-GİRİŞ -

79 11 18
                                    


Medyada Dolunay var. Çok fazla açıklama yapıp bunaltmak istemiyorum. İkinci kitabımı yazıyorum. Yazım hataları veya başka şeyler olursa şimdiden özür dilerim. Önerileriniz benim için çok önemli. Mesaj atarak veya yorum yaparak fikirlerinizi belirtebilirsiniz. Gene çok konuştum. Sizleri seviyorum. İyi okumalar...

Ders çıkışı kızlarla cafeye gitmek için anlaşmıştık. Bana çaktırmamaya çalışsalarda doğum günüm için bişey yaptıkları kesindi. Ee nihayetinde bende anlamamış gibi yapıyordum. 22 yaşima girmeme rağmen hala çocuk gibi sürpriz yapıyorlardi. Telefonum çalmasiyla oturduğum sıradan kalkıp ayakta gezinerek konuşmaya başladım.

"Efendim biriciğim. "

" Kızım nasılsın iyiki doğdun diye aramıştım birtanem. "

"Sagol annecim çok iyiyim okuldayım şimdi bizim kızlar bana sürpriz yapıyor ama dahi kızın çaktırmıyor merak etme anne."

Annemin gülüşü kulaklarımı doldururken bende gülümsediğimin farkında değildim. Annemle bir müddet konuştuktan sonra tekrar sırama geçerken telefon konuşmamız çoktan bitmişti. Son derste bitmek üzereyken parstan bir mesaj gelmişti.

Gönderen: Pars

- Benim sevgilimin bugün doğum günüymüş. İyiki doğdun güzelim.

Parsın iki kelimesi bile bu kadar mutlu ediyorken böyle demesi daha çok sevindiriyordu beni. Nihayet son derste bittiğinde çantamı alıp dışarı çıktım. Kızlar beni okulun önünde beklerken sanki hiç bir şeyden haberim yokmuş kılığına girdim. Yanlarına gittiğimde hepsi sanki bugün doğum günüm olduğunu bilmiyormuş gibi davranmaları çok komiğime gidiyordu.

Her zamanki takıldığımiz kafede kahvelerimizi yudumlarken kızlar gene konuşacak bir konu bulmuştu. Konu baya koyulasmişken bunların harbi harbi benim doğum günümü unuttuklarını düşünmeye başladım.

"Ee kızlar bugünkü planımız nedir?"

"Valla kızlar ben çok yorgunum bugün eve gidip yatmayı düşünüyorum. "

Bu bi nevi trip cümlesiydi. Nasıl unuturlardi benim doğum günümü.

" Olmaz öyle şey dolunay. Akşama bizlesin. Bugün açelyagilin mekanında takilacaktık. Ne ara unutursun bunu . "

Bakışlarım açelyayi bulurken o da melisin dediklerini onaylar şekilde kafasını onaylarken kızların hepsi homurdanmaya başlayınca banada tamam demek düşmüştü. Kızların gazabına uğramak istemiyordum ama onlar benim doğum günümü unuturlarsa gazabın en büyüklerine uğrayacaklardı.

"Peki bugünlük böyle olsun. "

Masadan kalkarken aklıma acaba ne giysem diye düşünmeye başladım. Dolabımda neredeyse bir aydır yeni elbise girmemişti.

" Kızlar bir aydır alışveriş yapmıyoruz. Dolabımda akşam için giyecek birşey olacağını sanmıyorum. "

" O iş bende o zaman tatlım. Benden bişey ayarlayalım sana. Alışveriş başka zamana artık. Zamanımız yok şimdi. "

Evlerimize ayrılırken bende eyşanla beraber onun evine gittim. Eve geldiğimizde eyşan hemen beni odasına sürükleyip dolabının kapaklarını açtı. Mübarek kızın dolabı dolap değil bildiğin elbise dükkanı.

" Kanka sen elbise koleksiyonu mu yapıyon bu ney böyle."

Eyşan kafama bi tane geçirirken elime bi tane elbise tutuşturdu. Siyah v yaka belinde zarif bir kemeri bulunan elbiseyi elime alıp banyoya girdim. Çıktığımda eyşan çığlık atarak ellerini cirpti. Makyaj masasına oturduğumda saçlarımi eyşana teslim edip bende makyajımı yapmaya başladım. Kırmızı ruj sürüp hafif bi göz makyajı yaparken eyşan saçımı aşağıdan at kuyruğu yapıp yan taraflardan bırakmıştı. Boy aynasında kendime baktığımda ki çokta fena görünmüyordum yani.

Soğuk Cehennem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin