Umut dediğin nedir ki? Onun yazdığı cümleler ya da her şeyin aynı düzlemde devam edeceğini bildiğin halde yazdığın mektuplar. Umut kimi zaman hasta yatağında can çekişen adamın kurtulmak için beklediği gündür. Umut dar ağcında boynuna ip geçirilmiş son dakikalarını yaşayan adam hapşırdığında çok yaşa cümlesini duymasıdır kimi zaman. Umut kimi zaman o elini bıraktığında dönmesini beklemektir. Beklemek… Neyi bekler insan? Onun aniden geri dönmesini ve dram filmlerindeki gibi “sana ihtiyacım” var deyip te dudaklarını tenine yaslamasını mı? Umut koca bir yalandır çoğu zaman. Aslında en başından biliyorsundur, ilk seni seviyorum cümlesini dudaklarında şekillendirirken bile biliyorsundur; her şey aynı düzlemde sürecek. Tüm güzel günlerin ve mutlu anıların sonunda sadece cümlelerin şekli değişecek belki sözcükler daha keskin olacak. Cam gibi. Yalnızlık gibi, aşk gibi…
Bazen yazmayacak, sessizlik saracak her yeri, sessizlik olacak en keskin cümle. Sessizlik yıkacak hayallerini. Ama umut denen his hala var. Bir yalanın peşindesin sende farkın dasın ama umut, seni yarı yolda bırakan seni mahveden his, hala içinde bir yerlerde gizleniyor. Hala damarlarında akıyor, hala kalbinde besliyorsun onu. Her şeyi kaybetmişsin aslında ama son bir cümle daha çıkıyor dudaklarından son umutla.
Son umutlar bazen yok oluştur.. Yok olmaktır. Son umutların getirdiği eylemler yok eder insanı kimi zaman. Kimi zaman insanı batmaya başlayan bir gemiyi kurtarmak adına yapılan manevralar batırır. Kimi zaman umut batırır insanı. İnsanı kimi zaman umut öldürür. Yaşama sebebin olan seni hayata bağlayan umut denen iplik senin boğazını sıkar. Boğazına yapışır. Boğar seni. Mahveder. Yok olursun.
Mahvolmuşsundur. Artık hiç şansın kalmadığını bilirsin. Ama hala içinde umut vardır. Umudun beraberinde gelen beklenti… Neyi bekliyorsundur kimi bekliyorsundur aslında cevabını sen bile bilmezsin. Yenilmeyi kabul edemezsin, ta ki son nokta konana kadar. Son nokta konduğu anda her şey sona ermiştir artık umut besleyecek bir şeyde kalmamıştır. Artık hiçbir şey kalmamıştır. Sonra biri çıkar sus der sen yazarken. Kimse acıya tahammül edemez, çünkü kimse melankoliyi sevmez, ümitsizler dışında. Ve susarsın, içinde daha uzun cümleler kurmak adına…
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimden Süzülerek
RomanceKavuşmak şart değil,ben onun yüreğimdeki duruşunu seviyorum.