Karışık Duygular

320 27 27
                                    

Multimedya da bizimkiler var💗

Zey.

"Gökhan!" Diye bağırdım yetişmeye çalışırken. Sonunda beni duyup bana doğru gelirken eğildim ve ellerimi dizlerime koyarak nefes aldım. Neredeyse 15 dakikadır peşinde koşuyordum ve beni duymuyordu.

Gökhan'a bazı şeyleri açıklama ihtiyacı zaten duyuyordum ama yedizlerle içip de saçmaladığımız geceden sonra aklımda ki açıklama yapma gereği arttı. Gökhanın o gece olan herşeyi hatırlaması bir ilâhi güç gibi geliyordu çünkü hepimiz kafayı bulmuştuk.

Kesinlikle bulmuştuk.

Ve buna dayalı olarak saçma sapan şeyler yapmıştık. Buna çok kaliteli örneklerim de vardı. Nereden bulunduğu bilinmeyen bir sopaya bağlanmış bir sütyenle birbirini kovalayanlar mı dersiniz, imam nikahı kıyalar mı? Ama en büyük salaklığı ben yapmıştım. Gökhanı öpmüş, sarılmış içimde olan herşeyi gerçekleştirmiştim. Ama Allah biliyor ya kafam dünya güzeliydi. Ayıkken böye birşey yapar mıydım?

Kesinlikle hayır!

Gökhan yanıma varınca elini omzuna attı. Doğruldum ve

"Beni niye duymuyorsun sen? Arkandan koşuyorum 15 dakikadır! Ciğerlerim benden kaçıp başka bir vücuda yerleşecek, öldüm"

"Kulaklık vardı kulağımda şarkı değiştirirken duydum" biraz bakıp "seni yolarım." Dercesine bir bakış attım. Birlikte yürümeye başlarken

"Konuşmamız gerek, birkaç konuda." Dedim ona bakmadan.

"Ondan önce yemek yiyelim açlıktan midem dalağımı yedi" Eğer şimdi gidip Gökhanla yemek yersek kesinlikle konu dağılırdı ve suan ki cesaretimi birdaha toplayamazdım. Özellikle lezzetli bir yemekten sonra.

Gökhanı durdurup kolunu omzumdan indirdim. Tam karşısına geçtim ve derin bir nefes aldım. Diyeceklerimi önce toparlamaya çalışmam gerekti. Ona açılmalı mıydım? Aslında 6 erkek çocuğuyla ( Yedizlerin oğlanları+İkizler) büyümüştüm ve hep onlara ayak uydurmuştum. Çocukluğum Tsubasa, Ben10, Pokemom ve Power Ranger MegaForce izlemekle, Elif Teyzemin porselen dekorlarını pembe bir futbol topuyla devirmekle, kızlara yakışmayacak şakalarla ve geğirme yarışlarıyla, evden kacıp futbol sahalarında şekerleme yemekle geçmişti. Pek kız arkadaş ortamım yoktu Iraz Nehir ve Selin haricinde. Hoş, onlarda diger parçaları olan oğlanlarla büyümüştü. Yani anlayacağınız hiçbirimizin birbirinden farkı yoktu ve hepimiz birer erkek gibi yetiştik. Pek normal şeyler yapmamıştık çoğu zaman. Ve herzaman hepimizin arasında özel ve güçlü bir bağ vardı. Hatırlıyorum da daha 10 yaşındayken hepimiz oturup birbirimizden asla ayrılmayacağımıza ve hiç kimseye aşık olup evlenmeyeceğimze dair söz vermiştik ve şu 'Kan Kardeşliği' denilen sözü vermeye calışmıştık. Ama parmağımızdan kan akıtmak aklımıza uymamıştı ve hepimiz birbirimizin kafasına çatal batırmıştık. Bunu düşününce yüzüme izinsiz bir gülümseme yerleşti. Gerçekten birbirimize asla başka gözlerle bakmayıp hep güvenmiştik. Aramızda ki güçlü zinciri bozan ilk halka olmak istemiyordum. Eğer şuan da burada Gökhana onu sevdiğimi söylersem gerçekten olacakları düşünmek istemiyordum. Benden uzaklaşacağına ve bendeki bu duyguları yok etmek için elinden geleni yapacaktır. Yok olmayacaktı hislerim ama yinede bir yolunu bulurdu. İçimi kaplayan pişmanlık ve hüznü bir kenara bırakmaya çalışsam da yapamadım.

Nasıl Gökhan'a aşık olursun Zey?

"Heyy! Zey iyi misin?" Gökhan beni omuzlarımdan sarsarken kafamı sağa sola sallayıp düşüncelerden arındım.

"İyiyim, hadi yemek yiyelim" içimde ki pişmalık cesaretimi, Gökhanın patates kızartmasını yuttuğu gibi yuttu. Kim bilir bir daha ne zaman içimde beni yiyip bitiren bu açıklama arzusu ortaya çıkacaktı? Kim bilir. Şimdi düşününce keşke beni yiyip bitirse şu hisler de kırıntılarım kalsa.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 24, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞAKACI ÇOCUK 2 -Pandalı İkizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin