Burası gerçekten çok korkunçtu. Neredeyse terkedilmişti. İkimiz de şok olmuştuk. Damla kendini toparlamış olmalı ki kulağıma "Telefonun yanında mı?" diye sordu. Bunun üzerinden tam beş dakika geçmişti ama ben kendimi daha yeni yeni toparlayabildiğim için yeni cevap veriyordum "Evet." dedim ve telefonumu cebimden çıkardım. Epeyce şarjım vardı. Annemi arayacaktım fakat telefon buradan çekmiyordu. Terkedilmiş biryerden ne bekliyorduk ki! Damla'ya etrafı dolaşmamız gerektiğini söyledim. Yürümeye başladık ve dar bir sokağa geldik. Ben bu sokağa girmeyi pek düşünmüyordum. Ama belki orada birileri yaşıyor olabilirdi. Aynı zamanda hava kararmıştı. Hemen telefonumu çıkarıp saatin kaç olduğuna baktım. Saate baktığımda gözlerime inanamadım çünkü saat on bir olmuştu! Eminim evdeki herkes bizi merak etmiştir. Damla sokağın içinde birileri yaşıyor olabilir dedi. Bu aslında biraz mantıklı geldi çünkü sokak lambaları az da olsa yanıyordu. Sokağın girişine yaklaştığımızda çok eski bir telefon kulübesi olduğunu gördüm. İkimiz de oraya gittik fakat telefon çalışmıyordu. Sokağın içine girdiğimizde birkaç evin ışıklarının yandığını fark ettik. Az da olsa içim biraz rahatlamıştı. Gidip bir evin kapısını çaldık. Kapıyı çok tatlı bir kız açtı. "Hoşgeldiniz..." dedi. İkimiz de aynı anda bu tatlı karşılanmaya "Hoşbulduk." diye karşılık verdik ve kız bizi evine davet etti. Kızın evi gerçekten çok güzeldi. Kız öncelikle adının Derya olduğunu söyledi. Bize "Bu sokağa yıllar önce taşındım. Taşındığımda burada birsürü insan vardı ama hepsi yaşlıydı. Ben taşındıktan birkaç sene sonra burada bir deprem oldu. Şanslıyım ki benim evime birşey olmadı ama diğer evler yıkıldı. Yıkıldıktan hemen sonra yeni ev inşaatları başladı fakat bu sokağa eskisi gibi bir yerleşim hiçbir zaman olmadı ve şimdi gördüğünüz gibi ben ve benimle birlikte sadece 3 kişi yaşıyor. İnsanlar herzaman bu sokağın uğursuz olduğunu düşündükleri için hiçbir zaman buraya gelmediler..." dedi. Bu sözler az da olsa ürkütmüştü beni. Ona "Neden yalnız yaşıyorsun?" diye sordum çünkü kız en fazla bizden üç yaş büyüktü. Bunu sorduğum zaman kızın yüzü asıldı. Sanırım bu soruyu pek sevmemişti. Cevap vermek istemedi ve birkaç dakikalık bir sessizlik oluştu. Sonunda bu sessizliği Damla bozdu. Sessizlikten olsa gerek dalga sesi duymuş ve "Buralardan biryerlerden dalga sesleri geliyor." dedi. Derya "Evet yakınlarda bir deniz var her sabah oraya gidiyorum orası oldukça hareketli. Aslında bakarsanız burası bir mahalleye bağlı ve bu sokak dışında hiçbir sokak boş değil." dedi ve hemen ardından "Hep ben konuştum bana kendinizi anlatmayacak mısınız?" diye sordu. Derya haklıydı bu yüzden hemen konuşmaya başladım "Ben Yağmur bu da Damla biz sadece buluşmak isteyen ve temizlik yapmak istemeyen iki arkadaştık ama evden habersiz çıktığımız zaman böyle kaybolduk ve buraya geldik." dedim. Damla onaylarcasına kafasını salladı. Ardından Derya bana mantıklı gelen bir soru daha sordu. Ne kadar da mantıklı bir kız. Bana "Neden üstünde pijama var?" diye sordu. Ona uzun hikaye olduğunu söyledim ve güldük. Derya "O zaman bunu bana yarın kahvaltıda anlat." dedi. Bu güzel bir fikirdi bu gece Derya'da kalırsak ve karnımızı doyurursak enerji toplamış oluruz. Damla'yla konuştuk ve bu gece Derya'da kalmaya karar verdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARESİZLİK YOLUNDA
JugendliteraturVe o gün... Yine küçük çocukların bilinçsizce o havuza sokulduğu ve çiş yaptıkları bir günde kaçmaya çalıştı o kız ve sonra...