Odamda beklemeye başladım. Zaman geçmiyordu. Saat daha 7ydi. Odanın içinde tur atıyordum. Bir akıl hastanesine (yani rehabilitasyon ve rahatlama merkezine) gore cok Otelimsiydi. Burada gercekten garip şeyler dönüyordu. Ve artık kendi hayatımı tanıyamıyorum. O geceyi hatırladım. Ambulans ışıkları, yağmurdan ıslanmış çimenler... Ve gözlerimin kapanışı...
Ben geçmişe dalıp gitmişken odaya hemşire girdi.
-Merak etme sadece biraz kan alıcam, dedi. Ve beni sandalyeye oturtup "guvenlik amaçlı olan" kol bantlarını bağladı. Sandalyededn kalkamam icin iki kol bandı yeterliydi. İğneyi damarıma batırdığında küçüklüğümden bir anı hatırladım.5 yaşlarındaydım. Annem ve babam ellerimi tutuyolardu. Bu hayalim de hemşirenin konuşmasıyla bölündü. Hadi yatalım. Yatma vakti. Yine üstümü o giydirdi. Ve yattım. Uyumuş taklidi yaptım ve Hemşirenin gitmesini beklemeye başladım. O çıkınca ayağa kalktım. Üstümü değiştirmeme gerek yoktu. Bir akıl hastanesinde üstümde gecelik olması kimseyi ilgilendirmezdi. Hele de bir ayine giderken.. Nerdeyse durmak uzere olan, eski saate baktım 1.56. Tam vakti. Koridorda ayak sesim duyulmasın diye pamuklu çoraplar giydim. Bunu okuduğum bir kitaptan öğrenmiştim. Ama normalde çorap giymeyi hiç sevmezdim.
Koridora çıktım. Sol elimi duvara sürterken. Diğeriyle geceliği sıkıyordum. Ellerim terlemişti. Sol elim boşluğa gelince durdum. Kapı vardı. Üstünde de silinmek uzere olan bir yazı vardı:
Doktorlar odası. Hastalar ve bakıcılar giremez.
Burası doktor odasıysa yan taraf ayinin yapılacağı yer olmalıydı. Tanrım, neye bulaştım ben. Kapıya 3 kere tıklattım. Babamla çadırda oyun oynarken surekli boyle yapardık.
Kapının kolunu tutmak uzerindeydim ki Bir anda kapı açıldı. Kapıyı açan kızın üstüne dustum. Esmer guzel bir kızdı. İçeriye bAktım. Hepsi gençti. 3 erkek ve ben dahil 3 kız. Esmer kızdan ozur dileyip oturdum. Yanımda Vicky, Karşımda da o esmer kız oturuyordu. Vicky konuşmaya başladı:-Bu Clarie. O da bu sesleri duyuyor. Evet, Clarie. Bu esmer kız Drew. Bunlar da: John, Zachary, Charlie. Evet, başlıyoruz. Ellerinizi birleştirin.
Hep beraber gozlerini kapadılar ve aynı seyi söylediler. Ben de onların yaptıklarını yaptım
-Ses. Neden bizi seçtin. Artık bizi bırakma vaktin geldi. Ruhumuzu sal. Ve bizden son dileğini dile.
Bu sırada dışarıdan ayak sesleri geliyiyordu.
Zachary bağırdı:
Olamaz geliyorlar!
Herkes hareket etmeye başladı ama hareket edecek bir yer yoktu. İçeri bir deste hemşire girdi. Bayıltıcı iğneler yapmaya başladılar. Biz, Vicky ve Drew la odadan nasıl olduysa sıvıştık. Zaman hızlı geçmişti. Güneş doğuyordu. Gece oldugu ve herkes yukardaki olayla ilgilendiği için alt katta kimse yoktu. Açık havaya doğru koştuk. Çimenlerin ustunde Daniel Valley gece milletimizle güneşe doğru koşmaya başladık.Koşabildiğimiz kadar uzağa koştuk. Akcigerlerim patlamak üzereydi. Belim de ağrıyordu. Gorunemiyecek kadar uzaklaşınca durup nefes almaya başladık.
-Şimdi napicaz?
-Bilmiyorum ama bu kıyafetlerle dolaşamayız.CloverWood kasabası küçük, samimi aynı zamanda modern ve herkesin birbirini tanıdığı bir yerdi. Daniel Valley merkezden 20km uzaktaydı. Bu yolu yürüyerek gidemezdik.
-Otostop çekemeyiz. Bu kıyafetlerle.
-O zaman biz de kıyafetimizi değiştiririz.
-Yanımızda kıyafet yokki.Drew mısır tarlasından kopardığı bir kaç koçanın ipliklerini söktu. Sonra üstündeki geceliğin Daniel Valley yazan kısmıyla birlikte omuzlarını yırttı. Koçanları saç gibi örüp beline kemer gibi bağladı:
-Bakın işte. Kıyafetimiz olmadığını kim söyledi?
Bizimkileri de ilginç şekillere soktu. Sonra otostop cekmek için beklemeye başladık. Ki kasabanın bu kısmından hiç araba geçmezdi. Sonunda siyah lüks bir araba durdu. Arabadan dışarı smokinli yakışıklı biraz zayıf bir adam çıktı. Arabadan çıkmasını beklemiyorduk aslında.
-Merhaba kızlar sanırım otostop denen şeyden çekiyorsunuz. Buyrun.Dedi ve kapıyı açtı. İtiraz edemezdik. İçeri giriyorduk. En son ben kalmıştım ki adam kolumdan tuttu. Sen öne otur.
*************
Yol boyunca hiç konuşmadık. Ta ki o konuşana kadar.
-EE buralarda işiniz ne? Ben iş seyahati için bu kasabaya geldim. Ya siz.
Kontrolu hemen Drew ele aldı.
-Aslında biz otostopla ülkeyi dolaşıyorduk.-Bavulsuz mu?
-Gittiğimiz yerlerden kıyafet alıyoruz. Sizin mesleğiniz ne?
-Ah aslında ben Daniel Valley'in yeni mirasçısıyım. Piskoloji okudum. Ve Daniel Valley'den saldırgan, beyaz gecelikli, 19 yaşında üç tane kızın kaçtığı haberini aldım. Acaba onları görmüş olabilir misiniz.?
Çok korkmuştuk. Frene bastı. El firenini çekti. Kapıları tek tuşla kilitledi. Beni de görebilecek şekilde arkaya döndü.
-EVİNİZE dönüyorsunuz. Ayrıca bi cezanız da var. Gidince göreceksiniz.
Dıreksionu tek hamleyle dondurdu. Biz korkuyla birbirimize bakıyorduk. Ama daha hiçbir şey görmemiştik. Bu korku dolu hayatımızın daha İLK günüydü.
********
Hiç konuşmadık geri döndüğümüzde odalarımıza çıkarıldık. Ben derin derin düşünürken hemşire odayı topluyordu.
-Hadi! Artık bu odada kalmayacaksın. Başka bir oda seni bekliyor.
Cevap vermedim. Yine boyle bir odaya gideceğimi düşünüyordum. Ta ki yeni odamı görene kadar. İşte burası tam akıl hastaları içindi. Böyle antika bir yerden böyle bir oda çıkacağını hiç düşünmüyordum. Oda beyazdı. Bembeyaz. kenarlar yumuşak süngerlerle kaplıydı. Ve hiç eşya yoktu. Arkamdan kapı kapandı. Kapının camından baktım. Büyük ihtimalle kırılmaz camdı. Karşıda ayna vardı. Ve kapının yansımasını görebiliyordunuz. Ve dış kapının üzerinde Büyük harflerle şu yazıyordu:
CLARİE EMİLSON, DENEK 438.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tımarhane
ParanormalBelki de bu güne kadar sadece terk edildikten sonra tımarhaneleri okumuşsunuzdur. Ama ben canlı bir tımarhanenin içindeyim. Kokum buranın çarşaflarına siniyor. Verdiğim nefes bu havaya karışıyor. Her geçen gün daha çok deliriyorum. Çünkü... Kurtulam...