BÖLÜM 6

102 10 9
                                    

Bölüm - 6

'Gülüşün Diyorum. Güle Güle Kullan..." - Mirza ATAY

Biraz daha gitar ile çalmaya başlayıp son paragrafı daha sakin bir şekilde yeniden söyledim. Ardından şarkı bitince olduğumuz yerde bir alkış tufanı koptu. Teşekkür edip kürsüden indiğim de Mirza yanıma geldi sarıldı. Evet ben şuan da belki sevmediğim, tanımadığım, bilmediğim bir adam ile evlenmek istiyordum. Ama bildiğim bir şey vardı ki oda bu adam sevilmeyi çok hak ediyor. Ve ben bunu yapacağım. Onu çok seveceğim. O kadar çok seveceğim ki...

Mirza elimden tutup bizimkilerin olduğu masaya götürdü beni. Sıla, Melike, Uzay, Derin, Yusuf ve Kuzey. Hepsi tüm sevecenlikleriyle derin bir muhabbete dalmıştı. Bu hayatta ki tek şanslı tarafım onlardı belki de? Şu Dünya'nın bana güldüğü tek konuydu...

"Helin, yemin ediyorum sana single çalışması yapmamız lazım." Uzay'a hafifçe güldüm. Gözlerim Kuzey'e kaydığın da telefonuna bakarak güldüğünü hissettim. Mirza'dan izin isteyip çaktırmadan Kuzey'e yaklaştım. Bir kızla yazışıyordu ve bu cidden sinir bozucu bir şeydi. Kafamı biraz daha eğip kızın ne yazdığına baktım. 'Ablan sinir bozucu bir tipe benziyor anlattıklarına göre. Ama hem hayvansever, hem duygusal, hemde tatlı bir insan. Hastalık derecesinde kıskançlığı var galiba. Ya Kuzey kusura bakma da senin ablan cadılık okulu mezunu mu sjxkd' Hadi be ordan! Nerem sinir bozucu lan benim ? Kuzey kafasını bana çevirip ters bir bakış attı. Hızla kafamı omzunun üstünden çekip dikleştirdim.

"Ben sinir bozucu veya cadı filan değilim! Ben hastada değilim biraz kıskanıyorsam ne olmuş ?! O kızla da konuşmanı istemiyorum ayrıca!" deyip dudak büzdüm. "1 sana sinir bozucusun demedim. Ama cadısın kabul et. 2 biraz dediğin şeyi otur da bir daha düşün. Son olarak da o kız dediğin kişi yakında sevgilim olacak." diye bağırdığın da Gözlerimi pörtletip Kuzey'e baktım. "Olamaz! Ya hayır izin vermiyorum olamaz o kız sevgilin filan." Kuzey tek kaşını havaya kaldırdı.

"Niye olamazmış ?" Ellerimi göğsümde birleştirdim. "İstemiyorum. Sende ablana kız cadı diyo sesini bile çıkarmıyorsun." deyip sırtımı ona döndüm. Sinirden ölmek üzereyim şuan. Kuzey ilk defa bir kız yüzünden bana bağırmıştı ve bu benim zoruma gitmişti. Kuzey elini omzuma koyduğun da biraz daha ileriye gidip ondan uzaklaştım. Mirza'nın yanına geçip kolunun altına girdim.

"Sorun ne Helin ?" dediğin de cevap vermeyip başımı göğsüne koydum ve gözlerimi kapattım. Bir müddet sonra aniden gelen göğüs sıkışmasıyla hafifçe inledim. Müziğin yoğunluğundan sesimi duyan sadece Mirza olmuştu. "Neyin var ?" dediğin de zoraki bir şekilde "Eve gitmemiz lazım." dedim. Mirza hiç bir şey anlamıyordu. Ama eğer beni bir an önce eve yetiştirmezse anlayabileceği bir Helin de olmayacaktı.

"Mirza eve gitmeliyiz." dediğim de başını sallayıp hızla ayağa kalktı.

"Biz gidiyoruz gençler." Kuzey elinde ki telefonunu cebine sokup yanıma geldi. "Abla iyi misin ?" dediği de kafamı salladım. Göğsümün daha çok sıkışmasıyla öleceğimi hissettim. Mirza "Ben arabayı alıp geliyorum. Kuzey ablanı dışarı getir!" deyip koşar adımlarla ortamı terk etti.

"Abla neyin var!" Kuzey'in bağırmasıyla derin derin nefes alıp vermeye başladım. "Kuzey, disaksıyon belirtileri başladı. İlaçlarımı kullanmam lazım. Bugün içmeyi unutmuştum. Mirza'ya bundan bahsetme." dediğim de Kuzey beni kucağına alıp hızla kapıya koşmaya başladı.

"O ilaçları unutmaman gerektiğini biliyordun! " Şuan Kuzey'in dediklerini düşünecek durumda değildim. Bir an önce ilaçlarımı almazsam durumum daha da kötü olacaktı.

Mirza'nın sesini duymam ile gözlerimin kapandığını hissettim. Sırtım arabanın koltuğuyla buluştuğunda üzerime giydiğim ceketin fermuarını açtım ve göğsümün rahatlaması için sakin kalmayı denedim.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin