Gözlerimi açtım. Bir ormanın içindeydim. Geceydi. Yanımda günlüğüm vardı ve yine açık bir sayfa. Ama... ama bu yazı benim değildi, bunu ben yazmamıştım. Sayfada
Kabuslarının içinden çıkabilirsin.
Yazıyordu Bu yazıda ne böyle?? Hiçbirşey anlamıyorum. Bu da ne demek? Kabuslarımın içinden çıkabilir miydim yani??
- Hey sen kimsen ortaya çık artık korkmaya başlıyorum.
Bunun hiçbir faydası yok. Burda benden başka kimse yok. Tamam düşüneceğım. Kabuslarımın içine düştüm ve her kabusuma giren şu gölge de neyin nesi? Bir ağaca yaslandım. Aklıma birşey takıldı kabuslarımda ölebilir miydim? Günlüğüme baktım aynada saçlarımı tarıyordum ki yazısını okudum ve bir ses geldi başımı kaldırdığımda başka bir kabusumun içinde olduğumu fark ettim.
Karşımda bir ayna vardı. Kabusumda saçlarımı tararken aynada camdan içeri giren her yeri yara bere içinde bir adam bana doğru geliyordu.Saçlarımı açtım ve taramaya başladım. Kabuslarımdaki koşturmacalarımdan saçlarım epey bir pırsamıştı ve açmaya niyetim yoktu. Sadece açıyormuş gibi yapacaktım. Birazdan annem gelecekti. Saçlarımı açarmış gibi yaparken annem içeriye girdi
- Ah be kızım saçların çok pırsamış dur su getireyim ıslatalımda canın acımasın.
- Yok annem ben alırım.
Dedim ve kalktım. Annemi çok özlemiştim. Onu görünce sarılmamak için kendimi zor tutmuştum. Anladım ki insan var olanı kaybedince kıymetini anlıyormuş. Kendimi tutamayacaktım ve ağlıyacaktımki şuanda tek isteğimin ağlamak olması durumumu değiştirmiyordu. Ağlayamıyordum. Ben kendim hareket edemiyordum . Anneme bağırmak istedim ama olmuyordu. Mutfağa gittim ve bardağa su aldım. Tezgahın üstündeki bıçağı almak istedim ve alamadım. İçeri odama giderken babamla karşılaştım.
- Ah be kızım o saçların ne öyle?
- Neyi var ki saçlarımın?
- Pırsaklığından bahsediyorum ve sende bunu biliyorsun.
Babamın bana kızmasını özleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Onları çok özlemiştim ve o an onlara geri dönebilmek için her şeyi yapacağıma dair söz verdim. Annem odada yoktu.
Aynı kabusumdaki gibiydi. Aynanın karşısına tekrar geçtim ve camdan içeri giren deliyi gördüm. İsteksizce orada dona kaldım ama ben kaçmak istiyordum. Yapamıyordum. Deli bana doğru geliyordu ve annem odaya girdi ben birşey yapamıyordum. Annem- Kızım telefonum çald
Dedi ve lafını bitiremedi çünki camdan içeri giren deliyi gördü elinde bir bıçak vardı. Annem önüme atıldığı sırada deli bıçağı bana saplamak üzereydi ama annem önüme atladı ve delinin bıçağı tuttuğu kolunu kavradı. Annem orada beni korumaya çalışırken ben hala hiçbirşey yapmadan öylece duruyordum. Annem yaralıda olsa bir adamla başa çıkamamaya başladı ve babamı çağırdı. Gitgide bıçak anneme doğru gidiyordu ki içeri babam geldi ve ben hala bişey yapamıyordum. Annem dayanamadı ve elini bırakacaktı ki babam devreye girerek delinin arkasına geçti ve kollarını delinin kollarına sarıncda delinin bıçağı yukarı kalkarken annemin elinde derin bir kesik olştu. Annem yüzümdeki ifadeyi görünce elini arkasına koydu ve
- Gel canım korkma! Gel biz polisi arayalım.
Babam kaslı kollarıyla deliyi kolayca etkisiz hale getirebiliyordu. Hatta kollarını bile koparabilordi. Ben annemin elini tuttum ve hızlıca kapıdan çıkarken camda gördüğüm şeyle tekrar donakaldım. Camdan içeri giren bir deli daha vardı!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kabuslarım
Mystery / ThrillerGünlüğüme yazdığım kabuslarımın gerçekleştiği gizemli dünyama hoş geldiniz...