Tanıtım

63 6 0
                                    

Genç kadın elindeki papatyanın yapraklarını koparmaya başladı.

Seviyor...Sevmiyor...Seviyor...

Yanaklarını şişirerek derin bir nefes aldı son yaprakta.

Sevmiyor çıktı falında.

Olsun.

Hep aynı sonuca varıyordu zaten.Biliyordu ki zaten sevmediğini.Neden yakmıştı o zaman papatyanın canını?

Sağ gözünden bir damla yaş kavisli bir şekilde aktı.Burun kıvrımından dudaklarına doğru süzüldü.Aynı papatyanın yaprakları gibi bir çok duygu barındırıyordu bu gözyaşı.

Umut.

Hayal kırıklığı.

Bir tutam da kırgınlık.

Sanki karşısında bir insan varmış gibi söylendi genç kadın papatyaya.

"Kırgınım sana papatya.Bir seviyorumu bile sığdıramadın onca yaprağına."

Onuda diğerlerinin yanına bıraktı.Evet,şuan durduğu yerde yüzlerce koparılmış papatya vardı.Hepside farklı anlam taşıyordu yapraklarında.

Kimi umut,kimi sevinç,kimi öfke...

Ne fark ederdiki zaten.Hiçbiri kalmamış hepsi rüzgara karışmıştı.Başka insanların kalplerine yerleşmek üzere.

Kadın her koparışında yapraklarını biraz daha acımıştı onlara.Fakat koparmaktanda geri durmamıştı.

Elindeki kibriti kutusuna sürterek yaktı ve tomar haline getirdiği papatyalara son bir kez baktı.Daha sonra bıraktı kibriti.Bir süre izledi kararışlarını.Masum değillerdi artık.Kirliydiler.Siyahtılar.Masumluğun simgesi beyaz değil Siyah Papatya olmuştu her biri.Aynı onun gibi.

Daha fazla izleyemedi kadın.Biliyordu çünkü kendi sonununda papatyalar gibi olacağını.

Önce yavaş yavaş her bir hayali, umudu alınacak elinden.Sonra bir hiçmişcesine bırakılacak ateşin içine.Kararacak.Kül olacaktı.

Döndü arkasına.

"Özür dilerim papatyalar.Benim canım yandı diye sizin canınızı yakmamalıydım."

Dedi ve gitti.

Siyah PapatyaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang