#1 Çaresizlik

138 14 9
                                    


Sorun sahibi öyküsü

İçimdeki acının geçmesini istiyordum artık.

Bıkmıştım.
Tükenmiştim.
Yorulmuştum adeta.

Gözlerimi kapayıp uykuya dalıp birkaç saatliğine unutmak istesem de, gözlerimi kapatır kapatmaz yaşlar yanağımla buluşuyordu.

Kalbimin acısını hissediyordum
Donmuştu, hissettiğim şey sadece acıydı.
Öyle bir acı ki, ne yapacağımı bilmiyordum.

Kendimi motive bile edemiyordum
Gözlerimi kapatır kapatmaz yaşadığım acılar geliyordu.

Neden ha neden?
Ben de çoçukluğumu yaşamak istiyordum. Mutlu olmak istiyordum. Her sabah okula neşeli giden öğrenciler gibi olmak istiyordum.

Ama bende tam aksiydi, her sabah  okula iğrenirmişçesine gidiyordum. Bir an önce lanet okul bitsin istiyordum.

Çok duygusaldım, bu yanımı sevmesem de duygusaldım işte. Tek bir sözle anında kırılıyordum.

Duygusaldım ama son zamanlar yaşadığım şeyler yüzünden daha da duygusallaşmıştım.
Eskiden bir arkadaş grubum vardı.

Çok iyi zaman geçiriyoduk. Gerçekten sevildiğime inanmıştım. Ama gerçek; sevilmediğim, kandırılmış olmamdı.

Beni kullanmıştılar sadece. Bu gerçek beni çok yaraladı.
Her sabah onlarla aynı servise bile binmek istemiyordum.

Her bindiğimde bir şeyler söyleyip üstüme geliyorlardı. Bıkmıştım, yorulmuştum, çaresizdim sanki.

Her sabah serviste bana "Sen yer kaplıyorsun," demeleri beni daha da üzüyordu.
Dayanamadım, bir gün artık, dayanamadım.

Bağırdım, "Yeter artık," dedim . Sonra ne mi oldu mu? Duygusal yanım ortaya çıktı ve ağlamaya başladım.

Servis şoförü bağırışımı, ağlayışımı duymuş ve servisi durdurmuştu.
Sevmiyordum, hiç kimseyi sevmiyordum.

Servisi kullanan şoförden bile nefret ediyordum.
Ben ağlarken servisteki herkes bana bakıp kendi aralarda fısıldaşıyorlardı.

Herkes arkamdan konuşuyordu sanki. Bu daha da bana dokunurken kendimi toparlamaya çalıştım.

İşte böyle, ben her sabah böyle gidiyordum okula ve en sonunda artık otobüsle gitmeye karar vermiştim.

Daha erken kalkmama rağmen, iki otobüs değişmeme rağmen daha iyi gidiyordum okula.
Yaşadığım olaylar yüzünden notlarım da düşmüştü.

Derslerim de gitgide kötüleşiyordu.
Bana bunların hepsini yaşatan şeylerden bıkmış, usanmıştım artık. Ne yapacağımı bilmez halde öylesine duruyordum.

Psikolog: Bayan A 👇

Seda, kendini çok üzüyor.  Artık çaresiz olduğunu söylemişti. Yardım istiyordu benden. Ben de yapacaktım. Şimdi buradan Seda'ya ve bu durumda olan arkadaşlara sesleniyorum.
~

Okul, okul sadece nefret ettiğimiz kişilerden ibaret değil. Elbet sevdiğimiz insanlar da vardır okulda, sınıfta.

Neden zamanımızı sırf bizi üzen insanları düşünerek geçiriyoruz? Evet doğru söylüyorsunuz, düşünmek istemesek de mecburuz sanki.

Düşünmeye mecburuz. Bizi çok üzen, inciten o şeyi düşünüyoruz. Ama artık düşünmeyeceğiz .Kendimize bu konu da söz verelim.

Artık sizi mutlu eden şeyleri düşünerek mutlu olun.
İçinizde sizi üzenlere karşı intikam hırsıyla yaşamayın.

İntikam insanın kendisini yer bitirir inanın.En güzeli ne biliyor musun?
Boş ver, her şeyi boş ver.

Seni üzenlerin üzerini çiz ve geç.Göz yaşlarını silmeden önce onları sil hayatından. Bir söz ver kendine asla üzülmeyeceksin diye.

Sen üzülmeye değer misin?
Onlar kim ki, seni üzsünler?
İnan bana sen ağladıkça, sen üzüldükçe onlar daha da güç alıyor bundan.

Onlara o gücü verme sakın.
Seni sevenler var, senin arkadaşların var. Onlarla eğlen, gül ve konuş. İyi zaman geçir.

Birlikte eğlenın, birlikte derslerinize çalışın. Silin gereksiz insanları hayatınızdan. Daha mutlu olacaksınız o zaman.

Başlangıc yap.
Bir kağıt götür, bir de kalem.
Yaz; üzüntülerini, onları, daha ağlamayacağını, kendini üzmeyeceğini, bir söz ver kendine o kağıtta.

Hepsi bitti artık yaz. En sonda da 'Hoşçakal üzüntülerim' yaz. Sonra bük o kağıdı. İçinden geldiği gibi yok et onu.

Mesela yak, yakarak gülümse . Bitti hepsi, artık seni hiç kimse üzemez. Kendi kendine bunları söyle.

Yaktıktan sonra bin o servise, otur bir yere. Yaklaştılar mı? Umursama!

Bir söz mü dediler sana, "Ne dedin anlamadım?" de güven verici, alaycı sesinle.

"Anlamadın mı? " diye çıkışınca da, "Ben artık sizi dinlemiyorum da ondandır," de. Otur yerine. Kaldırmaya mı çalıştılar?

Kendinden emin şekilde kalk ve şöyle söyle: "Senin karşında artık eski Seda yok! Sen artık benim için hiçbir şeysin. Artık seni duymuyor, kafama takmıyorum. İstediğin kadar konuş, belki dinleyen birisi olur ama bu sefer ben olmayacağım," de, otur yerine.

Ne yapacak sana, ne yapabilecek? Aynı haklara sahip olduğunuz serviste seni dövecek mi? Aptal aptal düşünme, hiçbir şey yapamaz.
Artık onları yenme zamanın.

Okula yürü emin adımlarla.
Bir maksadın olmalı. Doktor mu olacaksın, yoksa öğretmen mi?

Verimli çalış derslerine. Seni mutlu edecek şeyleri düşün ve yap. İnan daha mutlu olacaksın.

Onlar mı geldi aklına? Yüzüne üzüntü yerleştirme, gül bence. Psikoloji olarak gülersen, artık onları düşününce gülmeye başlayacaksın.

Ne kadar aptaldın değil mi? Onlar yüzünden kendini üzüyordun. Unutma, hayat kendini sevenleri sever.

Asla kendini üzecek şeyleri yapma.
Yine bir şey mi söylediler, şöyle de yüzünde alaycı gülüşünle beraber: "Artık sana kafayı takmıyorum, kendi planlarım var. Ve o planlarda sen yoksun." İşte o zaman mutlu olacaksın.

Öyle ol, güçlü ol.

Hayatında kaç değersiz insan var?
-Hiç yok, değersizlere benim hayatımda yer yok!

Diyebilmelisin her zaman!
Kendini sev!
Sen en iyileri hak ediyorsun, bunu sakın unutma!

~

Etrafımızda böyle insanlar var evet.
Yukarıdaki hikaye de gerçek ve benim yardımcı olduğum ilk konu.
Aranızda böyle insanlar varsa eğer sizin için de aynı şeyleri söylemiş olacağım.
Ve etrafınızdaki insanlara öyle davranmayın.
Unutmayın, insan hakları aynı.

Sevgiyle kalın❣

Psikolog: Bayan AHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin