Bulut bizi tuttuğu eve getirmişti. İki katlı çok şirin bir evdi. Öyle havuzu falan yoktu,renkli renkli çiçeklerle kaplıydı bahçesi. Çiçeklerden pek hoşlanmazdım ama belli etmedim.
Sonucta bizim için o kadar zahmete girmişti. Ne deseydim ben çiçeklerden hoşlanmiyorum hadi başka ev tutalımmı. Evet açık sözlu olabilirim ama bu patavatsızlığa giriyordu bence.
Benim ,Yağmurun,Bulutun ayrı ayrı odaları vardı.Hepimizin odaları ikinci kattaydı ve yanyanaydı. İlk başta benimki sonra Yagmurunki en sona Bulutun ki vardı. Bizimkinden hariç iki oda daha vardı onlarında eşyaları vardı ama benim bildiğim kalacak kimse yoktu. Her odanın kendine ait ebeveyn banyosu vardi. Tabi odanın dışındada vardı banyo.
Eşyalarimi dizmiştim. Şimdide yatağima yatıp tavanı seyrediyordum. Yatağımın arkası tamamen boylu boyunca camdı. Bu odada en çok hoşuma giden şey buydu. Yataģımın çaprazındada dolabim vardi ve yatağımın yaninda pufum. Bulut ders çalışacağımızı da düşünmüş olmalıki dolabimin karşişinda ders çalışma masası vardı. Düşünceli çocuk. Yavaş yavaş Buluta ısınıyordum. Ben herkese o kadar cabuk alışamam ,arkadaşlık kuramazdım.
Allahtan odam öyle pembiş pembiş değildi. Beyaz ve mor ağırlikliydi sadece.
Kaç saatten beri yatakta yattığımi bilmiyorum ki o sırada uykuya dalmışım. Şimdi ise uyanıktım ama yatakta debeleniyordum. Hiç bir zaman uyanır uyanmaz yataktan kalmazdım bir iki saat debelenirdim. Bu da saçma takıntılarımdan biriydi işte.
Yatakta kaç saat debelendim hatırlamıyorum ki o sırada Yağmurun yemek hazır diye böğürmesini duydum. Evet bildiğiniz böğürmüştü. Bir dakika yemeği Yagmur mu yapmıştı? Ben en iyisi yatakta debelenmeye devam etmeliyim.
Ben yatakta debelenirken içeriye birisi daldı. Üzerimde yorgan olduğu için kim olduğunu göremiyordum ama tahmin etmek o kadarda zor değil. Benim odama böyle hayvan gibi ancak Yağmur dalardı. Üzerimdeki yorganı hunharca çekip
"Kızım kalksana deminden beri yemek hazır diye bağırıyorum"Yağmura temkinlice bakıp sordum.
"Yemeği kim yaptı?"saçını savurup cevapladı.
"Bulut. Allahım ya çocukta her türlü marifet var."gözlerimi devirip
"Ne yaptı?"diye sordum
"Et kofte tavuk sote kızartma pilav"dedi. Tabi bende ardından"Oha"diye anırdım.Yağmur kasım kasım kasılmakta haklıydi. Şu an önümdeki sofraya tabiri caizse salyalarımı akıtarak bakıyordum.Yağmur
"Salatayı ben yaptım"diye şakıdı. Gözlerimi salataya çevirip"Belli"dedim.Yağmurda sinirlenip
"Ben en azından bir şey yaptım. Senin gibi tüm gün yatmadım"dedi
"Ne yapsaydım sizin romantik anlarınızı izleyip midemimi kaldırsaydım"ikiside bana gözlerini devirip yemek yemeye başladılar."Ya valla Bulut ellerine sağlık iş bize kalsaydı aç kalmıştık"dedim
"Afiyet olsun"dedikten sonra ikiside kalktı ve
"Masayı toplama ve bulaşık ellerinden öper Kumsalcığım "dedi Bulut. Masaya ve tezgaha baktım.Bildiğin savaş alanina dönmüştü her yer.
"Lan durun. Ya ben nefes almaya üşenen bir insanim yaaa. İnsafsızlar. Ben böyle yemeğin ardından bir bok çıkacağını biliyordum.Pisliklerrr. Lan benim ayağım sakat vicdansızlar."diye saydırmaya başladım ama o caniler beni takmadan bahçeye çıktilar.Bende el mahkum masayı toplamaya başladim.Şu an hepimiz oturma odasinda oturuyoduk. Daha doğrusu onlar oturuyordu bende yatıyordum. Belimin ve ayağımın ağrisindan geberecektim neredeyse.
"Pislikler kim dedi size mutfağı o hale getirin diye. Arizona kertenkeleri. İnsan görünümlü yaratiklar. Canım cıkti be. Biriside gelip'Kumsal yardıma ihtiyacın varmı sonucta burayı bir insanın yemekten sonra bırakabıleceği gibi bırakmadık'demedi"ben bir yenisine daha başlayacakken Yagmur lafa girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK KAÇIŞ
Teen FictionAnnesinden hiç bir zaman sevgi göremeyen kimseye sevgi besleyemeyecek kadar boş bir kız ,Kumsal Keskin. Geçmişte kendisine ve kendisinin yaptığı hatalar yüzünden başka bir karaktere bürünmüş bir genç.Vicdanının kendisine açtıği kapılari ardına kadar...