"Gel buraya orospu çocuğu!!"
Michael'ın itiraf ettiği şeyden hemen sonra kendimi onu yumruklarken bulmuştum. Bir an da karışan barda, herkes birbirine vuruyordu.
Daha sonra tüm bunların arasından sıyrılıp gelen Calum, beni belimden yakalayarak çıkarmıştı. Tabi sürüklemesi gerekmişti.
Şimdiyse sokağın ortasında Michael'ın üstüne atlamamam için Calum beni belimden tutuyor, bense tüm çabalarımla Michael'ı öldürmeye çalışıyordum.
"Aklıma başka bir şey gelmedi! Ne yapabilirim?!"
"Siktiğimin herifi! Annemle babam duyarsa ne bok yiyeceğim?! Beni öldürürler! Tanrı aşkına, 18 yaşındayım göt herif!"
Sonunda debelenmeyi bırakıp kaldırıma çöktüm. Eğer ailem öğrenirse beni öldürürdü. Tanrım, Calum'u zaten onaylamıyorlardı. Bunu duyarlarsa ben biterdim.
"Sakin ol, anneme yalan olduğunu zaten söyledim. Jenny'i o da özlemiş. Bu yüzden oyunuma-"
Michael aniden yediği yumrukla, inliyerek yere düştü. Calum, başından beri susmuştu ama sanırım o da buna sinirlenmişti.
"Kes sesini seni ahmak!"
"ONA NEDEN VURDUN?!" Chole yere çöktü. Michael'ın kanayan dudağına tişörtünü bastırdı. Bu kız hala neden gitmemişti? Jenny'i biliyordu.
"Chole, bırak beni."
"Kes sesini," Chole hala Michael'ın dudağını silerken, Calum yanıma çötü.
"Bebeğim'"
"Hayır Calum, eve gitmek istiyorum."
Sadece eve gidip, saatlerce ağlayıp ens sonunda uyuya kalmak istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Take Me To Church ● Hood
Fanfiction"Beni kiliseye götür bebeğim, seni ilk gördüğüm yere."