-1-

2.7K 119 7
                                    

İlk bölüm ithafı; beraber bir sürü hikaye yazdığım biricik arkadaşıma gelsin.

Sessiz bir geceydi.

Yıldızların aydınlattığı gecenin baş rolleri olan iki kişi aşk dolu gözlerle birbirlerine bakıyordu. Dört tarafı da meyve ağaçları ile çevrili, kocaman bir bahçenin tam ortasında çimlerin üstüne uzanmışlardı. Yemyeşil çimlerin üzerine kızıl saçları dağılarak etrafındakilere –o an için tatlı tatlı bakıştığı adam için geçerli bir durumdu bu- muazzam bir görüntü sunan, henüz otuzlu yaşlarının başında olan genç kadının adı Başak'tı ve zümrüt yeşili gözleri ile üstündeki, her çizgiyi ezberlemek ister gibi dikkatle bakıyordu karşısındaki adamın yüzüne. Bunu gerçekten de istiyordu. Semih'in yakışıklı yüzündeki her çizgiyi tanımak istiyordu. Konuşurken dudağının kenarında beliren iki minik çizgiyi mesela...

Semih ne zaman işiyle ilgili bir şeylerden bahsetse Başak konudan uzaklaşıp o çizgileri seyre dalardı hep. Semih ise anlattığı hikâye sona erene dek bu durumun farkına varamazdı. Fakat sözlerini bitirip sevdiği kadının büyülenmiş gibi kendisini izlediğini fark ettiğinde yüzünde muzip bir gülümseme ile

"Nerelere daldın yine?" diye azarlardı onu. Çoğunlukla da Başak boş bulunup:

"Sana..."yanıtını verirdi. Bu cevap genç adamın kalbinin sevgiyle dolmasını sağlardı. Sonrasındaysa güzel sevgilisini kolları arasına alarak ona tutku dolu bir öpücük vermesi kaçınılmaz olurdu.

"Hey! Yine dalıp gittiniz Başak Hanım!"

Semih'in bu haklı sitemi genç kadını içinde bulunduğu büyülü dünyadan çekip aldı. Neredeyse üç aydır birlikteydiler. Buna karşın sevdiği adamın üzerinde yarattığı etki her geçen günle birlikte artıyordu sanki. Semih'in bir bakışı onun nefesini kesmeye yetiyor, sağ yanağında ara ara beliren küçük çukur ise kalp atışlarının ritmini kaçırmasına neden oluyordu. İlk gördüğü anda etkilenmişti ondan. Çekici bir adamdı Semih. Kırklı yaşlarının başında olmasına rağmen genç delikanlılara taş çıkaracak kadar iyi bir fiziğe sahipti. Sert karın kaslarına sahip olmasa da çelik gibi sert göğüsleri ve geniş omuzları vardı. Kolları güçlü, sarılışı insana kendini fazlasıyla iyi hissettiriyordu. Başak ufak tefek bir kadındı ve o kolların arasındayken kendini olduğundan da minik hissediyordu. Ama o kolların arasındayken, sevdiği adamın kalp atışlarını yüzünde hissederken hayatının en huzurlu anlarını yaşadığını da inkâr edemezdi.

"Hayır, Semih Bey hiç de dalmadım. Yalnızca bu güzel gecenin ve bu şahane manzaranın tadını çıkarıyordum."

Semih, kolunu ileri doğru uzatarak elini Başak'ın boynunun altından geçirdi. Bunu yaparken lacivert gömleğinin kolu dirseğine kadar sıyrılmış, çıplak tenini açığa çıkarmıştı. Diğer kolunu da genç kadının beli üzerine yerleştirdi. Arkasından da Başak'ın beyaz tişörtünü bir iki santim kadar yukarı çekerek parmaklarının onun ipek yumuşaklığındaki teni ile buluşmasını sağladı. Bu hissin verdiği memnuniyetle yüzüne keyifli bir gülümseme yerleşti. Mavi gözleri hınzır pırıltılarla ışıldıyordu.

"Sadece bakarak mı? Öyleyse bu işten hiç mi hiç anlamıyorsun güzelim."

Başak hafifçe kıkırdadı. Tebessümü yüzünde yayılırken de yaramaz bakışlarını, arzuyla üzerinde dolaşan mavi gözlerle buluşturdu.

"Nasıl oluyormuş doğrusu, öğretin bana lütfen öğretmen bey."

Bunun üzerine Semih genç kadının üzerine doğru bir hamle yaparak; onun narin bedenini kendi dev cüssesinin altına hapsetti. Artık tam anlamıyla yüz yüzeydiler ve bakışlarının birbirleri ile buluşmaktan başka bir şansı kalmamıştı. Neyse ki bu durum her ikisi için de herhangi bir sorun teşkil etmiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 20, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

STAJYER ANNE- DÜZENLENİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin