beyaz oda

184 9 2
                                    

Ben sizden çok daha fazla kitap okudum. Sizin kaç tane okumuş olduğunuz hiç fark etmez. Ben daha çok okudum. İnanın. Benim hep çok zamanım oldu.

Beyaz odamda, beyaz duvarlarımın karşısındaki parlak beyaz kitaplığıma renk katan tek şey kitap sırtlarıdır. Bunların hepsi gıcır gıcır maroken ciltli kitaplar. Mikrop barındıran eski karton kapaklar bana uygun değil.

Kitaplar bana dışarıdan, dekontamine edilerek ve vakumlu plastik ambalajlar içinde geliyor. Bu işlemi yapan makineyi görmek isterdim. Her kitabın beyaz bir taşıma kayışında, beyaz robot kolların fırçalayarak, kazıyarak, spreyler sıkarak temizlediği ve en sonunda bana gönderilebilecek temizliğe düşünülene kadar sterilize edildiği beyaz dikdörtgen istasyonlara doğru yol aldığını hayal ederim. Yeni bir kitap geldiğinde, ilk işim kitabı ambalajından çıkartmak olur; bu işlem için bir makas ve kırılıcak birkaç tırnak gereklidir. İkinci olarak da iç kapağa adımı yazarım:

Byun Baekhyun'a AİTTİR.

Bunu niye yaptığımı bilmiyorum. Evde, hiç kitap okumayan annem ve bütün zamanını, aldığım nefesi kontrol etmekle geçirdiği için okumaya vakti olmayan hemşirem Carla dışında kimse yok. Nadiren misafirim gelir, o yüzden kitaplarımı ödünç vereceğim biri de yok. Rafında unutulup kalmış bir kitabın bana ait olduğunun hatırlatılması gereken hiç kimse yok.

BULANA ÖDÜL (Uygun olan maddeleri işaretleyiniz):

En çok bu bölüme vakit harcıyorum. Her kitapta değişiklikler yaptığım bir bölüm bu. Bazen ödüller gerçekten fantastiktir:

▫Tatlı bir yaz günü, açık mavi bir gökyüzünün altında, gelincikler, zambaklar ve uçsuz bucaksız beyaz kadife çiçekleriyle bezeli polen dolu bir çiçek bahçesine benimle (Baekhyun) bir piknik.

▫Kasırganın ortasındaki Atlantik Okyanusu'nun ortasında bir deniz fenerinde benimle çay.

Hawai adalarının resmi balığı Humuhumunukunukuapuaa'yı görmek için benimle Molokini'de şnorkelle dalış.

Bazen o kadar da fantastik olmazlar:

▫Benimle eski kitaplar satan bir kitapçı dükkanına ziyaret.

▫Benimle dışarı çıkıp sokağın sonuna kadar yürüyüp dönme.

▫Benimle beyaz yatak odamdaki beyaz kanepenin üstünde, istediğin herhangi bir konu hakkında konuşma.

Bazen de ödül sadece şudur:

Ben (Baekhyun).

***

Hastalığım çok bilinen ama bir o kadar da ender görülen bir hastalık. Aslında Ağır Kombine İmmün Yetmezliği'nin bir türü ama siz onu 'Balon Bebek Hastalığı' diye biliyorsunuz.

Basitçe, dünyaya alerjim var. Herhangi bir şey, bir hastalık nöbetinin tetikleyicisi olabilir. Mesela, az önce dokunduğum masayı silmek için kullanılan temizlik malzemesinin içindeki kimyasallar olabilir. Birinin parfümü olabilir. Yediğim yemeğin içindeki egzotik bir baharat olabilir. Bunlardan biri, hepsi ya da hiçbiri olabilir veya tamamen farklı bir şey.

everythin, everything Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin