KARANLIK

BÖLÜM 1

Bölüm - 1

"Bu İş Motor Tepesinde Oturmaya Benzemez. Ya Kazanırsın Yada Ölür..." - Mirza ATAY

Gecenin sessizliği, buradaki insanlar yüzünden bozulmuştu. O melek yüzlü insanların hiç birini burada bulamazdınız. Buradakilerin hepsi kirli yüzlü insanlardı. Vücudunun her yerine dövmeler yaptırıp canlarını yakanlar, saç mı yoksa sakal mı diye iki dere düşündürenler ve hareketleriyle toplumdan dışlanan insanlar.

"Helin istersen çekilebiliriz ?" Eren'in sesini duymam ile etrafı incelemeyi bıraktım. Motor yarışlarına katılıyorduk evet ama daha önce hiç böyle bir toplumda bulunmamıştım. Kabul ediyorum insanların görünüşleri hal ve hareketleri beni fazlasıyla korkutuyordu ama Eren'i de yarı yolda bırakamazdım.

"Hayır yarışabilirim."

"Helin ben istedim diye yapmak zorunda değilsin. Bak en son yarışı zaten ben kazanmıştım. Bu sene kazanmasamda olur"

"Eren 6 yılda bir yapılan yarışlardan bahsediyoruz. Hem bu yarış benim içinde bir farklılık olacaktır. Üstelik yarışa az bir zaman kaldı. Merak etme ben iyiyim." deyip gülümsedim. Eren bana sımsıkı sarıldığın da bende kollarımı boynuna doladım.

"Ben etraftakilere selam verip geliyorum. Yanına gelen erkeklerle diyalok kurma tamam mı ? Ayrıca sana kaç defa dedim şu yarışlara gelirken göbeği açık şeyler giyme diye."

Fermuarımı yarıya kadar çekip "Tamam hadi git burada bekliyorum." deyip ateşin başına oturdum.

Önümde yanan ateşe odaklanmış gözlerim bana seslenen Sude yüzünden bozulmuştu. Ayağa kalkıp Sude'nin karşısına dikildim.

"Ne var ?"

"Bu seneki yarışlara sende katılacakmışsın ?"

"Evet. Sende mi katılıyorsun ?"

"Evet. Üstelik partnerimde Barbaros. Bundan önceki yapılan yarışta ikinciliği var." dediğin de o dudaklarını kesesim vardı. "Bu sene de ikincilik sizin olabilir, malum biz zaten birinciyiz." deyip sırıttım. O ise büyük bir kahkaha atıp "Partnerin de senin gibiyse haklısın sondan birinci kesin siz olursunuz." dedi.

"Zaten yaptığımız 28 yarışın 21'ini kazanan sendin değil mi Sude ?" dediğim de gülümsemesi yüzünde soldu. Bu kız yarışlarda onu geçmeme rağmen hiç akıllanmıyordu.

"Kim ya senin partnerin ?" dediğin de çapkınca gülümseyip Sude'nin arkasından gelen Eren'e baktım.

"Eren." dediğim de düşünür bir şekilde bana baktı.

"Hangi Eren ?" dediğin de Eren Sude'nin yanından geçip yanıma geldi. "Hayırdır yavrum ?" deyip yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.

"Sude partnerimin kim olduğunu sordu da ondan canım."

"Eren dediğin Kara mıydı ?" dediğin de başımı salladım. Sude Eren'e dönüp "Sana partnerlik teklif ettiğim de bana yarışlara girmeyeceğini söylemiştin Eren ?" dedi. "Helin fikrimi değiştirdi ve girdim Sude bir sorun mu var ?" dediğin de Sude hayır anlamında kafasını salladı ve bol şans dileyip yanımızdan uzaklaştı.

Yapılan anonsu duyar duymaz Eren'e şans öpücüğü verip yarış çizgisine yolladım. Bu yarışlar 6 yılda bir yapılıyordu ve 3 turdan oluşuyordu. İlk olarak erkekler yarışıyordu ve ilk 3'e giremeyen eleniyordu. Ardından da kızlar yapıyordu. Aynı şey kızlar içinde geçerliydi ama ilk etapta ilk 3'e giren erkeğin partneri 2.etapta ilk 3'e giremezse otomatikmen erkek ilk 3'e girmesine rağmen eleniyordu. Son turda ise partnerlerin motorları kancalı halat sayesinde birbirine bağlanıyor ve yarışa öyle devam ediyorlardı. İşleri zorlaştıran da buydu zaten. Aynı hızla gidilmediği sürece birinci olamazdı kimse.