kumda yürürken bilmezsiniz
altında eski bir aşık ağıt yakar,
Sahra'dan kopup gelmiş
yeşili özlemiş,
yıllardır bir türküye hasret kalmış;
o yüzdendir ki bir tane kendi yazmaya yeltenmiş
o an anlamış
artık eli kalem tutamıyormuş,
kan eline gitmiyormuşo aşığın yazamadan söylediği türkü gibi
bir dilsizin o türküyü söyleyemeden dinlemesi gibi,sana öylesine uzakken
böylesine yakındım ben
céu menina,kum altında ömrünü tüketen bu aşık gibi,
onu görüp de yaşam nedir ki deyip canına kıyan bir genç gibi,seni yaşattığımı sanırsın
oysaki sana verdiğim her şeyin sonu ölüm,
céu meninasana kendimi kustum da
beni tanıdın sanırsın,
hiç sormazsın
hangi kendini kustun diye
céu menina,