9. Ders

155 12 10
                                    

Bayram dolayısıyla geciken bölüm ile karşınızdayız. Herkes gibi biz yazarlarda akraba akraba dolaşıp, köylerimizi ziyaret ettiğimizden dolayı yaşanan bu gecikme nedeniyle sizlerden özür diliyor ve  keyifli okumalar diyerek sizi bölümle baş başa bırakıyoruz.

Bu arada herkesin geçmiş kurban bayramı mübarek olsun 😘❤😶

Güneş

Algın yavaşça araya girdi konuşarak.

"Ateş şimdi elini ateşe doğru uzat ve elinle onu hareket ettiriyormuş gibi düşün. Hani o izlediğimiz filmlerde elleriyle garip hareketler yaparlar ya, işte malesef bu hareketleri kullanman gerekecek. Ama tabi ki onlar çok abartıyorlar. Sen tek parmağının bir hareketiyle bu ateşi istediğin gibi yönetebilirsin. Tabi bu işi öğrenip, yeterli miktarda pratik yaptıktan sonra. Neyse kobuyu dağıtmayalım. Ne diyordum?" dedikten sonra iki saniye kadar düşündükten sonra diyeceği şeyi hatırladığını gösteren bir ses çıkarttıktan sonra tekrar konuşmaya başladı.

"Evet, elinle ateşe yön ver ve zihninde ateşin senin istediğin yönde hareket ettiğini ve senin emirlerine uyduğunu hayal et."

Ateş gözlerini dikmiş yanan ateşe bakıyordu.

Algın, Ateş'in tepki vermemesi üzerine elini gözünün önünde sallayarak ilgisini çekmeye çalıştı.

"Ateş, dediklerimi anladın mı?" dediğinde Ateş gözlerini Algın'a dikti ve huzursuzca söylendi.

"Anladım Algın. Beynim çalışıyor Allah'a şükür, anlama özürlüsü değilim."

Algın bana doğru ufak bir sırıtış gönderdi.

"Sevdim bu çocuğu."

Algın ilgisini benden çekip Ateş'e verdikten sonra ellerinş göğsünde bağlayıp, "Peki, başlayabilirsin o zaman." dedi ve Hayat anne ve Doğan babanın Ateş'i görebilmeleri için bir iki adım yana çekildi.

Ateş derin bir nefes aldı ve sağ elini yavaşça yanan ateşe doğru uzattı. Gözlerini kapatıp birkez daha derin bir nefes aldıktan sonra bu kez nefesini hemen geri vermedi ve elini sol tarafa doğru hareket ettirirken aynı zamanda da gözlerini açtı. Odundan yükselen alevlerde hiçbir hareketlilik olmayınca Ateş'in çenesindeki gerilmeyi gördüm ve bu beni korkutuyordu. Sakin kalması gerekiyordu, sinirlenmemesi ve gerilmemesi gerekiyordu.

Ama beklediğim gibi olmadı. Ateş derin bir nefes daha aldı ve elini geriye çekip tekrar aynı yönde hareket ettirdi. Bir kez daha alevlerde bir hareketlilik olmayınca Ateş omuzlarını geriye doğru oynattı ve boynunu önce sağa, sonra sola eğerek kıtlattı.

Elini yumup, açtıktan sonra tekrar denedi ama sonuç yine aynı. Tekrar denedi, tekrar ve tekrar sonuçta bir değişiklik olmayınca Ateş iyice sinir küpüne dönüştü. Bu kadar sabretmesi ve ağzını bile açmadan tekrar,tekrar denemesi mucizeydi zaten.

Ateş

Başarısızlığıma rağmen tekrar denedim. Her seferinde sakin kalmaya çalıştım ve derin nefesler eşliğinde tekrar tekrar denedim ama yok. Olmuyordu işte. Onuncu denememde başarısız sonuçlanınca artık daha fazla kendimi tutamadım ve sinirle bağırarak yumruklarımı önümdeki masaya geçirdim.

"Olmuyor işte, olmuyor!"

Bir anda parlayan ve yükselen alevi yumruklarım eşliğinde masaya eğilmiş yüzümün hemen dibinde görünce korkuyla hızlı bir şekilde geri çekildim. Bu hızlı geri çekilme hareketim sonucunda ise dengemi sağlayamayıp sırt üstü yere düşmem hem bedenime hem beynime yeni bir şok olmuştu.

Element AilesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin