55. Hikaye

3.1K 116 69
                                    

Bir zamanlar Samantha, Edward, Victoria, Andy ve Stella adında 5 genç varmış. Bir gün gezmek için ormana gitmeye karar vermişler. Ve arabaya binip ormana gitmişler. Akşam araba ile eve geri döneceklermiş. Ormanda bir süre gezmişler. Çok güzel hayvanlar ve bitkiler görmüşler. Yolda giderlerken bir göl görmüşler. Gölden biraz su içmişler. Sonra güneş batmaya başlayınca. Eve gitmeye karar vermişler. Arabalarına doğru yürümeye başlamışlar. Sonunda arabalarını park ettikleri yeri bulmuşlar. Ama gidince çok şaşırmışlar. Çünkü arabaları yerinde yokmuş. Ne olduğunu anlamaya çalışırken. Bir anda yanlarında bir top görmüşler. Metalden bir topmuş. Aniden topun içinden bir gaz çıkmaya başlamış. Bu uyku gazıymış. Kaçmaya vakit kalmadan hepsi uykuya dalmışlar. Uyandıklarında bir odada imişler. Hiç penceresi olmayan, ampulü çok az aydınlatan. Bir masadan başka hiç bir eşyası olmayan bir odaymış. Ve beşi de yan yana sandalyelerde bağlıymış. Sonra odanın kapısı açılmış. İçeri siyah kıyafetli, yüzünde maske olan, iri bir adam girmiş. Onlara yavaşça yaklaşmış. Adam bir süre onlara baktıktan sonra masaya doğru gitmiş. Masada işkence aletleri varmış. İşte o zaman adamın niyeti belli olmuş. Hepsi çok korkuyorlarmış. Adam masadan bir rende almış. Ve yavaş yavaş Stella'nın üstüne yürümeye başlamış. Diğerleri gözlerini korkuyla açarak bakıyormuş. Stella ise adamı dikkatle izliyormuş. Kendisine iyice yaklaşmaya başlayınca çığlık atmaya başlamış. Adam Stella'nın saçından tutmuş. Başını havaya kaldırmış. Ve rende ile Stella'nın yüzünü rendelemeye başlamış. Stella çığlıklar atıyormuş. Ayrıca diğerleri de çığlık atıyormuş. Bunu izledikleri için çığlıkları hiç durmuyormuş. Adam Stella'nın yanaklarını ve dudaklarını rendelemeyi bitirdikten sonra. Gözlerine geçmiş. Yumuşak gözleri, rende de parça parça oluyormuş. Ve sonunda Stella'nın çığlıkları kesilmiş. Çünkü artık yaşamıyormuş. Yüzü tanınmaz hale gelen Stella'yı gören diğerleri çığlık çığlığa bağırıyormuş. Bu sefer de katil gözünü Andy'ye dikmiş. Andy korkuyla gözlerini kocaman açınca, katil Andy'nin gözlerine odaklanmış. Yürüyerek tekrar masanın yanına gitmiş. Ve eline bir tornavida almış. Andy'ye yavaş yavaş yaklaşmış. Ve Andy'nin gözlerini tornavida ile oymaya başlamış. Andy acıyla bağırıyormuş. Victoria ise gözünün önünde sevgilisinin öldürüldüğünü görünce. Yüksek sesle ''Hayııııııııır'' diye çığlık atıyormuş. Ama katil o bağırdıkça tornavidayı gülerek daha derine sokuyormuş. Önce bir gözünü, sonra diğer gözünü iyice oymuş. Buda yetmezmiş gibi bir de masadan tavayı almış. Ve Andy'nin oyulmuş gözlerine, tavadaki kızgın yağı dökmüş. Andy acıyla bağırıyormuş. Ve daha fazla acıya dayanamayıp ölmüş. Ama katil eğlenceye doymamış. Gözlerini şimdi de Victoria'nın üzerine dikmiş. Victoria katilin ona baktığını görünce sıranın ona geldiğini anlamış. Çığlık atıp, ağlamaya başlamış. Katil masanın üstünden ağda almış. Ama katilin niyeti Victoria'nın bacaklarına ağda yapmak değilmiş. Katil Victoria'ya iyice yaklaşmış. Ve Victoria'nın başına ağda yapmaya başlamış. Bütün saçlarına ağda yapıyormuş. Kız acıdan öyle bir bağırıyormuş ki, ses telleri zorlanıyormuş. Başı kanamaya başlamış. Ama katil durmamış. Devam ediyormuş. Sonunda Victoria'nın başında hiç saç kalmayınca durmuş. Ve Victoria da kan kaybından hayatını kaybetmiş. Sonra katil Samantha ve Edward'ın arasında durmuş. Bir ona bakıyormuş. Bir ona bakıyormuş. İkisi de korkuyla kaderlerini bekliyormuş. En sonunda katil Gözleriyle Edward'a bakmış. Ve kahkaha atmış. Samantha ise ''Hayır, yapamazsın! Sakın ona dokunma, beni al!'' demiş. Ama katil hiç dinlememiş. Yine masanın önüne gitmiş. Ve eline bir bıçak almış. Bıçak ile beraber Edward'ın önünde durmuş. Edward'ın pantolonunu çıkarmış. Sonra da keserek bacağından küçük bir parça koparmış. Ardından o et parçasını Edward'ın ağzına tıkmış. Ve ona zorla yutturmuş. Sonra ikinci bir parça kesmiş. Katil Edward'a kendi bacaklarını yediriyormuş. Edward bağırarak adamı engellemeye çalışıyormuş. Samantha hıçkıra hıçkıra ağlıyormuş. Sonunda Edward kusmuş ama katil daha fazla parça kesip onları da yedirmeye başlamış. Edward engel olamamış. Katil ona bacaklarının yarısını yedirmiş. Sonra da yeterince yedirdiğini düşünüp durmuş. Ve Edward'ı elleriyle boğarak öldürmüş. Geriye sadece Samantha kalmış. Katil Samantha'nın önünde durmuş. Samantha ağlamaktan gözleri şişmiş bir halde katile bakıyormuş. Sonra da Samantha katile kendini zorlayarak. ''Canın Cehenneme'' demiş. Katil de çok güçlü bir kahkaha atmış. Samantha'nın sandalyesini almış. Ve onu dışarıya kadar taşımış. Samantha'yı dışarı çıkarmış. Samantha sabah olduğunu dışarı çıkınca anlayabilmiş. Sonra katile ''Neden bir an önce beni öldürüp bu işi bitirmiyorsun?'' demiş. Katilde robot gibi sesiyle ''Çünkü o zaman bir eğlencesi kalmaz.'' demiş. Ve bir kahkaha daha atmış. Sonra da Kürek ile yerde çukur kazmaya başlamış. Kız katilin ne yaptığını anlamaya çalışıyormuş. Katil yaklaşık yarım saat sonra durmuş. Oldukça derin bir çukur kazmış. Kazdığı çukura insan bir düşse bir daha çıkamazmış. Sonrada bir tabut getirmiş. Ve Samatha'yı sandalyeden kaldırmış. Ellerini ve ayaklarını daha sıkı bağlamış. Sonra da tabuta yatırmış. Samantha da ''Beni canlı canlı mı gömeceksin?'' demiş. Katil de gülerek ''Evet!'' demiş. Kız ''Neden ölmeme izin vermiyorsun aşağılık herif!'' demiş. Katil de ''Seni yavaş yavaş öldüresim geldi. Seni gömdükten sonra. Ya havasızlıktan ölürsün, ya açlıktan ve susuzluktan ölürsün,  ya da orada çürüyüp gidersin. Her türlü öleceksin zaten.'' demiş. Ve çok neşeli bir kahkaha atmış. Kız ''Bizden ne istedin? Biz sana ne yaptık?''demiş. Katil de ''Komik olan kısmı da o ya zaten, hiçbir şey yapmadınız. Sadece yanlış zamanda yanlış yerdeydiniz. Ellerime kadar gelen bir hediyeyi geri çeviremezdim'' demiş ve keyifli keyifli kıkırdamış. Samantha da ''Orospu çocuğu!'' demiş. Katil de son kez bir kahkaha atmış. Ve tabutun kapağını kapatmış. Sonra da kilitlemiş. Ardından tabutu çukura atmış. Çukurun üstüne toprak dökmüş. Ve o bölgenin kazıldığı belli olmasın diye izi iyice silmiş. Son olarak da o bölgeyi terk etmiş. Samantha tabutun içinde çığlıklar atıyormuş ama o tenha bölgeye bir insan gelmesi çok zormuş. Gelse bile yerin metrelerce derininden kızın sesini duyması imkansızmış. Zavallı Samantha muhtemelen şimdiye kadar oksijen, gıda veya hareket eksikliğinden ölmüştür...

Korku HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin