4

470 54 17
                                    

Hareli imiş şimdilerde gözlerin
bilesin,
o çizgileri oraya ben ektim

Pabuçlarının sesinden tanır olmuşlar seni
adımların bile bir başkaymış
bilesin,
seni öyle yürümeye ben alıştırdım
sen bir ömrü benim yollarımda heba ettin, ayak tabanların benim toprağımda çatladı

pespaye sanıp paspas ettiğin bedenim her tozlandığında çırptığın pilen oldu
sen en çok benim tozumu yuttun
metre metre yapraklar altında
benim yanımda uzandın,
senin dizlerin en çok benim yüzümden yaralandı,
benim yüzümden yamalandı

seni ben sen ettim
sana nasıl ciğerden nefes alınmaz ben öğrettim

seni ben sen ettim
sana güneşin Batı'dan doğuşunu ben illet ettim

kırağı kalbimde senin çiğlerini taşıdım
eski bir çekyata oturdum
sana, seni ağladım
sen ise —sen,
beni bir ben edemedin
duo, tres, quatuor
beni bir ben edemedin

i was made of sand (you were made of flatus) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin