Multimedia:Amelia *_*
Gözlerimi açtığımda Paige'in posterli duvarlarına baktığını fark ettim.Buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyordum.En son hatırladığım şey Cameron'ın burnuma dolan parfümünün kokusuydu.Ve o gecenin güzelliğinin,aynı zamanda onun güzelliğinin nasıl beni rahatlattığıydı.Yatakta doğruldum,yçapaklarla dolmuş gözlerimi ovuşturdum.Saçlarım dağılmıştı ve gözümde kalan o az makyajda tamamen akmıştı.Bir zombiden bile çirkin olduğumu reddeden olmamalıydı bile.Paige'i hemen bulmak umuduyla kapıyı açtım.
"Paige?"diye seslendim.
"Günaydın Amelia!"dedi hızlıca yanıma gelerek."Saat 1 oldu."Mutfağa doğru yürüdü.Ben de arkasından ilerledim.O sürahiden bana su koyarken masaya oturdum.Kafam allak bullak olmuştu.Su doldurduğu bardağı bana uzattı.
"Buraya nasıl geldim?"diye sordum uzattığı bardağı tutup ona kafamın karışmış olduğunu gösteren bir bakış atarak.En son sadece Cameron'ın omzuna başımı koyduğumu hatırlıyordum.
"Cameron getirdi."dedi Paige."Sonrada buraya kadar taşıdı."Cameron beni buraya kadar taşımış mıydı?Anladığımı gösterecek şekilde başımı salladım ve onun anısıyla gülümsedim.
Gülümsediğimi fark eden Paige"Seni bu kadar mutlu edecek kadar ne yaptı bu Dallas?"diye sordu ellerini göğsünde buluşturarak.
"Bir şey yapmadı."dedim omuz silkerek.Tam olarak ne olduğunu anlatamazdım.Sonuçta Cameron'la arkadaştı."Güzel zaman geçirdim sadece?"
"Sarhoş mu oldunuz?"dedi gözlerini pörtleterek."Gerçi ikinizde içki kokmuyordunuz."
"Hayır içki içmedik."
"Yoksa öpüştünüz mü?"dedi heyecanla.Elini kalbine koymuş benden beklediği cevabı vermemi bekliyordu.
Keşke,keşke öpseydi demek istemiştim ama Paige'in ona karşı hislerim olduğunu düşünmesini istemiyordum.Öyle bir şet yoktu da zaten.Sadece Paige'in her,şeyi anlamak istediği gibi duyduğu gerçeğini biliyordum.
"Hayır!Paige,biz öpüşmedik!"dedim hızlıca.
"Tüh!"diye cevap verdi."Ben de umutlanmıştım.Ne yaptınız o zaman."
Biz öpüşmemiştik ya da bizim yaşımızdakilerin yalnızken yaptığı gibi şeyler yapmamıştık.Ama birbirimizi mutlu etmiştik.En azından o beni etmişti.Benim de onu ettiğimi umuyordum.
"Sadece çok güzel bir gece geçirdim.En güzellerinden."dedim hafifçe gülümseyip,onun bakışlarını,önümde diz çöküşünü hatırlamaya çalışarak."Uyuya kalmamala bitmeseydi daha güzel olabilirdi."
"Sorun değil Cindrella."dedi Paige,saçlarımdan sarı bir tutam alıp onu parmağına dolayarak."Onu son görüşün falan değildi.Çünkü bugün Aaron'ın evine gidiyoruz.Carpenter'la konuşmam gerek."
--
Aaron'ın evine doğru giderken hiç konuşmamıştık.Paige bana kendi kıyafetlerinden vermişti böylece dün giydiğim elbiseden nihayet kurtulabilmiştim.En sadelerini vermesini istemiştim çünkü normalde onun giydiği hiç bir şey giymezdim.O çok daha kısa ve dar giyinirken ben bol giyinmeyi daha çok seviyordum,en azından rahat hissediyordum.
Paige,bembeyaz teni,ela gözleri,beline kadar uzanan kızıl dalgalı saçları ve uzun sayılabilecek boyuyla gerçekten güzeldi.En yakın arkadaşım da olsa o olmayı dilediğim çok zaman olmuştu.Çoğu zaman elbise giyerdi,pantolon giymenin onu rahatsız ettiğini söylerdi.Saçlarını da çok nadir toplardı ve makyajda tam bir usta denilebilecek kadar iyiydi.Benim aksime.Makyajla bir derdim yoktu ama berbattım.Bazen farımı bile dağıtmayı unuturdum.O yüzden çok nadir far sürerdim.Bana verdiği giysiler herhalde dolabındaki en sade giysilerdi.Bol koyu yeşil bir tişört ve siyah bir tayt.Bu giysiler Paige için günlük bile değildi,o ancak bunları evde giyerdi.
Aaron'ın evine gidecek olmak Cameron'ı görecek olmaktı Paige'e göre.Cameron'ı görecek olmak beni dehşete düşürüyordu.Dün geceden sonra bir şeylerin değişmemiş olmasını diliyordum.
Yol boyunca Paige ağzımdan laf almak istercesine Cameron ile ilgili soruları yağdırmaktan başka bir şey yapmadı.Paige Davens'ın sorularını baştan savmak çok da kolay bir iş değildi.Hem de sizi 14 yıldır tanıyorsa,hiç değildi.En azından Aaron'ın evi çok da uzak değildi.
Aaron'ın evi gerçekten büyüktü.Burada yalnız yaşayıp yaşamadığını sorduğumda,Paige onun kuzenlerinin bir kaçıyla yaşadığını söyledi.
"Cameron'da mı onunla yaşıyor?"diye sordum.Aaron kuzenleriyle yaşıyorsa,Paige nasıl Cameron'ın da burada olduğuna nasıl emin olabiliyordu?
"Hayır,kendi evi var."dedi."Sadece çoğu zaman burada."
Anladığımı gösterecek şekilde başımı salladıktan sonra kapıya doğru yürüdük.Bahçenin büyüklüğünü gördüğümde ağzım hafifçe açıldı.Ben burada kaybolurdum herhalde.Paige kapının ziline dokunup,geriye çekildi,yüzüne hemen bir gülümseme yerleştirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Girl Who Writes//C.D
Fanfiction''Sen istediğin gibi kendini kandırmakta özgürsün.''dedi,ormanın alışılmadık sessizliğiyle arkasını dönerken.''Ama ben,hiç bir zaman senin istediğin kız olamam Dallas.''