Huzurevi

56 11 8
                                    

Zehra dan

Heyecanla ve şaşkınlıkla Bilal e dönüp
__Buyrun
dedim.
Bilal gergin bir şekilde elleriyle
uğraşıyordu. Bilal'i bu kadar
tedirgin eden neydi ki acaba. Onun bu halinden sonra ne diyeceğini daha fazla merak eder oldum. Bilal beş dakika kadar sustuktan sonra

__Zehra hanım ben..

Tam cümlesini devam ettirecekken arkadan bir ses geldi ve

Dekan : Bilal gelir misin?

Bilal : Tamam hemen geliyorum.

Bana dönüp " Zehra hanım beni bekler misin" dedi ve uzaklaştı.

Birkaç Ay Öncesi
Bilal den

Köşeme çekilmiş bir yandan çayımı yudumluyor bir yandan da " Arşın Gölgesindeki Genç " i okuyordum.

"..Mümin genç feraset sahibidir. Bakarken Allah' ın nuru ile bakar. Gördüğü Allah 'ın görülmesini istediği şeydir. Boş görmez boş bakmaz. Allah' tan korkar öyle konuşur, öyle bakar, öyle yürür, öyle yer içer, öyle sever, öyle buğz eder. Oturduğu meclisler katıldığı toplantılar gezip eglendigi yerler yürüdüğü caddeler çalışıp rızkını temin ettiği işyeri, telefonun daki liste telefonunda çalan zilsesi bile onun ferasetini yansıtır. Yazarken de o genç, o gençtir yine; Besmele ile başlar hamd ederek devam eder..."

Kitabımı kapatırken okuduğum cümleleri düşündüm ve ahir zamandaki gençlerin hallerini gözümün önüne getirerek üzülmeden edemedim. Hayatlarının merkezine koydukları o olmadan yaşayamadiklari, beyinlerinin yutan televizyon ve ahlak dışı ahlaksızlığı aşılayan günümüz dizileri , eşlerini , çocuklarını , onları yetiştirmeye vakit bulamayan kadınların kadın programları kısacası Hz. Peygamber'in ahlakından yaşantısından kopmuş bocaladıkca bocalayan bir ümmet..

Derin bir iç çekerken ev arkadaşım Eren " Bilal kardeşim bugün seni farklı bir yere götüreceğim. Hazırlan hemen çıkalım. "

Eren ' le nereye gideceğimden habersiz bir şekilde yola koyulduk. Ve gideceğimiz yere geldik "HUZUR EVİ"

__ Bilal şimdi seninle tüm yaşlıları ziyaret edeceğiz.

Daha ziyaret etmeden buraya geldiğimiz için mutlu olmuştum. Odaları tek tek dolaşıyorduk. Girdiğimiz odalardan birinde yaşlı bir teyze sessiz sessiz ağlıyordu. Onun o gözyaşları benim içime dokundu ve teyzeye " Teyzeciğim ne oldu neden ağlıyorsun"

__ Halime ağlıyorum. Oğlum benim beş tane çocuğum var. Biz çok zengindik. Kocam rahmetli Rıfat bey ölene kadar huzur ve refah içinde yaşıyorduk. Bayram ziyareti İçin memlekete giderken trafik kazası geçirdik. Eşimi kaybettim. Kazadan sonra bacaklarimi da kaybettim. Benim bakmaya kıyamadığım özenle büyüttüğüm beş çocuğum beni bu halimle kabullenemediler ve beni buraya yerlestirdiler. Yıllardır bir kere bile ne ziyaretime geldiler ne de aradılar. Iste buna üzülüp ağlıyorum.

Teyzenin anlattıkları ile gözlerim dolmuştu. " Teyzeciğim sen üzülme sana söz veriyorum seni sık sık ziyarete geleceğim. "

Tam çıkarken yaşlı bir amcaya kitap okuyan bir kız ilişti gözüme. Onu sanki daha önce görmüştüm. Birkaç dakika düşüldükten sonra onun Emin' in ablası olduğunu hatırladım. Ne kadar da değişmiş.
Kapanmıştı. Onun değişimi beni çok etkiledi
...

Fatma teyzeyi her ziyaretimde Zehra' yi da uzaktan uzağa görüyordum. Onu her görüşümde anlam veremediğim duygular yaşıyordum.
Hayalim de artık hep Zehra canlanır olmuştu. Kitap okurken , otururken , uyurken , sürekli aklıma geliyordu. Daha önce hiç yaşamadığım duygular içerisindeydim. Ne olduğunu anlamiyordum. Hissettiğim bu duygular beni artık huzursuz etmeye başlamıştı. Ona bakmak benim için ateşe bakmak gibiydi. Kendimi bu ateşin içine atıp orda kaybolmak istemiyorum. Aşk beni bulmuştu ve sanırım ben de onu. Zehra yı daha yakından tanımayı ve onunla bir gelecek kurmak istiyordum. Bunları Zehra yi ilk gördüğüm an konuşacaktım.

Konferans Günü
Bilal' den

Zehra karşımdaydı. Nefesim kesilmisti sanki. Allahım bu aşkı bu muhabbeti içime sen koydun Zehra ile konuşmama yardım et. Onu hakkımda beni de onun hakkında hayırlı eyle. Nasibimdeki kişiyse helal boyutta senin rızana uygun bir şekilde İzdivaç etmemi nasip et. Bismillah deyip Zehra' ya seslendim.

__ Zehra hanım bir saniye bakar mısınız?

__Buyrun

Heyecandan sesim kısılmış konuşmayı unutmuşum sanki . Ellerimin titrediğini belli etmemek için ellerimle uğraşıyorum. Tam kendimi toparlayip konuya girecekken dekanın çağırmasıyla içimdekileri Zehra' ya anlatamadım. Zehra ya beni beslemesini rica ederek oradan ayrıldım. Dekan ile konuşmamı bitirdikten sonra Zehra ile konuştuğum yere gittim ama Zehra yoktu. Vardır bunda da bir hayr dedim ve bizi karşılaştıran Rabbim zamanı geldiğinde bir daha karşılaştırır umuduyla oradan ayrıldım...

O günden sonra Zehra ' yı bir daha göremedim. Artık huzur evine gelmiyordu. Zehra yi bir daha göremeyecekmiydim ? Yavaş yavaş umudumu yitiriyordum.

Telefonum çaldı. Arayan Hümeyra' ydı. Hümeyra' dan işittiklerim karşısında şoka girmiştim. Ne yapacağımı bilemez bir halde yanlarına gittim. Gördüğüm manzara karşısında canımdan can gitmişti sanki oraya yığılıp kaldım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İhrak_ı KebirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin