Kulağımda kulaklık. Burnumun derinliklerinden gelen ihanet nefesi. Ve ciğerimin yanık kokusu. İhanet, affedilmeyecek tek şey.
Kaderimde buda mı vardı? Sevdiğimi başkalarıyla göreceksem eğer kör olsun bu gözler görmeyeyim bir daha.
Şarkının sözlerini anımsadın mı? Evet ben, kendimden emin değilim. Sevgimden emin değilim. Kalbim boş belki de, aklım karmakarışık. Bunu söyleyen anonim sadece 17 yaşında 18'ine merdiven dayamış. Birkaç sene sonra unutacağım belki de ama yapılan ihanetleri unutmayacağım. Ve hiçbir zaman kabullenmeyeceğim.Ben de bir başkasına ihanet yapmak istemiyorum. Üzülen taraf olmak istemiyorum. Kırılmak hiç istemiyorum. Tamamlayamayacağım birini yarım bırakmak istemiyorum. Evet, ben artık kül oldum. Fakat hatırlandıkça yanarım alev olurum hala. Ama artık köz oldum yanmıyorum. Biliyor musun? Artık kırılmıyorum da çünkü paramparça oldum.
Bizde bu mutsuzluk genetik iken kendimin de mutlu olacağına inanmıyordum zaten. Karşıma çıkmasını beklediğim kişinin gelmeyeceğinin gayette farkındayım. Çünkü ben onu tren garında vapurun gelceği saati bekler gibi bekledim.
Artık karar verme zamanı
Paramparça olup, yanan kül olan ve tekrar alevlenebilen kız senin yüreğine sesleniyorum;Kimseyi tanıma. Birinin sana güvenmesine asla izin verme. Belli ki bu şekil mutlu olacaksın. Güvenini sars insanların hemde güvendikleri en son noktada. Kalbini kır. Seni sevmelerine izin ver. Ver ki pişman olsunlar lakin. Lakin kalbi kırık naif kız kimseyle göz göze gelme. Gözlerini asla saklayamayacaksın çünkü. Kalbin buna izin vermeyecek. Evet sen güçlü biri değilsin. Ama öyle görünmek zorundasın. Öyle görünüyorsun zaten. Yüreğinin burukluğunu sadece sen ve ben biliyoruz nasılsa...
Sevgini hak edecek birini bulana kadar sakla o güzel gözlerini....
Kendine iyi bak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen.
RomanceSigara izmaritlerinin olduğu bu sokakta sahile çıkan yoldan başka hiçbir şey yoktu. Sapmadan gittiğimde o dev dalgaların ve karanlığın karşısına çıkıyordum. Sokaklar bir o kadar sessiz ama bir o kadar da hareketliydi. Duymasını isteyene. Umutsuzluk...