ellerimi yıkayıp gözlerimi temizledim. Akan rimelimi temizledim. Tuvaletten çıkıp sınıfa gittim koşarak. Makyaj çantamı aldım ve yine tuvalete geldim.

Önce kırılan kalbimi kapattım kapatıcıyla. Göz kızarıklığım gitti. Kalbimin çevresine siyah çizikler attım. Bidaha kimse girmesin diye. Rimelim de bitince güçlü olduğumu gösteren tüm bitikliğimi saklayan pembe örtüyü örttüm üstüme. Allığı çantaya koyup Aynaya baktım. Saçlarımı düzeltip sınıfa çıktım. Tam kapıda durup görebileceklerime hazırladım kendimi. Içeri girip makyaj çantamı koydum. Telefonumu ve kulaklığımı alıp spor salonuna indim. Kızların soyunma odasına girip köşede kalmıß pek kullanılmayan bi kabine girdim. Yere oturup kulaklığımı taktım.