Jin ile 1 haftadır konuşmuyorduk. Ve bu benim canımı sıkmaya başlamıştı. Jin'in yanına gitmeye karar verdim. Hemen hazırlanıp yola koyuldum.giderken bir yandan da Jin'i aradım. Telefon 3. çalışta açıldı. Jin heyecanlanmıştı. Sesinden anlaşılıyordu. Konuşmaya başladım:
-Jin hemen buluşalım. Ne olur ben seni çok özledim.
-Ben de seni çok özledim. Hemen geliyorum.
Arkadan bir kız sesi geldi:
-Aşkım nereye gidiyorsun?
-Bir salakla buluşmaya gidiyorum. Merak etme öğlene kadar gelmiş olurum aşkım.
Beni asıl sinirlendiren ben onunla ayrıyız diye kendimi öldürmek istiyim o gitsin başka kızlarla...
Buluşma yerine gittim. Jin gelmemişti daha ben de uçurumun kenarına oturdum. Bu uçurum benim Jin ile buluştuğum yerdi. Biraz sonra Jin geldi:
-Aşkım seni gerçekten çok özledim.
Sana sarılır. Ama sen sarılmazsın.
-Aşkım sen beni özlemedin mi? Neden sarılmıyorsun?
-Sen git benim dudaklarıma değmeyen dudaklarına değdirdiğin kızı özle.
Dedim tokat attım tam gidecekken kolumdan tuttu:
-Aşkım yanlış anladın. O benim sevgilim değil o benim...
-Ne olduğunuz beni ilgilendirmez. Beni ilgilendiren bundan sonra ne sen benim hayatımda ne de ben senin hayatında olmayacağım.
Bunları derken kalbim gereksiz yere ağırıyordu. Yine beni kolumdan tuttu. Ama bu sefer niyeti beni öpmekti. Biraz daha yakınlaşınca tokat attım ve elleri arasından kurtuldum. Sonra konuşmaya başladı:
-Bak demek ki sen benim seni öpmemi istemiyorsun ki geri çekiliyorsun. O yetmezmiş gibi bir de tokat atıyorsun hani elin hafif olsa bir şey yok da elin de ağır yaa.
-Türk'üm ben azcık elim ağır olacak tabii ki ayrıca sen beni o kıza değen dudaklarınla öpebileceğini mi sandın? Eğer öyle sandıysan yazık olmuş demektir.
-YA..ŞU KIZA SEVGİLİN VE YA O KIZ DEME O KIZ BENİM...
-Senin neyin olduğu umrumda değil.
Dedim ve uçurum kenarından evime doğru yol aldım. Giderken Esra'yı aramayı ihmal etmedim tabii ki. Esra da telefonu 3. çalışta açtı:
-Esra hemen benim eve gel. Gerçekten kötüyüm.
-Gizem ne oldu canım? Sen Jin ile buluşmadın mı?
-Buluşmasına buluştum da...Eve gelince anlatsam. Sen çabuk ol.
-Tamam hemen geliyorum.Sakın bir şeye elini sürme
-Tamam.
Biraz sonra kapı çaldı. Kesin Esra gelmiştir diye koşarak kapıyı açtım hemen içeri çektim. Her şeyi noktasına virgülüne kadar anlattım. Esra:
-Keşke dinleseydin yaa.Belki yanlış anlamışsındır.
-Ne yanlış anlaması ya resmen ''bir salakla buluşmaya gidiyorum AŞKIM'' bunun nesi yanlış anlaşılacak.
-Ben bunu araştırırım.
-Tamam araştır. Bir şey bulursan bana da söyle.
Esra evden çıktıktan sonra ne yaptı bilmiyorum.
**ESRA DAN ***
Gizem bana olanları anlattı ben de evden çıktım doğruca Jin'in yanına gittim. Ses kaydı yerini açtım. Jin konuşmaya başladı. Her şeyi teker teker anlattı ve en sonunda 'Ben Gizem'i her şeyden herkesten daha çok seviyorm.Asla onu aldatmam.' dedi. Ben de koşa koşa Gizem'in yanına gittim ve ses kaydını dinlettim.
***GİZEM DEN***
Esra bana ses kaydını dinletince çok büyük bir yanlış anlamanın ortasında buldum kendimi. Salak dedikleri kişi babalarıymış. Ve ''Aşkım'' diye kardeşine söylüyormuş.Koşarak Jin'in yanına gittim.Ağlamaktan şişmiş gözleri beni görünce fal taşı gibi açıldılar. Jin tam konuşacakken ben lafa daldım:
-Aşkım seni dinlemediğim için gerçekten özür dilerim.
-Aşkım ben seni çok özledim.Aşkım dediğim kişi benim kardeşimdi.Salak diye hitab ettiğim kişi ise...
-Babandı.
-Nereden bildin?
-Esra konuşurken ses kaydı almış. Oradan biliyorum. ve en sonda söylediğin şey ise ben de sana deliler gibi aşığım. Bir daha ben bırakırsam da sen bırakma.
-Artık istesen de bırakmam zaten.
Sonunda sevdiğim adamla bir aradayım. İşte bu benim gerçek mutluluğum.
Önceki bölümü arkadaşım bana ithafen yazmış ben de bu bölümü ona ithafen yazıyorum.İnşallah bir gün bunlar gerçek olur Gizem.(AMİN^_^)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JİN--RAP MONSTER
FanfictionBu kitabı 2 kişi yazıyoruz.Birisi benim adım Esra diğer arkadaşımın adı Gizem.hikayemizi beğenmenizi bekliyoruz.