-Saçlarını örme bir daha yağmur .
-oldu başka emriniz var mıydı yağız bey ?
-ciddiyim yağmur örme bir daha.
-Yağız saçmalıyorsun şuan sus bence . Ayrıca neden ?
- Çünkü çok yakışmış ve beni etkiliyor .
Bir dakika yağız ne dedi az önce ? Yakışmış ? etkiliyor ? Biri beni cimdiklesin sanırım hala uyanamadım ben .
Sessiz kalmamın üzerine benden önce davranan Yağız kapıyı açıp içeri girdi.Ardından da ben geçtim.Girdiğimizde Sarp uyuyor Ezgi ise telefonla uğraşıyordu .Yağız'ın yanında boş yer olmasına rağmen oturmayıp hemen kapının yanındaki tekli koltuğa oturdum.Sağ ayağımı sol ayağımın üstüne atıp telefonumu elime aldım. Boş boş instagram'da geziyordum.Arada bir kafamı kaldırıp Yağız'a bakıyordum ama daha bir kez bile göz göze gelmemiştik.
Bir süre sonra hala telefonla uğraşıyorken komik bir yazı görünce istemsiz olarak kahkaha attım.Kafamı kaldırdığım an Yağız'ın keskin bakışlarıyla gülümsememin yüzümde solması bir oldu. Ne var bakışı attıktan sonra tekrar telefona döndüm.
Artık sıkılmaya başladığımı hissedince telefonu bıraktım. Sarp'ın sesiyle hepimiz ona döndük. Ezgi'nin ismini sayıklıyordu.
Ezgi hemen ayaklanıp sarp'ın elini tuttuğunda bende kalkıp yatağın yanına geçtim.Sarp yavaşca gözlerini açtığında söylediği ilk şey 'Gitmedin' oldu.
Söylediği ile hepimizin yüzünde ufak bir tebessüm oldu. Bu adam Ezgi'ye muhtaçtı. Nasıl ki toprağın bitkilere yaşam vermesi için suya ihtiyacı varsa bu adamın'da Ezgiye o kadar ihtiyacı vardı. O su toprağı ıslatmaz ise bitkiler kurur ölürdü. Ezgi'siz sarp'ta tıpkı susuz bitkiler gibi yavaş yavaş ölürdü.
Sarp'ı ve Ezgi'yi her ne kadar yeni tanımış olsam da biliyordum. Onları hiç tanımayan biri bile sadece gözlerine bakarak söyleyebilirdi bunu.Yoksa sezgileri kuvvetli biri olduğumdan değil yani.
Ezgi kısa bir sessizlikten sonra "Aptal bu haldeyken nasıl bırakıp gidebileceğimi düşünüyosun ? Sen bir iyileş ben bu çektiklerimi fitil fitil getircem burnundan merak etme." Diyip Sarp'ın omzuna bir güzel geçirdi.
Bunun üzerine sarp yüzünü buruşturarak "biraz daha ertelesen olmaz mı?" diyip küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzerken ben de kıkırdayarak onları izliyordum.
Ezgi sarp'a çok çektirecekti ama sarp'da haketmişti doğrusu.Bu erkekler hep aynı diyeceğim şimdi ama aslında hepsi birbirinden beter.Bir gözüm sarplarda bir gözüm de Yağızdaydı.Telefonla uğraşmaktan başka hiçbirşey yapmıyordu.
Belki de sevgilisidir diye düşündüm.Acaba gerçekten de yağız'ın sevgilisi varmıydı? Aklımda binlerde tilki dolaşıyordu şuanda.
İçlerinden bir tanesini yada en akıllıca olanı diyim seçtim.Sevgilisi var mı yok mu ancak böyle anlayabilirdim.Ki bence vardı çünkü böyle yakışıklı bir adam'ı kim yalnız bırakırdı ki.Hakkını vermek lazımdı son derece yakışıklı ve dikkat çekici bu adam'a bende bakmadan duramıyordum.Gizemli bir yapısı vardı ve aynı zamanda esprili.
Daha fazla oyalanmadan düşündüğüm şeyi yaptım.Ayağa kalkıp yağız'ın yanına gittim.Yanına gitmemle kafasını kaldırıp gözlerime odakladı gözlerini.
-Ne var yağmur? Dedi bıkkın bir ses tonuyla ,yine bir şey isteyeceğimi sanıyordu büyük ihtimalle.
-Bir şey olduğu yok ben burada sıkılıyorum sense sevgilinle yada her kimse konuşuyorsun.deyip tabiki de ağlamaklı yüz ifademi yapmayı da unutmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÖZ VER
Literatura Kobieca&.. Aşkı tatmış ve şimdi aşk'tan korkan bir adam tekrardan korkmadan aşk'ı yaşayabilir mi ? &.. Aşık olmayı bir türlü beceremeyen bir kız bu korkak Adam'a aşık olabilir mi? &.. Artık aşık değildim , içimde sadece nefret vardı ona karşı, ama yeniden...