Sen Kimsin?

Gitme

Ertesi gün uyandıklarında ikisinin de üstünden kamyon geçmiş gibidir. Hafta sonu olduğu için Ali spora gider, Selin de sahile tek başına kahvaltıya gider.

Selin'i kahvaltıdayken gören Tuğçe yanına gider.

T: Selin?

S: Günaydın

T: Canım merak ettik seni dün, gözlerin şişmiş

S: İyiyim ya

T: Dün Ali ulaşmış da haber verdi, aa hatta eşyaların da onda

Selin bu sözlerin üstüne önceki gece olanları anlatır. 

T: İşler karıştı desene..

S: Tuğçe o resmi görünce kan beynime sıçradı ne yapsaydım?

T: Ali'ye sorsaydın keşke

S: Adam bana güvenmiyor, artık ben de ona güvenmiyorum

T: Bu resim olayı Çağla'nın başının altından çıkmıştır. Kesin.

S: Öyle veya böyle olan oldu. 

T: Ben bişeyler ayarlar düzeltirim aranızı

S: Hayır Tuğçe lütfen, artık kafamı dinlemeye ihtiyacım var. Yoruldum

T: Tamam canım sen nasıl istersen

İlk defa Tuğçe de Selin'i böyle görünce plan yapmaktan vazgeçer. 

***

Selin eve gelince herkes onun durgunluğunu fark eder. 

G: Kızım gel otur biraz bizimle

S: Uyucam biraz

G: Tamam peki

Selin odasına çıktıktan sonra yatağına atar kendini, yatağın üstünde uyuyakalır.

***

Selin uyanınca üstünde bir ağırlık hisseder. Yavaşça yatakta doğrulduğunda üstündekinin bir mont olduğunu görür. Bu koku çok tanıdık geldi diye düşünürken masada dün gece barda bıraktığı eşyalarını görür. Birden çevresine bakmaya başlar,

S: Ali?!

Kimseden ses gelmeyince yataktan kalkıp masaya doğru yürür. Eşyalarının altında bir not görür.

" Eşyaların için gelmiştim ama uyandıramadım. Üşümüştün, örtü bulamadım. Montum kalsın sıkıntı değil. Yüzün solmuş, yıpratma lütfen kendini."

Selin notu okuduğunda içinden bişeyler kopar. Montunu alıp koklar, derin derin içine çeker. Ali'nin odasında olduğu düşüncesi bile onu mutlu eder. Uzunca bir süre düşündükten sonra Mira'yı arar. 

S: Mira selam

M: Selam canım naber napıyosun?

S: İyiyim, şey dicektim.. Senin eşyaların var da bende, bi de Ali'nin montu

M: Benim eşyalarım mı?

S: Evet.. Sormasan olur mu?

Selin Mira'nın gülümsemesini duyar,

M: Tamam tamam sormam

S: Bir yerde buluşsak, sana versem eşyalarını

M: Bize gel canım hem oturur sohbet ederiz

S: Yok ya ev kalabalıktır şimdi

M: Annemler Efe'yle hafta sonu için Ağva'ya gittiler. Ama kalabalık dediğin Ali'yse o zaten yok, akşam geç gelir.