Kayra ile şelalenin yanında, Kayra'nın kendi elleri ile yaptığı ağaç evinde sımsıkı birbirimize sarılıp gökyüzünün kızıl halini seyrediyorduk.Aşk gibi hissettiren rengi ve havası ile bizi daha da başka atmosfere itiyor.
Başımı Kayra'nın boynuna gizleyip kokusunu içime çekmek huzur veren tek şey benim için şuanda.Saçlarımı okşayan o kemikli eller unutmamı sağlıyordu geçmişi, hiçbir şey yaşanmamış gibi.Ama yine de keşkeleri canını yakıyordu. Mecburiyetin pençesinde yaşadığı zamanlar canını yakıyordu.
"Çok düşünüyorsun güzelim. Sana izin verdiğimden daha fazla hemde." Bariton sesiyle düşüncelerimden sıyrılmama sebep olan Kayra'nın boynuna gizlediğim yüzümü onun yüzüne doğru kaldırdım. Gözlerine bakınca oradaki bütün duyguları hissettim. Kızgınlık, şefkat, öfke ve aşk...
"Hep böyle beni benden önce mi anlayacaksın. Hep senin sevgini sana hissettirmekte bir adım geride mi kalıcam. Her üstümüze düşen yeni bir güneşte, yeni bir günde sana hep muhtaç mı olucam güzel gözlü yarim." diyerek sevdim o sakallı güzel yanağını.Kayra da tıpkı benim gibi elini yanağıma koyup bu sefer sadece aşkla baktı gözlerime. Tıpkı benim gibi, ama daha yoğun.
"Tek nefeslik ömrüm olsa, sana feda edecek kadar, tek dilek hakkım olsa seni daha çok daha çok daha çok sevmeyi ve söylemeyi isteyecek kadar seni seviyorum ömrüm. Sen sadece boynuma göm ömrünü, ben ikimiz için severim.Sen sadece benim ol, ben ikimiz için ölürüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRÇIN KANATLAR
Teen FictionTesadüfler sizi buluştursa her defasında.Bilmeden tanımadan bağlansanız birine.Sonunda imkansızlar olduğunuzu öğrenseniz birbiriniz için.Ne yapardınız? Terk mi ederdiniz?Yoksa savaşır mıydınız?Yoksa gizli kapaklı bir hayat mı isterdiniz? Mekselina...