BERKE
o piçin belasını ben..neyse. abi resmen kızın her haliyle fotoğraflarını çekmiş hayvan.hayır beni kızdıran tehtid etmesi de değil kızı takip ettirip , adamlarının o kızı görmelerine izin vermesi. bu gün okula gitmeyeceğim. o piçin okulunu bir ziyaret edeyim. elime telefonumu alır almaz mete'yi aradım.
- mete
- ne lan ?
- bu gün bir okulu ziyarete gidicez.
- vayyy kavga var he sevdim bu fikri tamam da kimi dövcez?
- piçleşme. sağlam kadrosu olan birisi büyük ihtimalle neden olduğunu sorma!
- bizimkileri topluyoruz ozaman?
- hepsini!.
- tamam kardeşim,
- bizim barda buluşalım 1'de.
- oldu bil.
telefonu kapatıp bir şeyler yemeye koyuldum. cidden sinirden hiçbirşey yiyesim yok.beste nasıldır acaba? telefondan besteyi aradım
- berke?
- beste?
- şey selam naber?
- bişey yok iyi misin diye aradım.
- he. ben iyiyim saol.
- tamam sen fotoğraf konusunda endişelenme.
- peki, kendine iyi bak sakın bi kavgaya girişme berke!
- tamam annecim hoşçakal.
karşı hattan gelen öpücük sesiyle gülümsedim ve telefonu kapattim.
üzerime siyah deri ceketimi geçirip arabama atladım. bizim bara doğru yola çıktım. hayır bar bizim falan değil, adı 'bizim bar' saçmalık.
bara geldiğimde bizimkiler çoktan gelmiş te içmeye başlamıştı. yarısı sarhoştu zaten, aptallar geberticekler şu piçi.
mete ile tokalaştıktan sonra çocuklara bi göz attim. aslında kadro iyi ya , hallederiz. teker teker arabalara atladık. okulun önüne gelince herkes coştu, bunlar adam dövmek için doğmuş. züppe okulunun güvenliği bizi durdurunca cebimden cüzdanımı çıkarıp ona içinden yüklü miktarda para uzattım, tabi bu piç te aldı. bahçede göt peşinde olan erkekler, dolayısıyla da götünü açmış kızlar falan vardı. içeri doğru ilerledim ve şu salağın yerini sordum. bana o piçin çetesiyle oturdukları bir çardak olduğunu söyledi.
cardağa doğru ilerledik. arkama bir göz attımda çok sağlamız abi çocuk götünü tekmeleye tekmeleye kaçarsa şaşırmam hani. çardağa geldiğim de sigara içen bir grup iri yarı çocuk gördüm. sayı olarak eşitiz. gidip oturdum.
- eee gençler naber?
- kimsin lan sen siktir git!
dediği üzerine dişlerimi sıktım. mete anlamış olacakki, araya karıştı.
- birini görmeye geldik uzatma.
- adı ne?
- sizin şu çetenin başkanı kim?
dedi mete. çetenin kelimesini vurgulaması ve yüzünde yayılan alaycı gülüşü, bir insanı onu dövmek için kışkırtacak derecede sinir bozucuydu. sağlam adamlarım var.
- emrah
diye bağırdi aralarından biri. okulun duvarındaki kapıdan uzun boylu iri bir çocuk çıktı. gömleğinin düğmeleri yarım açıktı. üzerinden yayılan kokudan bahsetmek bile istemiyorum. abi okulda da içilir mi ? sigara, alkol , uyuşturucu her şey var içeride, koli koli.ve kızlar... yarı çıplak bir kız içeriden çıkınca kimse ona aldırmadı. yeterince ilgi çekici değildi. her neyse..
- ne var lan bi rahat bırakmadınız.
diye cırladı tam anlamıyla cırladı o piçin her davranışı beni tiksindiriyordu.
- konuşmalıyız.
dedim sert ses tonumla. bana alaycı bir bakışla
-aşağı in geliyorum dedi .kavganın direkt çıkmasını istemediğim için dediğini yapıp kızlarla yiyiştiği yere indim. mete geliyim mi? gibi bir bakış attı fakat ben hayır dedim bu işi kendim halledicem. o benim onu ben yumruklarımla geberticem. kimseye vermem avımı. bizimkiler bunu bilir ama yinede sormayı da unutmazlar. aşağı indim ve etrafa baktım. her yerde biralar, kıyafetler, yemekler... iğrenç gerçekten iğrenç. merdivenden gelen sese yöneldim. emrah gelmişti.
- ne diyceksen de işim var. fark ettiysen bişeyi böldün.
gel de dövme şimdi bunu . dişlerimi sıkmaya devam ederek.
- o fotoğrafı sil!
bana tuhaf tuhaf baktı dediğimi anlamamışcasına.
- hee sen şu yılışık şeyin yeni sevgilisi olmalısın.
yılışık mı?!?!?!?
- sınırlarımı zorlama
- neymiş sınırların?
sinirlenmem hoşuna gidiyor sanırım. dudakları yavaşça yukarı kıvrılıyor. ve beni yeterince kışkırtıyor.üzerine doğru yürümeye başladım. olduğu yerde duruyordu. götü kalkmış bunun. işaret parmağımı havaya kaldırarak
- o kızı rahat bırakmassa-
parmağımı yakalayıp çevirdi. acıyla inledim. kırmıştı piç. mete sesimi duymuş olmalı ki aşağı geldi ve şu piçin ensesine bi tane çaktı. eli çok ağırdır mete'nin. emrah ensesine aldığı darbeyle sarsıldı. ben de masadaki kıyafetlerden birini -ne kadar iğrensemde- parmağıma doladım. diğer elimle emrah olacak piçin karnına gömdüm. yere yığıldı . ama ben mete'ye soracam bunun hesabını, avıma dokundu..
emrahın önüne çöktüm ve
- bence daha fazla tehtide gerek yok ha? anlaştık ?
merdivenden bizimkilerin indiğini gördük ,
-yukarıdakileri hallettik berke.
dedi bi tanesi. başımı salladım. emraha döndüm , eliyle raftaki kasetleri gösterdi. mete hemen kasetlerin hepsini bir torbaya koydu.
- başka var mı lan?
-yok. sadece bunlar var birde o fotoğraflar vardı onlar... en üst rafta.
mete en üst raftakileride torbaya boşalttı.
- heh şöyle hizaya gel. bu kıza bi daha dokunduğunu görmeyeyim.
biliyorum kavgada ki o muhteşem havalı konuşmalardan yapamıyorum. çünkü dışarıdan ne kadar sert gözüksemde içim tam aksine bir süt çocuğudur. ve bunu kimse bilmiyor. mete bile. okuldan dışarı çıktık ve bizimkilere teşekkür edip evime gittim. siktir.. parmağım. hastaneleri sevmem ben , hem kim seviyor ki. iğrenç bir kokusu ve etrafta tulumla gezen mavi adamlar var. biliyorum çok çocukça ama öylee. telefonuma gelen mesajı okumaya koyuldum.
- bugün okula gelmedin, iyi misin?
yüzüme yayılan gülümsemeyle, gözlerimi kapattım.
Nasıl?? :) lütfen yorum yapmasanızda 2 saniyenizi ayırıp vote yapsanız :)). okuduğunuz için teşekkürler.
bu arada multimedia'daki berke.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Biz tamamen farklıyız..
Romancebütün o bana yaptıklarından sonra, onunla tanışmak dinlenme süreci gibiydi.keşke daha uzun sürseydi.