Sabah kendimi halsiz hissediyordum ve yataktan kalkmadan geri yattım. Yatmamın üzerinden daha 10 dakika geçmeden telefonum çaldı. Arayan Jin'di:
-Aşkım daha uyanmadın mı?
-Uyandım ama biraz halsiz hissettim sonra tekrar yattım.
-Aşkım çok mu kötüsün? Bekle hemen geliyorum.
-Hiç gerek yok bebeğim. Biraz dinleneyim geçer zaten.
-Emin misin? Hemen gelebilirim.
-Gerçekten gerek yok.
-Tamam ama en küçük bir şeyde bana söyleyeceksin.
-Tamam bir tanemmm.
Dedim ve kapattık. Tam uyuyabileceğim derken Esra aradı:
-Gizem naber?
-Hastayım uyumam lazım sizin yüzünüzden uyuyamıyorum
-Gizem iyi misin?
-Özür dilerim. Dediğim gibi hastayım. Ondan çıkıştım kusura bakma
-Önemli değil. Tamam kapatıyorum sen de dinlen.
-Tamam sonra görüşürüz.
-İyi dinlenmeler canım.
-Sağol kapat hadi kapat.
-Bay bay.
Daha Esra ile konuşmam yeni bitmişken kapı çaldı kalktım kapıyı açtım:
-Kimsin sen yaa. Şurada iki dakika dinlenip kalkıcam bir uyutmadınız insanı yaa
-Kızım iyi misin? Benim annen.
Gözlerimi açtım ve karşımda duran anneme baktım:
-Ahh anne özür dilerim. Sen olduğunu bilmiyordum. Sen neden geldin ki??
-Seni götürmeye geldim. Hazırlan Türkiye'ye gidiyoruz.
-Anne sen ne dediğinin farkında mısın? Ben bir yere gelmiyorum. Ayrıca neden geliyormuşum?
-Kızım tam sana uygun birini buldum. Bu sefer kesin seni evlendiriyorum.
-NEEE? Anne sen ne diyosun yaa? Benim zaten sevgilim var.
-Biliyorum. Gelmeden önce aradım onu.
-Nee? Ne dedin ona?
-Hiç bir şey demedim. Sadece Türkiye'ye gelmen gerektiğni söyledim o da kabul etti.
-Nasıl yani? Hiçbir şey demedi mi? Sadece tamam mı dedi?
-Evet.
-Anne bana biraz zaman versen biriyle konuşmam lazım.
-Tamam kızım.
Hemen Jin'i aradım:
-Efendim aşkım.
-Sen nasıl anneme bir şey sormadan tamam dersin?
-Yapacak bir şeyim yoktu. Artık seni eskisi kadar sevmiyorum.
-Nasıl yani?
-Duydun işte senden ayrılmak için bahane arıyorum ve annen sayesinde bahanem olmuş oldu.
-Seni sevdiğim için gerçekten özür dilerim.Demek annem sana bahane oldu. Tamam ben de Türkiye'ye dönüp o adamla evleneceğim.
Dedim ve telefonu kapattım. Beni bu kadar az mı seviyordu? Eşyalarımı bavula tıkarken Esra'yı aradım. Ağlıyordum:
-Esra ben Türkiye'ye dönüyorum.
-Neden? Yani Jin ne olacak?
-Jin ile ayrıldık.
-Nasıl?
-Sonra anlatırım tamam mı? Ben şimdi eşyalarımı topluyorum.
-Tamam sonra konuşuruz.
-Görüşürüz.
********TÜRKİYE*********
Artık kendi ülkemdeydim. Evleneceğim adam birazdan gelecek ve biz ilk buluşmamızı gerçekleştirecektik.İleriden bir kalabalık bana doğru geliyordu.Sonra evleneceğim adam karşıma oturdu. Çok şaşırmıştım. Konuşmaya başladım:
-Jin senin burada ne işin var acaba?Birazdan evleneceğim adam gelecek seni burada görmesin.
-Tanıştırayım efendim ben Jin senin müstakbel kocanım.
-Nasıl yani?Sen en son benden ayrılmıştın. Ben bir şey anlamadım.
-Senden ayrılmış gibi davranmamı annem istedi.Seni üzdüysem özür dilerim.Senin başkasıyla evlenmene izin veremezdim.
-Nasıl yani bunların hepsi bir oyun muydu?
-Evet. Şimdi sana bir şey soucm.
-Sor.
-Gizem...Benimle evlenir misin?
Beni şaşırtan Jin'in son kısmı Türkçe söylemesiydi.
-Tabii ki de evet şapşik.
Sonrasında annem yanıma geldi her şeyi anlattı.
1-2 ay sonra düğün hazırlıkları başladı. Sonra öğrendim ki bu oyundan Esra'nın da haberi varmış.Yani uzun lafın kısası en saf benmişim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JİN--RAP MONSTER
FanfictionBu kitabı 2 kişi yazıyoruz.Birisi benim adım Esra diğer arkadaşımın adı Gizem.hikayemizi beğenmenizi bekliyoruz.