İSTANBUL

109 3 0
                                    

Gözlerimi açtığımda burnuma gelen kokuyla annemin uyanmış olduğunu anladım.üzerime birşeyler geçirip aşağı indim,annem yemek yapıyordu onu en çok bu halinde seviyorum çünkü o kadar odaklanıyordu ki beni göremiyordu.

dışarı çıkıp temiz hava aldım.içime çektiğim havayı sakince geri verdim.eve geri girip masaya oturdum.yemeğimi yerken annemin bakışlarını üstümde hissettim

''anne?"

"kızım'' dedi sesi çok acınası çıkmıştı.üzüldüm.
''anne merak etme iyi olucam''

''seni çok özleyeceğim'' dedi bana sarılarak

''bende öyle'' dedim.

saat 1' e gelmişti bile babam bavullarımı taşırken boynuma bir atkı bağlayıp, gidip ona yardım ettim.arabaya binip tuttuğum nefesimi verdim.babam duygusuz bakıyordu.o hep böyleydi bazen şüpheleniyorum acaba o mutlumu gideceğimden?'' herneyse kim mutlu olmaz ki gideceğimden..

hava alanına geldiğimizde bir sürü insanın ağladığını bazılarının sarıldığını bazılarının ise ağlamaktan kırmizı olmuş burunlarını birbirine sürttüğünü gördüm.evet bunlar sevgililer oluyor.

aslında çirkin değilim çoğu kişi güzel bile diyor.fakat davranışlarım yaşadıklarım beni bu depresif hayata sürükledi.erkekler bunu sevmiyor galiba.

babamla birseyler atıstırdıktan sonra uçağa bindim. tabii ki o duygusal anlardan biri olmadı.

uçaktan iner inmez bi taksiye atladım bi adam bana yardım etmişti.taksi ailemin tuttuğu eve geldiğinde parasını ödeyip indim.eve uzaktan bi göz attım.vaov.

içeri girdiğimde seçtiğim eşyaların , düzenli bir şekilde yerlestirildiğini görüp sevindim.el çırpıp zıplamadım tabii ki o biraz zor..

odama çıkıp bi göz attım.gerçekten harika 30 seconds to mars posterlerim, resimlerim, hayatta en değerlilerimden olan yatağim.

yatağa kendimi attım ve yeni okulumu düşündüm kim bilir ne güzel kızlar vardır,ben onların yanında ne olacaktım...

insan? hayvan? uzaylı?

birşeyler atıştırıp okula gittim.iyiki forma yok.etrafa bakınıyorumda benim durumumu aşar bişey yok.ne aman tanrım,o ne bidakika erken konuşmuşum karsımda duran varlık insansa ben neyim?!?! bazıları o kadar özene bezene yaratılırken , neden ben!?!
.tabi o beni aşar o- beni -aşar!!!

herneyse kantine ilerledim ve kola mı alıp bahçeye çıktım.bu okul güzel.okuldaki işim bitince -kayıt işleri falan hani-

evime gittim tabii ki taksiyle arabam İzmir 'de.kendimi yatağa bırakıp tavandaki yıldızlarımı izledim.onlar izmirdeydi ama ben dayanamayıp internetten sipariş ettim aynısını, evimi hatırlatsın diye.işini iyi yapıyor.kalkıp yüzümü yıkadım.aşağı inip vazgeçilmezlerimden olan kitabım ve kulaklığımı aldım.içimden bir ses herşeyin güzel olacağını söylüyor.

gözlerimi açar açmaz yeni okulumun ilk gününde olduğumu anladım.eyvah!.ayağa fırlayıp duş aldım.saçlarıma şekil verip birşeyler atıştırdım.kilolu değilim , bu çirinliğin yanında kilo az kalır ama... biraz pudra falan derken takside olduğumu anladım.okula girer girmez bi sessizlik hissettim.dersler başlamıstı olamazz!!!

hızla sınıfımı öğrendim kapıyı çalarak içeri girebilmek için dua ettim.içeriden gel sesini duyduğumda sakince kapıyı açtım.karşımda zarif bir bayan vardı.

''girebilir miyim ?'' tuhaf, sınıfta fısıldaşma yok!

hoca önce hafif kıkırdadı ardından "tabii istediğin yere geç'' dedi sesi çok hoştu.dün gördüğüm çocugun yanı boştu gidip yanına oturdum korkakca.

''mm..şeyh...saçın?'' dedi sanki utanıyordu, gülmemek için kendini zor tutuyordu çok çelişkili.

''ne?" diyip elimi saçlarım götürdüm.olamaz yanlış şampuan! lanet olsunnn.

''lanet olsun yaa'' dedim sinirli bir sesle.

''sakin ol bende birçok kez yaşadım, bak şöyle'' elini saçıma götürüp biseyler yaptı sanırım saç kremi sürdü.

''hah oldu'' hemen telefonumdan baktımda vaov.bu coçuktada bayağı iş var mış...

''ben..çok tesekkur ederim..''

''neden utanıyorsun'' dedi şaşkın bir ifadeyle. bende aynı ifadeyi ona yolladım.

''u.t..anmıyo...rum'' kekeleme beste kekeleme !!

''ciddi misin ? herneyse ''

bir süre dersi dinledim sonra sıkıldığımi fark ettim.

''burada yeni misin?"

''evet sen?'' bu tiple 1 haftaya ünlü olur bu.

''bende" dedim gülümseyerek.

birkaç dakika daha dersi dinledim ardında o sıkılmış olacak ki bana bi soru yöneltti.saniyesinde kafamdan kara sular indi.yumruklarını sıkmaya başladım.ve gözlerim kıpkırmızı oldu.bunu sormamalıydı.ben sadist değilim ama hayatını kendine söverek geçiren bir insandan ne bekleyebilirsiniz ki kendisi asla mutlu olmadığı için başkalarının mutluluğu hak etmediğini düşünen tiplerden.sanırım...

umarım sevmişsinizdir?

Biz tamamen farklıyız..Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin