Bütün okurlara merhaba. Geciktim biliyorum ama harika ve uzun bir bölümle geldim. Bol şaşıracağınız bir bölüm olacak.
Icki zararlıdır bu yüzden teşvik etmeme amaçlı içkilerin isimleri kullanılmamıştır.
"Beni salıncakta sallar mısın?"
Hayır! Hayır! Sallayamam. Eskileri hatırlayamam. Eğer hatırlarsam yeniden âşık olurum. Hayır! Tekrar âşık olamam.
Ama onu kendime âşık etmem gerekiyor. Bu yüzden sallamam lazım.
"Olur." Dedim. Sevinci görmeye değerdi. Neden hâlâ böyle küçük şeylerle mutlu oluyor ki.
Salıncağa doğru ilerledik. Bir kızı nasıl kendine âşık edebilirsin ki? Belki biraz yakınlaşmam ve güzel söz söylemem yeterli olur.
Salıncağa ve ağaca baktık sonr o ağaca heyecanpa yaklaşık "Hala burada." Dedi. Baktığı yere baktım. Onun ve benim ismimizin yazıldığı ağaçtı o. Ve bu salıncağı biz beraber kurmuştuk. Aradan yıllar geçmesine rağmen nasıl da burada hala sağlam kalabilir?
Belki de bu salıncağa sadece birbirine aşık çiftler bindi. Bu yüzden hala sağlam.
"Ne hâlâ orada?" Dedim bilmezden gelerek.
"Yok hiçbir şey. Arkadaşımla buraya geldiğimi söylemiştim ya onu diyotum. Bu salıncağı onunla kurmuştuk." Dedi gülümserken. Salıncağa bindi bende arkasına geçip yavaşça sallamaya başladım. Ağzını aramam gerekiyordu.
"Yani sevgilinle geldin?" Diye sordum.
"Galiba. Pek bilmiyorum. Yani neyim olduğunu. Pişmanlığım ve.. ve si yok. Bilmiyorum." Dedi sallanırken.
Pişmanlığım mı? Bu ne demek oluyor? Bana yalnış yaptığı için pişman olacak değil ya. Beni tanıdığı için pişman olmuştur.
Sinirlendiğimi fark etmrden hızla sallıyordum. O sırada "Demir, inebilir miyim. Fazla hızlı sallıyorsun." Deyince kendime geldim. Ve yavaşça salıncağı durdurdum.
"Kusura bakma aklım başka yerdeydi." Dedim.
"Yok yok. Sorun değil . Ben sadece, hızlı sallanmak başka bir şeyi hatırlatıyor da o yüzden." Dedi. Beni hala unutmamış. Ama kötü mü iyi mi hatırlıyor bunu bilmiyorum. Ve bu acı veriyor.
Yerin bende ayrı, sen gidince kalan boşluk doldurulamayacak kadar büyüktü ve sanma ki başka kimse geçmeyecek yerine. Geçecek ,yeri gelecek yeni birileri olacak. Ve bil ki dönersen sana kalbimde yer olmayacak.
"Hadi geri dönelim." Dedi. "Olur." Dedim ve arabaya doğru ilerledik.
"Benim arabam kafede kaldı." Dedim. "Tamam o zaman seni oraya bırakıyorum." Dedi. Kafa sallamakla yetindim.
Araba boyunca düğünü hakkında konuştuk. Daha doğrusu o konuştu ben dinledim. Düğünü olduğu için çok heyecanlı ama bil ki ben varsam o düğün olmayacak!
Kafeye gelince aklıma bir şey geldi. Araba durunca kemeri çıkartmaya çalıştım. Bakın ki çıkramadım. Yani anlıyacağınız bilerek çıkarmadım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAHİ PRENS
Teen FictionSizi bir masal anlatacağım; Bir varmış bir yokmuş, bir gün yalnızlar kalesinde yaşayan 'İnek' Prens aşkını aramaya koyulmuş. Tabii ilk gördüğüne aşık olmuş. Sonra mı? Sonra acı çekmiş, unutmaya çalışmış, değişmeye, yeniden başlamaya çalışmış. Ne...