Zehra'dan
Annemle kahve eşliğinde Emin'i kurtaran hocadan bahsediyorduk. Annem Emin'in hocasına minnettardı. O günü düşündükce çıldıracak gibi oluyordu.
__Zehra ne dersin Emin'in hocasını yemeğe davet edelim mi ? Hem yaptığı bu iyilikten dolayı teşekkür etmiş oluruz hem de tanışmış oluruz.
__Bencede iyiki fikir. Emin'e söyleyelim yarın akşam çağıralım.
Emin hocasını çağırdı. Nasıl biri çok merak ediyordum. Bu zamanda böyle iyi insanların hâlâ olması insanı mutlu ediyor. Kim bir öğrencisi için canını tehlikeye atar ki? Çok insancıl ve cesurca bir davranış.
....Annemi daha önce hiç böyle telaşlı ve ne yapacağını bilmez halde görmemiştim. Her şey dört dörtlüktü. Hepimiz hazırlanmış babam ve misafirimizin gelmesini bekliyorduk. O sırada kapı çaldı. Gereksiz bir heyecana kapıldım. Ama gelen babamdı.
__Babacığım hoşgeldin.
__Hoşbulduk kızım. Hemen üstümü değiştirip geliyorum.
Aaaa!! Sanırım bu sefer o. Emin kapıyı açtı. Aman Allahım! Ben yaşlı klasik bir öğretmen beklerken beklentimin tam tersi uzun boylu, kumral, ela gözlü, yay gibi kaşları olan, çok asil çok hoş bir beyefendi içeri girdi. İlk görüşte etkilendim. Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım. Hep birlikte salona geçtik. Biraz oturup tanışma faslını geçtikten sonra yemek masasına geçtik. Yemekte çok güzel bir sohbet vardı. Çok farklı bir insandı. Insanları kendine çeken değişik bir şey vardı onda. Benim Bilal öğretmen geldiğinden beri asıl dikkatimi çeken başından sonuna kadar hiç göz göze gelmeyişimizdi. Çevremde ki erkeklerle kıyaslayınca sebebini çok merak ettim. Onu daha yakından tanımak isterdim ama imkansız gibi. Gece ne de çabuk geçti. Bilal öğretmen:
__Bu ince davetiniz ve hoş sohbetiniz için teşekkür ederim. Artık kalksam iyi olur. Sizi tanıdığım için memnun oldum.
Zehra:
__Erken değil mi biraz daha otursanız?
Yii niye böyle bir şey söyledimki. İnşallah yanlış anlamamıştır.
Çok utandım. Ne yapacağımı şaşırdım ve koşarak odama çıktım. Sonrasında neler yaşandı bilmiyorum.
....Uyandım ve telefonu elime aldım. Üç yeni mesaj vardı. Hümeyra:
"Zehra bugün buluşuyoruz deil mi?"
"Canım ben çıktım. Her zamanki buluştuğumuz yerde seni bekliyorum. "
"Ben geldim nerdesin hadi uyanmadın mı hâlâ? "
Acele bir şekilde hazırlandım ve evden çıktım. Kafeye geldiğimde Hümeyra' yı bir erkekle görünce çok şaşırdım. Akrabası mı acaba? Uzaktan birine aşırı benzetiyorum ama çıkartamıyorum. Hızlıca yanlarına gittim. Bilal öğretmen değil mi o! Hümeyrayla ne alakası olabilir ki. Şaşkınlığım yüzüme öyle bir yansımış olmalı ki
Hümeyra:__Zehra iyisin deil mi? Neden öyle bakıyorsun?
Bir yandan Hümeyra ya cevap veriyor bir yandan da gözlerimi Bilal öğretmenden alamıyordum.
__Hayır canım hiç bir sorun yok. Hızlı hızlı yürüdüm ondan galiba. Şeyh!? Immm. Hümeyra erkek arkadaşın mı?Bilal öğretmen ve Hümeyra kahkahalara boğuldular.
Bilal öğretmen Hümeyra' ya dönerek:
__Canım ben gidiyorum sonra görüşürüz.Hümeyra:
__Abi bir dakika! Işte bu bahsettiğim en yakın arkadaşım Zehra. Zehra bu da benim Sütkardeşim Bilal abim.