Uyandığımda hastanedeydim.Yanımdaki Ateş'e öldürücü bakışlarımı attım.Uyuyordu ama dikkatimi çeken başka birşeydi.Elindeki kağıtları alıp okudum.Okurken içim sızlıyordu.Bebek 5 aylık ama iyiki benim değil.Ateş'e sinirliyim.Birde onun bebeğini taşıyamam tabii ki.Biraz ağladıktan sonra öbür kağıt kaydı gözüme.Yazıyı okuduğunda bana ait olduğunu anladım.Stres yüzünden fenalaşmışım.Hepsi o kız yüzünden.Kağıttada ismi yazıyordu.Salak Alev!!Hepsi onun yüzünden diye zırladım ve doktora taburcu olabilir miyim diye sordum.Evet kelimesini duyunca hızlıca çıktım.Ateş umrumda değildi.Eve gittim ve kendimi koltuğa attım.Mutfaktan sesler geldi ve mutfağa koştum.Görmemle sevinçle ona sarılmam bir oldu.İçeri beyaz ve pofuduk bir kedi girmiş.Ayyy!!!Yerim seniiii!!Aaa!!Bunun tasması var.Tasmanın arkasındada bir numara yazıyordu.Hemen aradım.
"Alo!"
"Merhaba,sizin kediniz benim evime gelmişde size nasıl ulaştırabilirim?"
"Evime gelerek."
"Pardon da eviniz nerede?"
"Konum atarım."
"Peki hemen geliyorum." dedim ve telefonu kapatıp,kediyi aldım ve konum atılan yere gittim.Kapıyı açar açmaz karşımda havalı bir çocuk çıktı.Sarışın ve mavi gözleri insanı büyülüyordu ama yinede Ateş'i hiçbirşeye değişmem.İçeriye girip, kediyi yatağına koydum ve konuşmaya başladık.
"Görüşürüz!"
"Kalsaydın biraz."
"Teşekkürler,istemiyorum!"
"Ama öyle olmaz ki!"
"Peki ama birazcık kalabilirim."
"Tamam,bende tam film izliyordum.Birlikte korku filmi izlemek güzel olabilir."
"Tamam film bitince kalkarım."dedim ama korku filmlerinden biraz korkarım.Filmi açtı.Başlarken bile korkunçtu.Çığlık attım ve gözlerimi kapatıp,çantamı aldım.
"Niye kalktın?Korktun mu?"
"Evet ve görüşürüz!" dedim ve eve doğru yol aldım.Gerçekten korkmuştum ama yinede bu mutluluğumu bozmadı.Bu gün hiçbirşey mutluluğumu bozamaz.Ne Ateş,ne de Alev sinirimi bozabilir.O sırada eve Ateş girdi.Hiç sinirlerimi bozmadım ve kimse yokmuş gibi davrandım.Yatağıma geçip uyudum.İşte mutluk budurrr!!
~~~
Sabah kalktım ve yatağımda zıplayan kediyi gördüm ama bu kedi mutfaktaki kediyle aynı kediydi.Yine bana gelmiş olabilir diye düşündüm ve tekrar numarayı aradım.Bu sefer bir kafede olduğunu ve kediyi oranın bahçesine getirmemi söyledi ve konum attı.Kediyi aldım ve konum atılan yere geldim.Neeeğğğ!!!!!Nasıl oluurrr!!!!Bizim Cem?Hıyar Cem?Bununla mı arkadaş??!Kediyi verip hızlıca Cem'e bir şaplak attım."Yaa!!Yenge acıyooo!!"
"Başlarım acımana!!Oğlum ben seni bir daha görürsem ağzına burnuna sıçarım demedim mi laaağğn!!!!" dedim ve o sırada kedinin sahibi Cem'i benden kurtardı.Sinirle uzaklaştım.Bu Cem kadar salak bir insan yoktur bu dünyada!!😠😠😠😠Akşam eve geldim ve dün ne kadar mutlu ama bugün daha az mutluymuşum gibi geldi.Bir dakikaaa!!!Bu adamın kedisi neden başkasının evine gelmiyor da benim evime geliyor?Bunda bir iş var ama ne?Şimdi o adamı bulup,ona hesap sormazsam bende Kıvılcım Akçam değilim!!!dedim ve o salağın evine doğru yol aldım.Kapıyı çalacağım sırada elinde çiçeklerle dışarı çıktı ve bana şaşkın gözlerle baktı.Sinirle konuşmaya başlayacaktım ama kolumdan tutup,içeri soktu ve konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşin Kıvılcımı
Teen FictionSanırım dünyadaki en şanssız kızıyım.Tüm aksilikler benim başıma geliyor ama bunun sonu aşkla bitiyor...