Ağrı kesicinin etkisi geçtikçe ve acılarım arttıkça kendime geliyordum. Dün neler olmuştu? Her şey bir anda olmuştu. Yangın, onu çıkarmam, kızarmış ve ne kadar belli etmemeye çalışsa da çaresiz gözlerle bana bakması. Acaba hala hastanedeler mi? Durumu sonradan kötüleşti mi? Ya da gece kimse geldi mi?
Acılar dikkatimi dağıtıyordu. Kolumdaki sargılar sanki ateştenmiş gibi canımı yakıyordu. Hemşirenin gelmesi için sürekli bastığım düğmeyi bırakıp son çare seslendim.
''Kimse yok mu?!''
İkinci belki de üçüncü seslenişimde anca biri gelmişti.
''Günaydın, nasılsınız?'' dedi gelen hemşire gülümseyerek. Onun gülen yüzüne tamamen zıt bir şekilde
''her yerim acıyor'' dedim, sesim çok boğuk çıkmıştı.
''ilacın etkisi geçmiş olmalı. Doktorunuza haber veririm gelip hemen sizinle ilgilenir'' dedi ve ben karşılık veremeden odadan çıktı.
Birkaç dakika sonra dünkü doktor geldi. Sargılarımı kontrol ederken
''canının acıması normal vücudun henüz yaralara alışmadı. Bandajlarını değiştirdikten sonra çok gerekirse sana tekrar ilaç veririz'' dedi ve çok yavaş hareketlerle sargıları açmaya başladı. O sırada hemşire kapıda bekliyordu ve yanında da başka biri vardı arkası dönüktü ama söyledikleri duyulabiliyordu
''durumu nasıl?''
''yanıklar yüzünden canı acıyor ama onun dışında iyi''
''yaraları çok mu kötü?''
Doktorun konuşmasıyla onları dinlemeyi bırakıp doktora odaklandım.
''sargıların düzenli olarak değişmesi gerekiyor yoksa mikrop kapabilir'' sargıları bantladıktan sonra söylemişti bunları.
''şey... yakında Kore'ye dönmem gerekiyor sorun olur mu?'' diye sordum
''yaralara darbe almamaya dikkat edersen iz kalmaması için iyi olur, yolculuğun sakıncası yok yani''
''teşekkürler''
Doktor öncekinden daha hafif bir ağrı kesici yaptıktan sonra gitmişti. Tekrar odada yalnız kaldığımda yattığım yerde biraz doğrulup oturur hale geçtim. 'ne yapsam ki?' diye düşünürken kapı çalındı. Soruyu değiştiriyorum kim geldi?
''Evet?'' dediğimde kapı yavaşça açıldı ve Jimin kafasını içeriye uzattı
''gelebilir miyim?'' dedi gülümseyerek
''tabii gel'' dediğimde kapıyı tamamen açıp içeriye girdi. Hemen yanında da bir kız vardı
''otelin iki binası da neredeyse tamamen yandı bizde yardımcı noonayla sana kıyafet aldık'' dedi elindeki çantayı yatağa ayakucuma koyarken
''teşekkürler çok sıkılmıştı bu hastane kıyafetlerinden'' dediğimde kız
''istersen kıyafetlerini değiştirmene yardımcı olabilirim'' dedi. O böyle diyince Jimin
''o zaman ben dışardayım'' dedi ve odadan çıktı. O çıktıktan sonra Kızın yardımıyla hastane kıyafetlerinden kurtulup getirdiklerini giydim. Gri bir eşofman altı ve beyaz kısa kollu bir tshirt. Yatağıma geri oturduğumda
''bolca dinlen ve kendini yorma'' dedi tam bir abla havasıyla
''tamam'' dedim gülümseyerek. O gittikten sonra Jimin tekrar odaya girdi. Ona da teşekkür ettikten sonra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'M YOUR ANGEL
Fanfic''...sizi canım pahasına korurum...'' ''...elimizden bir şey gelmez gitmeme izin verin